Sincan 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesi'nde tekli hücrede tutulan Hüseyin Karaoğlan 11 Eylül’den beri açlık grevinde. Açlık grevinin talepleri ise; sürgün sevklerin durdurulması, tutsakların ailelerinin yakınında bulunan hapishanelere sevk edilmesi, disiplin cezalarının kaldırılması, şartlı tahliyelerin uygulanması ve S, R, Y tipi hapishanelerinin kapatılması.
ETHA’da yer alan habere göre, Karaoğlan'ın ablası Fatma Karaoğlan taleplere dair başvurulara yanıt verilmediğini aktardı ve kardeşinin açlık grevinin 80'inci gününde havalandırma dönüşünde darp edilerek hücreye götürüldüğünü ifade etti.
Fatma Karaoğlan kardeşiyle son telefon görüşünü şöyle aktardı:
"Son telefon görüşmemizde Hüseyin, 'iki kolumu açtığımda ya duvara ya da ranzaya çarpıyorum' dedi. Cezaevi numaralarımızı engellemiş. Bizim numaralarımıza cevap vermiyorlar. Başka numaralardan arıyoruz, Hüseyin'in ailesi olduğumuzu söylüyoruz ve sonrasında o numaraya da cevap vermiyorlar.
…
Arkadaş görüşü kabul edilmiyor. Mektupları bize ulaşmadı. Yanıt alamayınca açlık grevine başladı. Siyasi tutukluların olduğu bir hapishaneye sevkini istiyor. Günde sadece bir saat havalandırmaya çıkıyor. 28 Kasım'da işkenceye uğrayıp başka bir hücreye göndermişler. Sevk istiyor, sevk yerine istemediği birinin yanına götürüyorlar. Annem kapalı görüşe gitti. Sırtı mosmor, bilekleri mosmor, ayakta duramıyor. Sandalyede görüş yapmış. Zayıflamış, her yeri mosmor ve yara bere içinde. Sevk talebi hala geçerli. 'Beni bu hücrede tutmaya devam ederlerse suyu, şekeri de keseceğim' diyor."
Fatma Karaoğlan idare ve saldırıyı yapan gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.