Adliyelerin açılması ile beraber yaşanan ciddi sağlık sorunları ve Avukatlık Kanunu’nda yapılması istenilen değişikliğe ilişkin Ankara Adliyesi B kapısı önünde Ankara Barosu tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
Normalleşme süreci ile insan sağlığını hiçe sayan uygulamaların hayata geçirilmesi, her yerde olduğu gibi adliyelerde de krize neden oldu. Ankara Adliyesi’nde adliyelerin açılmasıyla salgın sebepli birçok vaka ortaya çıkmış; postane ve ön bürolar kapatılmıştı. Bununla birlikte İcra Daireleri’nde yine salgın sebebi ile ortaya çıkan vakalar, buna ilişkin tedbirlerin gerekliliğini gösteriyor. Bugün yapılan açıklamada Ankara Barosu yaşanılan sorunlara ilişkin Adalet Bakanlığı’nın bir an önce adım atmasının gerekliliğini vurguladı. Çeşitli adli kurumlar salgın sebepli sorunlardan ötürü taşınması gerektiğini belirtti. Hakim, savcı ve avukatların salgın sebepli mazeretlerinin ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Başta barolar olmak üzere meslek kuruluşlarının seçim sisteminin değiştirilmesine yönelik AKP ve MHP faşizminin yasa teklifi çalışması ile barolar ve barolar birliğinin yapısını değiştirecek yasal düzenlemeye tepki gösteren Ankara Barosu; tehditlerin birer cezalandırma olduğunu ve baro seçim sisteminin değiştirilmesi adı altında işlevsizleştirilmesi, avukatları yalnızlaştırmak ve devamında ise ülke üzerinde yaşayan her bireyin savunmasız bırakılması, olduğunu belirtti.
Açıklama şu ifadelerle son buldu;
"Adaleti adalet yapan tüm ilkelerin felsefesi insan onuru ise insan onurunun yeryüzünün güçlülerine karşı teminatı da avukatlardır ve devletin temeli olan adaletin sağlanması için inşa edilen binalar, içinde bağımsız barolar ve avukatlar olmadığı zaman bir infazhaneden farksızdır. (…) Barolar vatandaşın hakkını savunurken can güvenliği bulunmayan, şiddete uğrayan avukatların; karakolda, adliyelerde yaşamın her alanında verdikleri hak mücadelesinde yanıbaşlarında olan meslek örgütleridir. Barolar, istismara uğrayan, şiddet gören, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesidir. Barolar; artık sürece yaygın bir katliama dönmüş kadın cinayetlerinde tüm duruşma salonlarındadır. Barolar; bir avukat tutmaya ekonomik gücü yetmeyen her bireyin bir telefon uzağındadır. Barolar; Kazdağları’nın, Salda’nın, Cerattepe’nin ve yok edilmeye çalışılan tüm ormanların kök saldıkları topraklardır.”
Kızıl Bayrak / Ankara