Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Yenişehir’de bulunan AZC Plaza önünde basın açıklaması yapmak için toplandı. Milletvekillerinin de aralarında bulunduğu kitle polis ablukasına alındı. Polisin “güvenlik” gerekçesiyle eylemi engelleme çabası platform sözcülerinin kararlılığı ile püskürtüldü ve açıklama AZC Plaza önünde yapıldı.
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu adına Dönem Sözcüsü Süleyman Bozkurt ortak açıklamayı okudu.
Kapitalizmin halkları kutuplaştırarak düşmanlaştırma siyasetine dikkat çeken Bozkurt, ABD ve AB başta olmak üzere, kapitalist devletlerin insanlığa yıkım ve yeni acılar yaşatan savaşların sorumlusu olduğunu belirtti. Afganistan'daki gelişmelere değinen Bozkurt, “Bizler de savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız” dedi.
Milliyetçi, ırkçı politikalarla Kürt sorununa çatışma ve şiddete dayalı bir tutumla yaklaşıldığı, yanı sıra siyasi iktidarın dış politikası nedeniyle çatışma ve savaş tehdidi altında olunduğunu belirten Bozkurt şu şekilde devam etti:
“Ülkemizde savaş ve güvenlikçi politikaların uygulanması sonucunda yüzlerce sivil insan yaşamını yitirmiş bu durumlarla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmemiş, sorumlular cezalandırılmamıştır.”
Şırnak'ta 7 yaşındaki Mihraç Miroğlu'nun zırhlı araçla katledilmesine değinen Bozkurt, “İktidarın çözümsüzlüğü derinleştiren savaş politikalarının sonucu daha fazla ölüm ve gözyaşı olmuştur” dedi.
Kadınlar, sömürülenler ve tüm ezilenlerin için insan onuruna yaraşır koşullar sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmesi, kar hırsı uğruna gerçekleştirilen doğa talanının durdurulması, savaşa karşı barış ve dayanışmanın sağlanmasını istediklerini belirten Bozkurt, “Ortak, güçlü, örgütlü ve kararlı bir mücadele vererek yarına özgür, eşit, demokratik bir yaşamı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
HDP Grup Başkanvekili Milletvekili Saruhan Oluç ve Barış anneleri de eylemde konuşma gerçekleştirdi.
“5 yılda onlarca çocuk öldürüldü”
7 yaşındaki Mihraç Miroğlu'nun zırhlı araçla katledildiğini hatırlatan Oluç, son 5 yılda Kürt coğrafyasında panzer ve zırhlı araçlar arasında katledilen onlarca çocuk olduğunu söyledi konuşmasına şöyle devam etti:
“Neden buna ses çıkarılmıyor? Neden bunu yapanlar cezalandırılmıyor? Neden o panzerlerin, zırhlı araçların kullanıcıları rahatça bu tür cinayetleri işleme cüretini buluyor? Çünkü cezasızlık politikası var. Bunu asla kabul etmiyoruz. Kürt çocuklarına dönük bu düşmanca tutumu asla kabul etmiyoruz. Bu suçları işleyenler, emirleri verenler, göz yumanlar hukuk önünde hesabını verecektir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın”
Katliamlar ve cezasızlık politikasının bugüne ait olmadığını, geçmiş dönemde de benzer uygulamalar olduğunu kaydeden Saruhan Oluç, DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar'ın 28 yıl önce sokak ortasında katledildiğini hatırlattı. Faillerin 28 yıldır korunduğunu söyledi, “Kürde düşman hukuku uygulanıyor” diye konuştu.
Barışı gerçekleştirmek için iktidar ve muhalefetin ortak sorumluluk alması gerektiğini söyleyen Oluç savaş siyaseti yürütenlere şöyle seslendi:
“Bizim sesimizi, sözümüzü kesmek isteyen, demokratik siyasetten partimizi kapatmak yoluyla tasfiye etmek isteyen, kayyumlar atayan, bizi siyasi rehine olarak cezaevinde tutan bir anlayışa karşı yumruğumuzu sıkıp mücadele etmesini de çok iyi biliriz.”