Boğaziçi Üniversitesi fakültelerinin yeniden yapılandırılmasına ilişkin açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri, kararın tepeden inme karar verme anlayışının sonucu olduğunu belirtti.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Öğrencilerimiz ve kamuoyundan gelen ciddi tepkiler üzerine rektörlük tarafından yapılan ve tamamen gerçek dışı bilgiler içeren açıklama da utanç verici ve kurumumuz adına son derece üzücüdür.”
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin kapatılması ve Fen-Edebiyat Fakültesinin Fen ve Toplum ve İnsan Bilimleri Fakülteleri olarak ikiye bölünmesi önerisinin senato toplantı tarihinden sadece iki gün önce senatörlere bildirildiğinin altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu öneri ise toplantı sabahı yeniden değiştirilmiş, bu sefer de, atanmış yönetim tarafından henüz 16 ay önce yeni bir fakülte altında yapılandırılmış olan eski Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu bölümlerinin İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine eklenmesi gündeme alınmıştır. Ani gündem değişikliği ile, senatörler temsil etmekte oldukları birimlerle hiçbir danışma imkanları olmadan karar vermeye mecbur bırakılmışlardır. Ayrıca, Fen-Edebiyat Fakültesindeki tüm birimler fakültenin ikiye bölünmesi konusunda aylar önce olumsuz görüş bildirmiş olmasına rağmen konu hiçbir akademik kurulda tartışılmadan senato gündemine getirilmiştir. Dayatılan usul bu denli geniş çaplı bir yeniden yapılandırmaya ne denli özensiz ve keyfi bir şekilde girişildiğini gözler önüne sermektedir. Üniversitemizde üç yıldır itiraz ettiğimiz şeffaflıktan ve hesap verilebilirlikten uzak, tepeden inme karar verme anlayışı maalesef bir kez daha ortaya çıkmıştır.”
Üniversite yönetimi tarafından yapılan açıklamanın kamuoyunu yanıltma maksatlı olduğu vurgulanan açıklamada şunlar denildi:
“Öncelikle belirtmek gerekir ki senatoda rektör ve yardımcıları dahil 4 kişi, birden çok makam işgal etmeleri ve mükerrer oy kullanmaları sebebiyle 8 oya sahiptir. Son 3 yılda hoyratça yapılan değişikliklerle, Senato akademik birimleri temsil etme geleneğini kaybetmiştir. Böyle bir senatoda yapılan oylamanın sağlığından, salt veya nitelikli çoğunlukla karar alınması arasındaki farkın anlamından söz etmek mümkün değildir. Bu şartlar altında mevcut yönetimin yerleşmiş akademik usul ve esasları yok sayan tasarrufları meşru kabul edilemez. Fakültelerdeki birimlerin ve öğretim üyelerinin ya hiç haberinin olmadığı ya da olumsuz görüş bildirdiği, seçilmiş dekanlar yerine kurum dışından atanan dekanların fakülteleri temsil ettiği (hatta hakkında karar verilen Fen-Edebiyat Fakültesi’nde halen dekan vekili konumunda olan kişinin ise kuruma yeni getirildiği ve sadece 12 gündür vekalet konumunda bulunduğu) şartlarda bu kararın istişare ile alındığını iddia etmek kamuoyu ile alay etmektir.”
Boğaziçi Üniversitesi’nin düzeltilemeyecek zararlar görmeden yönetimin istifasının talep edildiği açıklamada şunlar denildi:
“Bu yönetimin ülkenin en güzide üniversitelerinden birini yönetemediği bir kere daha acı bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bir üniversitenin akademisyenlerine ve öğrencilerine rağmen yönetilmesi mümkün değildir.”