Gerici-faşist iktidarın 1 Mayıs’a yönelik saldırılarında onlarca ev basılmış, çok sayıda kişi gözaltına alınmış ve 76 kişi tutuklanmıştı. 1 Mayıs tutsakları parça parça tahliye edildi. Hala tutuklu bulunan 4 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması bugün (4 Eylül) görülecek. İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla duruşma öncesi Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yapıldı.
İktidarın 1 Mayıs’a yönelik saldırganlığının bu yıl da devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Bu yasaklar; Fernas Madencilik patronlarının işçileri 48 saat aralıksız, sağlıksız koşullarda üç kuruş paraya çalıştırabilsin diyedir.
Bu yasaklar; Özel Sektör Öğretmenleri asgari ücretin bile altında sözleşmeler imzalamak zorunda kalsın diyedir.
Bu yasaklar; Polonez işçileri örgütlenemesin diye, inşaat işçileri kurtlu yemek yesin diye, Akcanlar Tekstil işçileri patrona kul köle olsun diye, çiftçiler mazot parasını bile ödeyemeyecek hâle gelsin diye, emekliler açlık sınırının yarısına yaşasın diye, As Plastik’te işçiler rahat bir nefes alamasın diye konmuştur.
Bu yasaklar; öğrenciler KYK yurtlarında bozuk asansörlerde üçer-beşer ölsün, okurken geçinebilmek için güvencesiz çalışarak kafasını kaldıramasın, özgür bir gelecek düşünemesin diyedir.
Bu yasaklar; rant uğruna peşkeş çekilmemiş tek metrekare bırakmamaya yönelik politikaları beslemek için, doğasını savunan Hopalı Reşit Kibar’ların katilleri cezasız kalsın diyedir.
Bu yasaklar; sokak ortasında, evin içinde, iş yerinde gece ya da gündüz fark etmeksizin şiddet uygulayan kadınların öfkesi sokakları doldurmasın diyedir, ön kapıdan sırtını sıvazlayarak aldıkları kadın katillerini arka kapıdan güle oynaya salmalarına ses çıkarılmasın diyedir.
Bu yasaklar, iradesine defalarca kez kayyum atanmasına rağmen mücadeleyi yükselten halklara karşı kayyum düzeni devam etsin diyedir.
Bu yasaklar, hamasetin arkasına gizlenip işgal devleti İsrail’le ortak tatbikatlar yapılabilsin diye, Filistinlilerin üzerine yağan bombalar için bu ülkeden de sevkiyatlar yapılabilsin diye, siyonist varlık NATO korumasında binlerce Gazzeli çocuğu açlıkla öldürebilsin diyedir.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.”
Açıklamanın devamında yasakların mücadeleyi durduramayacağının altı çizilerek “1 Mayıs 2025’e 239 gün kalmıştır. O güne kadar her günümüz kavga günüdür, her yer Taksim’dir” denildi.
Eylem boyunca “1 Mayıs’a, Taksim’e, tutsaklara özgürlük!”, “Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük!” sloganları atıldı.
Metnin okunmasının ardından 1 Mayıs’tan tutuklanıp tahliye olan bir kişi konuşma yaptı. Konuşmada “Artık gri yoktur. Ya siyah ya beyazdır. Bu bir sınıf savaşıdır” denildi. Konuşmanın devamında AKP’nin Gezi kabusu hatırlatılarak “Onlara bu kabusu yaşatacağız, bu korkuyla gidecekler” denildi.
Eylemin devamında 1 Mayıs tutsağıyken tahliye olan kişi daha konuşma yaptı. Konuşmada mücadelenin tutuklamalarla sınırlandırılamayacağına vurgu yapılarak “Mücadelemizde haklıyız, vazgeçecek değiliz, Taksimi alacağız” denildi.
Ardından Temel Demirer bir konuşma yaptı. Adaletsizliğe dikkat çeken Demirer kara para aklayan Dilan Polat gibilerinin serbest bırakıldığını, emekçi çocuklarının ise tutsak edildiğini ifade etti.
Eylem Reşit Kibar için 19.00’da Kadıköy’de düzenlenecek eyleme çağrı yapılarak bitirildi.
1 Mayıs eylemlerine katıldığı için tutuklanan 4 kişi bugün Çağlayan Adliyesi'nde görülen duruşmada tahliye edildi.
Kızıl Bayrak / İstanbul