Boğaziçi Üniversitesi'nde Melih Bulu'nun T. Erdoğan tarafından kayyım rektör olarak atanmasıyla başlayan “Özerk demokratik üniversite” mücadelesi, Bulu'nun görevden alınmasının ardından devam ediyor. Direnişin 257'nci gününde Boğaziçili akademisyenler bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndü ve Bulu'nun ardından rektörlüğe atanan Naci İnci'yi protesto etti.
Direnişin 37'inci haftasında akademisyenler tarafından yapılan açıklamada şunlar söylendi:
"Bugün 17 Eylül 2021, Cuma. Boğaziçi Üniversitesi’nde direnişin 37. haftası sona eriyor. Bugün direnişin 257. günü. Naci İnci’nin ilgili kurullarının hiçbiri muhatap alınmadan, kurum iradesi hiçe sayılarak şeffaf olmayan bir şekilde rektör olarak atanmasının yirmi sekizinci, 30 Temmuz günü gerçekleştirdiğimiz destek oylamasında akademisyenlerin yüzde 95 oranında rektör adaylığına karşı olduğu açıklanan İnci’nin rektör vekili iken Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümü Öğretim Görevlisi Can Candan’ı görevden almasının altmış ikinci günü.”
Açıklamanın devamında Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyım rektörlerin “icraatlarına” değinilerek son olarak şunlar vurgulandı:
“Boğaziçi Üniversitesinin çok yönlü, yaratıcılığa ve disiplinler arası etkileşime önem veren eğitim anlayışını tehdit eden bu tektipleştirici tutumdan derhal vazgeçilmesini; hocalarımız Can Candan, Feyzi Erçin ve Seda Binbaşgil’in derslerine dönmesini talep ediyoruz.
Üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürleri bir an önce görevine atanmalıdır. Atanmış Rektör Naci İnci ve yönetimi ile bugüne kadar hukuksuzca kadrolaşmış tüm isimlerin istifasını talep ediyoruz. Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar: Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz!"