AKP iktidarı, doğayı yıkıma uğratan, işçi ve emekçilerin çıkarlarını yok sayan; sermayedarlarını, müteahhitlerini zengin edip kendi ceplerini doldurmaya yarayan rant projelerinden vazgeçmiyor. Son olarak gündemde geniş yer tutan Kanal İstanbul projesi yoğun tartışmalara konu olurken, işçi ve emekçilerle alay edercesine açıklamalar AKP ve MHP şeflerinin dillerinden düşmüyor.
Faşist partinin tek ilkesi sermaye devletinin bekası
Erdoğan ile ittifak kurmadan önce “muhalefet anlayışı gereği” projeye itiraz ettiklerini söyleyen faşist parti MHP’nin lideri Devlet Bahçeli, şimdi tam zıttı tutumla projeye sahip çıkıyor. Daha önce de benzer “manevralarla” tükürdüklerini yalamak durumunda kalan faşist partinin şefi, bu yalan dolanını “yerli”, “milli” söylemleriyle gerekçelendirerek bu lafların içinin boş olduğunu da tekrar gözler önüne serdi. Bahçeli’nin “muhalefet anlayışı” diye kast ettiği ise, tek ilkesi ‘sermaye devletinin bekası’ olan düzen siyasetinin ikiyüzlülüğünün ve sahtekarlığının bir başka dışavurumudur.
“Mega projeleri”nde işçileri ölümüne sömürüp “müteahhit emeği”nden bahsediyorlar
Bir başka açıklama ise T. Erdoğan’ın yardımcısı Fuat Oktay’dan geldi. Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Ödül Töreni’nde müteahhitlere seslenerek “mega projelerine” övgüler dizen Oktay, söz konusu projelerde kölece çalışma koşullarında sömürüp katlettikleri işçileri de görmezden geldi.
Konuşmasında “Büyük projeler müteahhitlerimizin emeğiyle yükselmeye devam edecek” diyen Oktay, pişkinliğini şu ifadelerle sürdürdü: “Bunlar, Marmaray’a, Osman Gazi Köprüsü’ne, İstanbul Havalimanı’na ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne de karşı çıkmıştı. Hamdolsun hepsini tamamlayarak milletimizin hizmetine sunduk. İstemezükçülere rağmen hepsini tamamladık. Kanal İstanbul projesine de İstanbul’un geleceği için, İstanbullular ve milletimizin ortak faydası için inanıyoruz ve bugüne kadar olduğu gibi diğer projelere de başlayacak; bitireceğiz.”
Kime hizmet, kime fatura?
Oktay’ın tamamlandığını iddia ettiği projelerden İstanbul Havalimanı’nın inşası hâlâ devam ediyor. Şantiye alanlarında hâlâ işçiler ölümüne sömürülüp iş cinayetlerine kurban gidiyor. En basit iş güvenliği önlemleri dahi yok sayılıyor, işçilere kölelik koşulları dayatılıyor, sesini çıkaran işçi kapı önüne koyuluyor. İşçilere bu yapılanlar, Oktay’ın bahsettiği “müteahhit emeği”dir.
Havalimanının yanı sıra “tamamlanan büyük proje” olan otoyol ve köprüler de aynı “emeğin” ürünüdür. Ayrıca, bunlar bugün iddia ettikleri gibi “milletin ortak faydası”na da hizmet etmiyor. Hizmet sunulan; AKP iktidarı eliyle devletin sunduğu garanti ödemeleri sayesinde kârları katlanan müteahhitler, işletmeciler, sermaye sahipleridir.
Bu kapitalistlere hizmet eden AKP-MHP koalisyonu, hizmet sunulduğu yanılsamasına hapsettiği işçi sınıfına ve emekçilere, bu rant projelerinin yalnızca acı faturasını çıkarmaktadır: İş cinayetleriyle, sömürüyle, garanti ödemeleri için topladığı ek vergiler ve ağırlaştırdıkları sefaletle...