AKP iktidarının hazırladığı 9 maddelik “Aile ve Gençlik Fonu” tasarısı, geçtiğimiz günlerde mecliste kaşla göz arasında onaylandı. “Aile ve Gençlik Fonu Hakkındaki Kanun”a göre, evliliği teşvik etmek amacıyla 18-27 yaş aralığındaki gençlere kaynak aktarılacak. Bu ödeme, iki ay geri ödemesiz ve faizsiz 150 bin TL olacak.
Genç kadın işçi ve emekçiler sayısız sorun yaşıyor. Çok zor koşullarda çalışıyor, eğitim hakkından yoksun kalıyor, büyük çoğunluğu gelecek kaygısı taşıyor. Hal böyleyken, genç kadınların en temel sorunları için hiçbir adım atılmazken, kadınlar güvencesizlik ve geleceksizlik girdabına hapsedilirken, “evliliği teşvik etmek” için fon kurmak ve genç kadınlara kaynak aktarmak, sadece yandaş basında değil bazı muhalif çevrelerde bile övgüye mazhar oldu.
Oysa, kadınların desteklendiği algısı yaratan bu “masumane” fonun altında büyük bir yağma ve talan planı yatıyor.
Fon sadece gençlere evlilik yardımı yapmaktan ibaret değil. Fonun yönetim kurulunun onaylayacağı projelere de kaynak aktarılacak. Bu projelerin sınırları belli değil, genel bir tanımlama yapılıyor. Ama asıl önemlisi, fon yönetiminin Tayyip Erdoğan’ın elinde olması ve fonun tüm vergi ve harçlar ile devlet bütçesinin denetiminin dışında tutulması.
Fonun kaynaklarına bakıldığında, diğer fonlar ve bağışlar dışında “Türk Petrol Kanunu kapsamında tahsil edilen devlet hissesinin ve Maden Kanunu çerçevesinde tahsil edilen devlet hakkının %20’si” olduğu görülüyor. Kısacası, ülkenin yeraltı kaynaklarından gelen gelirin önemli bir kısmı, denetimsiz bir şekilde Tayyip Erdoğan yönetimindeki bir fona devrediliyor. Petrol ve madenlerdeki devlet hakkı 2023 yılında 14 milyar 373 milyon TL idi. Böylesi bir kaynağın aktırıldığı fon “denetim dışı” olacağı için, bu paranın nerede kullanılacağını kimse bilemeyecek. Yani “yeni evlenenlere yardım” adı altında Erdoğan iktidarına yeni bir denetimsiz mali kaynak imkanı açılmış olacak.
Türkiye’de fonların geçmişine baktığımızda, her birinin yağma ve talanın perdesi olduğunu görürüz. Özal döneminde kurulan fonlarda biriken paranın nereye harcandığını yıllar boyunca kimse öğrenemedi. Sonraki yıllarda gündeme gelen Fak Fuk Fon, KEY (Konut Edindirme Fonu), Zorunlu Tasarruf Fonu yağmalandı ve sermaye sınıfına buradan kaynak aktarıldı. Bazı fonlara ödeme yapan emekçiler ise büyük bir mağduriyet yaşadılar, yıllar boyunca yatırdıkları paralarını geri alamadılar. İşsizlik Sigortası Fonu’nun da hortumlanarak, sistematik bir şekilde sermayedarlara kaynak aktarıldığını biliyoruz.
Aile ve Gençlik Fonu biz işçileri de doğrudan ilgilendiriyor. Sanki kadınların hakları savunuluyormuş algısının yaratılması bir yana, “kara delik” olarak tabir edilen fonlarla bizlerin üzerine yeni yükler bindiriliyor. Emeğimiz üzerinden biriken kamu kaynakları, saray rejimi eliyle sermaye sınıfına peşkeş çekiliyor. Biz karşı çıkmadığımız sürece, bir yandan kadınlara imkanlar sağladıkları şeklinde algı operasyonlarına, öbür yandan da yağma ve talana devam edecekler.
(Emeğin Kurtuluşu 16-31 Aralık 2023 tarihli 23. sayısından alınmıştır…)