AKP-MHP rejimi işçileri açlık sınırı altında yaşamaya mahkum ediyor

Asgari ücretin belirlenmesi sarayda sefahat süren rejimin efendileri ve kapitalistlerin insafına terk edildiği sürece, bu durumun değişmesi mümkün değil.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 30 Temmuz 2021
  • 17:55

Asgari ücret 2021 yılının sadece ilk dört ayında açlık sınırının biraz üzerindeydi. Son üç ayda ise açlık sınırı ile asgari ücret arasındaki açı günden derinleşiyor. Bu gidişle açlık sınırı yılsonuna kadar asgari ücretin bir buçuk katına çıkacak. Türk Lirası’nın değer kaybetmesinden, enflasyonun yükselmesinden, emekçilerin satın alma güçlerinin düşmesinden sorumlu olan ‘yerli/milli’ AKP-MHP rejimi, emekçileri yeterli beslenme hakkından bile mahrum bırakıyor. Atık bir tür ‘kronik açlık’ dönemi yaşanıyor.

Saraylarda sefahat süren mafyatik rejimin efendileri ile kapitalistlerin kafa kafaya vererek belirledikleri asgari ücret bu kadar oluyor. Türk-İş şeflerinin de o masada oturması ise, alçaltıcı bir seremonide figüran olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Artık kapitalistlerin çoğu işçileri asgari ücretten daha düşük bir maaşla çalıştırıyor. Sarayın dalkavukları ise, her biri beş-on asgari ücrete bedel üç-beş maaş alıyorlar.

2016’dan bu yana ‘kronik açlık’ yılları…

İşçi-emekçilerin kapitalistler ve din bezirganı saray rejimi tarafından açlığa mahkum edilmesi yeni değil. Bu rezalet en az beş yıldır devam ediyor. Rejim önünde diz çöken Türk-İş ağaları, mücadeleden kaçarken, işçilerin yoksullaşmasının çetelesini tutuyorlar. Sendikanın yaptığı araştırmalar, servet-sefalet kutuplaşmasının derinleştiğini somut verilerle ortaya koyuyor. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu tarafından yapılan Temmuz 2021 Yoksulluk Araştırması sonuçlarına göre ise açlık sınırı 3 bin 513 lira oldu. (Türk-İş araştırmasına göre ise 2 bin 903 lira) Asgari ücret, kronik zamlar karşısında sürekli eriyor. Bu arada ücretsiz izne çıkarılan, kısa çalışma ödeneği ile çalıştırılan, kayıtsız olarak asgari ücretin altında maaş alan milyonlarca işçi için ise durum daha da vahim.

Araştırmalar asgari ücretin beş yıldan beri, bazı aylar dışında açlık sınırının altında kaldığını gösteriyor. Asgari ücretin 2016 yılından bu yana sadece 8 ay gibi kısa bir süre açlık sınırının üzerine çıkması, dinci-faşist rejimin işçi ve emekçilere nasıl bir yaşamı reva gördüğü hakkında fikir veriyor. 2016, 2017 ve 2018 seneleri boyunca asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Şefleri saray rejiminin etkisi altında olmasın rağmen Türk-İş’in açlık sınırı-asgari ücret karşılaştırma tablosu durumu verilerle ortaya koyuyor:

2016 – asgari ücret 1.302 TL, açlık sınırı 1350-1432 TL

2017 – asgari ücret 1404 TL, açlık sınırı 1479- 1608 TL

2018 – asgari ücret 1603 TL, açlık sınırı 1943 TL

Asgari ücretten de düşük maaş yaygınlaşıyor

Verilere göre asgari ücretin açlık sınırının üstünde seyrettiği aylar 2019 yılında iki, 2020 yılında bir, 2021 yılında ise dört. Ne var ki, büyük bir işçi kitlesinin pandemi koşullarında kısa çalışma ödeneği ile asgari ücretin dahi altına çalıştırıldığı gerçeği bu karşılaştırmanın da doğruluğunu sorgulatacak boyuttadır. İŞKUR’un Mayıs 2021 verilerine göre, kısa çalışma ödeneği kapsamındaki işçi ve emekçilerin sayısı 1 milyon 176 bin 817 oldu. İşten çıkarma yasağı kapsamında ücretsiz izinde olanların sayısı ise 996 bin 727.

Soy yıllarda asgari ücretten de düşük maaşla çalıştırma zaten yaygınlaşıyordu. Saray rejiminin emekçi düşmanlığından güç alan kapitalistler birçok yerde asgari ücretten düşük maaş ödüyorlar. Buna artan işsizlik, pandemi koşulları ve göçmen işçilerin istismarı eklenince, asgari ücretle çalışanlar neredeyse ‘şanslı’ sayılacak. 2020 verilerine göre son 6 yılda geçim sıkıntısı nedeniyle intihar eden işçilerin-emekçilerin sayısının 5 kat artması da durumun vahametini gösteriyor.

Asgari ücretin belirlenmesi sarayda sefahat süren rejimin efendileri ve kapitalistlerin insafına terk edildiği sürece, bu durumun değişmesi mümkün değil. Ancak işçi sınıfı örgütlü mücadeleyi yükseltip, insanca çalışmaya yeten, vergiden muaf asgari ücret talebini güçlü bir şekilde yükselttiğinde rejimin bu pervasızlığı püskürtülebilir.