Herkesin malumu… Türkiye’de “Allah’ın bir lütfu” olan 15 Temmuz kontrollü darbe girişimi sonrasında devlet namına ne varsa hepsi AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki dudağına bağlandı.
Yargı o!
Yaşama o!
Yürütme o!
İhale takip eden o!
Her şey o!..
Türkiye, politika faizi dünyada en yüksek 10’uncu, Avrupa’da ise ilk ülke konumuna yükselince Körfez sermayesinden medet uman Erdoğan, 10 milyar dolarlık fon için Birleşik Arap Emirlikleri Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed El Nahyan’ın dizlerine kapandı.
Ancak toplumsal tepkinin sokağa yansıması sonrasında ayağı birbirine dolanan Erdoğan, kamuoyunun gözünü boyamak için, Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) döviz kurları üzerinden manipülasyon yapılıp yapılmadığının araştırılması, varsa konunun gerekli yerlere iletilerek ilgili kurumlar nezdinde çalışma gerçekleştirilmesi için talimat vermiş.
Bu gölge oyunu, Erzurum çarşısındaki bir gıda toptancısının meşhur hikayesini hatırlatıyor.
Eskiden köyümüzdeki yaşlılar anlatırdı, bire bir yaşadıkları ve tanık oldukları bu hikayeyi. Köylüler belli zamanlarda sabahın erken saatlerinde Erzurum’a gidip toptan alışverişlerini yapar, akşamüstü köye geri dönerlerdi. Artık toptancılar ve esnafla ahbap çavuş gibi haşır neşir olan bu köylüler hoşbeşle karşılanıyor ve alışveriş sonrası kendileriyle oturulup uzun sohbetler yapılıyordu. Çünkü köyden sabah giden araç ancak akşam üzeri yolcuları alıp köye bırakıyordu.
Bir esnaf vardı ki müşteriyi allıyor pulluyor ve susuz geri gönderiyordu. Israrla müşteriye otur bir çayımı iç diyen esnaf dükkanın kapsısından çarşının çaycısı “Dursun”a bağırıyordu:
- İki çay getir Duuuursun!
Seslenişinde Dursun hep uzun ve vurgulu oluyordu. İsim niyetine değil, fiil babında çığırıyordu; “dursun” küçük “d” ile söyleniyordu.
Müşteri anlamıyordu esnafın dalga dümenini. Dalavereci esnaf bir iki kez daha “İki çay getir (d)ursun” dedikten sonra köylülerin hevesi kırılıyordu. Köylüler “Sen kendini yorma efendi, belli ki Dursun duymuyor, sağır” deyiveriyorlardı. Ve böylece muradına eren uyanık esnaf müşterinin teşekkürünü alıyor ve onları ikramsız yolcu ediyordu.
Erdoğan’ın DDK’ya emrini görünce aklıma bu anlatı geliyor. DDK biliyor ki, sebep Erdoğan, sonuç Erdoğan!
Erdoğan her zaman yaptığı gibi, uyanık esnaf misali, faturayı Dursun’a çıkaracak.
Ah Dursun ah!!!
M. İmran