Aşılama belirsizliklerle devam ediyor

TTB Aşı Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak aşılamada belirsizliklerin sürdüğünü belirterek odak noktanın herkesin aşıya erişebilmesi gerektiğini vurguladı.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 25 Ocak 2021
  • 17:11

14 Ocak’ta iktidarın şovu ile başlayan Covid-19 aşılamasına dair belirsizlikler ve güvensizlik devam ediyor. Öncelikli olarak AKP-MHP rejimi şeflerinin ve bürokratlarının olduğu Covid-19 aşısının herkese ulaşıp ulaşamayacağı ise belirsizliğini koruyor.

BirGün’den İsmail Arı’ya konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Aşı Çalışma Grubu Üyesi ve SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eskiocak “Aşılamada hakkaniyetin zedelenmediğine dair güvenin sağlanması gerekir” diye uyarırken herkesin aşıya erişimine odaklanmak gerektiğinin altını çizdi.

Aşılamada geldiğimiz son durum nedir?

Toplam aşılanan kişi sayısının 23 Ocak tarihinde 1 milyon 200 bini aştığı duyuruldu. Aşılama sırasına göre sağlık kurumlarında çalışanlar (kamu-özel), tıp ve diş hekimliği fakültesi stajyer öğrencileri, yaşlı koruma bakım evlerinde kalanlar ve çalışanları ile 85 yaşından büyükler aşılanma kapsamında olarak duyuruldu. Sağlık çalışanları çalıştıkları kurumlarda ve diğer aşılama merkezlerinde aşılanırken diğerleri ise yaşadıkları yerlerde (kurumsal bakım aldıkları ya da yaşadıkları yerler) aşılandı.

Bugüne dek yaşanan süreçte:

Belirsizlikler: Hedeflenen nüfusun ne kadarının aşılandığı, aşılanma durumunun coğrafyaya-mesleklere göre dağılımı, aşılamada aşı birimi türlerinin payı (Hastane, ASM, İlçe Sağlık Müdürlüğü-TSM, mobil ekip) ve aşı tedariki.

Olumsuzluklar: Aşılamada durum ile ilgili bilgilerin yalnızca toplam aşılama sayısı üzerinden verilmesi, aşı karşıtlığının örgütlenmesi, aşılanma için internet- GSM mobil telefon üzerinden sorgu yapamayanlar (yokluk ya da kullanamama nedenleriyle) için eşitsizlik, veteriner hekimlerin, hemşirelik stajyerlerinin aşılama sürecinin dışında tutulması, aşılanacak kesimlerin temsilcileriyle-sağlık meslek örgütleriyle güç birliği oluşturmanın değersiz görülmesi.

3 milyon aşı getirilebildi ancak getirileceği söylenen 50 milyon aşıya ilişkin soru işaretleri var ve bu duruma ilişkin yorumunuz nedir?

Aşıya erişim aşı üretmeyen ve yoksul ülkelerin sorunu olmayı sürdürüyor. Stratejik bir ürün olarak aşının temini parayla sınırlı olmayan zorlukları aşmayı gerektiriyor. Şimdiye dek yaşananlar, aşı Türkiye’ye ulaşana dek haberlerin spekülatif olabileceğini gösterdi.

Birçok ülke aşılamaya Türkiye’den haftalar önce başladı. Türkiye aşılamada geç mi kaldı?

Aşılanmaya geç başlanması, koruyucu etkisinin de geç başlaması demektir. Aşı temini, üretimi yapılmayan aşılar için istek, kararlılık ve gücünün ifadesidir. Birden çok kaynaktan yararlanmanın yollarını aramak ve yeterince temin etmek, yalnızca sayıca yeterlilik sağlamak değil, aynı zamanda aşıya gereksinim duyanların endikasyon-kontrendikasyonlarına göre erişme şansını da arttırıcıdır.

Aşının ve diğer aşıların Faz-3 çalışmalarına ilişkin tartışmalar var bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Gıda ve ilaç Yönetimi (FDA), Avrupa Tıbbi ürünler Ajansı (EMA) hızlı bir aşı gereksinimini karşılamak için aşı geliştirme sürecinde güvenlik, etkililik ve kalite çıtalarını indirmedi. Bu yönde tartışmaları başından kabul etmedi. Ancak süreci hızlandırdı. Hızlandırmayı birkaç alanda yaşadık. Hızlı, bol miktarda kamu kaynağı akıtıldı, bir faz bitmeden ara değerlendirme üzerinden diğer faza geçiş yolu açık tutuldu, düzenleyici otoritelerle temasa izin verildi, Faz 3 ara raporuyla, öngörülen süre dolmadan başvuruya olanak tanındı, başvuruya yanıt da olağandan kısa sürede verildi. Tartışmaların bir bölümü bilgi eksikliğine, bir bölümü de bağlama (olan bitenin nasıl bir ortamda olup bittiği algısına) ilişkin gibi görünüyor. Siyasi otorite salgın yönetimi sürecinin karar vereni ve sorumlusu. Ülkemizde öncelik sırasına göre herkesin aşıya erişimine odaklanmak gerekir.

DSÖ ‘2021 yılı sonuna dek 2 milyar doz aşının eşit bir şekilde üretilmesini ve dağıtılmasını sağlamak’ amacıyla Covid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı (COVAX) kurdu. Ancak Türkiye COVAX’ta yer almıyor, burada yer almalı mı?

COVAX, Dünya Sağlık Örgütü'nün, yoksul ülkelerin halkları aşıya erişebilsin diye iyi niyetli ve etkili olma potansiyeli yüksek olan bir girişimi. Bugün bu girişimin haklılığı- yerindeliği, üretilen aşıların eşitsiz dağılımı üzerinden kolayca anlaşılabilir.

Siyasi parti liderlerinin ve milletvekillerinin aşılanması sizce doğru mu?

Pandemi eylem planında belirlenmiş önceliklendirmenin dışında DSÖ de ülkenin sağlayabildiği aşı miktarına göre bir önceliklendirme yayımladı. Ülkelerin bu sıralama ile ilgili dayanak olan kanıtları da paylaşması, şeffaflık, hakkaniyetin gerçekleştiği güvenini oluşturur. Toplum için rol model olanların aşılanması özendirici olduğu için olumlu bakarım, ancak hakkaniyetin zedelenmediğine dair güvenin sağlanması da gerekir.