Adil yargılanmak için ölüm orucunda olan tutuklu avukat Ebru Timtik’in teyzesi Sultan Kaya, Timtik’e destek vermek amacıyla pankart açtığı eylemin ardından “örgüt propagandası” suçlamasıyla gözaltına alındı ancak İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliğince “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. Kaya ile birlikte eylem yapan Hasan Basri Yıldız da tutuklandı.
Kaya ve Yıldız, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kısıklı’da bulunan evinin önünde pankart açtıkları için gözaltına alınmışlardı. 24 saatlik gözaltının ardından tutuklandılar.
Daha önce aynı eylemi yaptıklarında ise haklarında sadece 2911 sayılı Toplantı vve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten işlem yapılmıştı.
Halkın Hukuk Bürosu konuyla ilgili açıklamasında, “Sultan Kaya kendi büyüttüğü yeğeni Ebru Timtik’e sahip çıktı diye, Hasan Basri Yıldız avukatlarına sahip çıktı diye tutuklandı. Ebru Timtik’in teyzesi Sultan Kaya haftalardır başka meydanlarda Ebru ve Aytaç’ın sesi olmuştu” dedi.
Adil yargılanma talebiyle girdikleri ölüm orucunda Ebru Timtik 181., Aytaç Ünsal 150. günde. Timtik 41 kiloya kadar düştü.
“Çocuğum için adalet arıyorum”
Sultan Kaya hakimlikteki savunmasında, “Ben çocuğum için adalet arıyorum. Ebru Timtik benim yeğenimdir. Ölüm orucuna başladıktan 3 ay sonra gördüm, çocuğumun yarısı gitmiş. Cumhurbaşkanına gitmek istedim, benim çocuğumun yaptığı bir kötülük yoktur. Çocuğum hem yetim hem öksüzdür, ailesi olduğum için bu eylemi yaptım” diye konuştu.
“Ebru Timtik avukatımdı”
Hasan Basri Yıldız hakimlikteki savunmasında, Ebru Timtik’in daha önce kendisinin avukatlığını yaptığını söyledi: “Günlerdir ölüm orucunda. Bundan üzüntü duyduğum için bu eylemi yaptım” dedi.
Avukat Yaprak Türkmen de Kaya ve Yıldız’ın savcılıkça ifadeleri alınmadan “örgüt üyeliğiyle” tutuklamaya sevk edildiğini söyledi ve sevk kararında bir örgüt ismi bile bulunmadığını ifade etti.
Avukat Güçlü Sevimli de “Sultan Kaya’nın Timtik’in yakın akrabası olduğunu ve üzüldüğü için bu eylemi yaptığını, daha önceden örgütle ilgili herhangi bir gözaltı veya davasının olmadığını” söyledi, “Örgüt üyeliği suçlamasının kıstasları, Yargıtay kararları açıktır, Kaya’nın yeğeni için hak talebinde bulunması bu suçları kesinlikle karşılamaz” dedi.
Somut delil: Sosyal medya
Ancak İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, “şüphelilerin gözaltına alındıktan sonra örgüte müzahir sosyal medya hesaplarından şüphelilerin eylemlerinin örgütsel saikle sahiplenildiği, bu kapsamda şüphelilerin üzerlerine atılı suç bakımından kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin bulunduğu” gerekçesiyle tutuklanmalarına hükmetti.
Ne olmuştu?
ÇHD davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi.
Tebliğnamede sadece, TCK'nın 314/1 maddesi uyarınca "örgüt kurmak ve yönetmek" suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi.
Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.
Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı.
Ayça Söylemez - Bianet / 01.07.20