CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan politika notunda medya alanında yaşanan tekelleşmeyle birlikte AKP’nin medyanın yüzde 95’ini kontrol ettiği, Türkiye’nin haberlere güvensizlik oranında dünyada ikinci ülke konumunda olduğu belirtildi.
Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın haberine göre, CHP Bilim Platformu tarafından hazırlanan “Otoriterleşen Türkiye’nin Çölleşen Medyası” başlıklı politika notunda yer alan tespitler özetle şöyle:
Basın özgürlüğünde 157. sırada: AKP iktidarında, medya da otoriterleşen yürütme erkinin kontrolü altına alınmıştır. Baskıcı ve tekelci zihniyetiyle AKP’nin uygulamaları sonucunda Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 2002’den 2018’e 99. sıradan 157. sıraya gerilemiştir.
Haberlere güvensizlikte 2. ülke: 2018 yılında Kadir Has Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre, her 5 yurttaşımızdan 3’ü ülkemizde basın özgürlüğünün olmadığını düşünmektedir. Araştırmaya göre, yine her 5 yurttaşımızdan 3’ü medyadaki haberlere güvenmemektedir. Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün raporuna göre ise Türkiye haberlere güvenmeme açısından, dünya ülkeleri arasında 2. sırada.
Yüzde 95’i kontrol altında: 2018 Uluslararası Basın Enstitüsü Raporu’na göre, AKP iktidarının medyayı kontrol etme oranı yüzde 95’lere kadar yaklaşmıştır.
Keyfi resmi ilan: Gazeteler için önemli bir gelir kalemini oluşturan Basın İlan Kurumu (BİK) aracılığıyla verilen resmi ilanların dağıtımı, AKP iktidarı boyunca keyfi ve siyasi ölçütlerle tarafgir biçimde yapılmıştır. İktidara yakın gazetelerin ilanlardan geniş biçimde yararlandırılması sektördeki haksız rekabeti derinleştirmektedir.
‘RTÜK’ siyasi sopa: Saray Rejimi, RTÜK’ü güdümünde olmayan medya organlarına karşı, keyfi cezalandırma ve ekonomik caydırma bir aracı olarak kullanmaktadır. RTÜK tarafından verilen kararların en güncel örnekleri, haber spikeri Fatih Portakal ile değerli sanatçılarımız Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın, ardından da FOX TV ve Halk TV’ye verilen cezalardır.
Gerçekler gizleniyor: AKP rejiminde havuz medyası işsizlik, hayat pahalılığı, zamlar, iflas, ödenemeyen krediler, sebze kuyrukları başta olmak üzere içinde bulunduğumuz derin ekonomik krize ilişkin haberleri yurttaşlarımızdan gizlemektedir.
Skandalları örtmek için yayın yasağı: Sadece 2011 ile 2018 yılları arasında 468 habere yayın yasağı getirilmiştir. 2019 yılının ilk iki ayı içinde ise 34 yayın yasağı kararı verilmiştir.
Gazeteci hapishanesi: 2019 yılı itibarıyla cezaevlerinde 150’ye yakın gazeteci bulunmaktadır.
Haber nedeniyle mahkumiyet: Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün verilerine göre, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçildiği tarihten itibaren 53 gazeteci ‘Cumhurbaşkanına hakaret suçundan’ mahkum edilmiştir. 2018 yılında 80’e yakın gazeteci, gazetecilik faaliyetlerinden ötürü ceza aldı. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre AKP döneminde, ülkemizdeki yaklaşık 24 bin gazetecinin üçte birinden fazlası işini kaybetmiş durumda.
Tirajlar düşüyor: 2013’te günlük ortalama gazete baskı sayısı 6 milyon 290 bin iken, 2017’de bu sayı 4 milyon 271 bine düşmüştür. Dergilerin yıllık tirajlarında da 2017’de, 2015’e göre 4’te 1 oranında bir gerileme gerçeklemiştir.