Koronavirüs değil kapitalizm öldürür!
Koronavirüs dünya çapında hızla yayılıyor. Türkiye’de ise resmi olarak ilk vaka geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Dünya Sağlık Örgütü virüsün görüldüğü birçok ülke için önlemler alınması gerektiği üzerine açıklamalar yapıyor. Ama dünya çapında bir pazar ve kar aracı olarak görülen sağlık hizmetlerinin yetersizliği, işçi ve emekçiler kötü yaşam koşulları salgını daha da tetikliyor.
21. yüzyılda virüsler, salgın hastalıklar vb. insan sağlığını tehdit eden gelişmelerde en temel olanın önleyici sağlık hizmeti olduğu yapılan araştırmalar ile göz önüne seriliyor. Herkesin eşit, parasız, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık güvencesine sahip olmadığı kapitalist sistem, böylesi salgınlarda bir kez daha asıl sorumlu olarak öne çıkıyor. Üstüne üstlük başınızın çaresine bakın dercesine topluma “bireysel çözüm” önerileri sunuluyor.
Türkiye’de de bu bağlamda virüse karşı “bireysel hijyen/önlem” tartışmaları yapılıyor. Salgın gibi ciddi bir durum karşısında alınacak bireysel önlemler elbette önemli ve küçümsenmemeli. Ancak bu denli ciddi ve yaşamı tehdit eden sağlık sorunları ve hastalıklar tekil olarak bireylerin sorunu değil, toplumun sorunudur.
AKP iktidarı yıllardır işçi ve emekçilerden çeşitli bahaneler ile vergi, fon vb. adı altında milyonlarca lira toplamaktadır. Fakat bu yolla elde edilen kaynaklar toplumun ihtiyacına ve sağlığına aktarılmamakta, sermayeye peşkeş çekilmektedir. Son Elazığ depremi bu gerçeği açıkça gözler önüne sermiştir.
Koronavirüs salgınına karşı acil somut önlemler alınmalıdır!
Koronovirüs salgınının ciddiyeti ve önemi son yansıyan veriler üzerinden açıkça görülmektedir. Buna karşı toplu yaşam, çalışma ve eğitim alanlarında; yani okullarda, iş yerlerinde ve sokaklarda bir dizi acil önlem alınmalıdır! Bireysel hijyen bu kadar öne çıkarılırken, dahası bu kapsamda kullanılması gereken materyallere devasa miktarda zamlar yapılırken kamusal hizmet adına hiçbir adım atılmamaktadır. Sosyal medyada işçi ve emekçilerin, gençlerin, çocukların paylaştığı bir dizi fotoğraf bu gerçeği gözler önüne sermektedir.
Buna son verilmeli ve öğrenci gençliğin aşağıdaki yaşamsal talepleri hızla karşılanmalıdır:
-İlk olarak virüsün Türkiye’de ne kadar insanı etkilediğine dair kamuoyu şeffaf bir biçimde bilgilendirmelidir. Virüsün etki alanının ciddi bir risk oluşturması durumunda okul, işyeri, AVM vb. alanlar geçici bir süreliğine kapatılmalıdır.
-Toplu yaşam alanları olan okulların hijyenine önem verilmeli, düzenli bakım ve denetim yapılmalıdır. Bu denetimlerin sonucu kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
-Her öğrenciye/öğretmene/okul çalışanına ve ailelerine hijyen ürünleri (maske, sabun, peçete, temiz su, dezenfektasyon maddeleri) ücretsiz olarak sağlanmalıdır.
-Virüse karşı sağlıklı beslenmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek önemli bir yerde durmaktadır. Tüm ilk ve orta dereceli okullarda ve üniversitelerde düzenli olarak öğrenci/öğretmen ve çalışanlara ücretsiz, sağlıklı gıda/ yemek temin edilmelidir.
-Her eğitim kurumunda sağlık görevlileri bulunmalıdır.
-Koronavirüs ile mücadele kapsamında alınacak yardımların ve ayrılacak bütçenin şeffaf bir biçimde toplumla paylaşılması ve yalnızca bu konuda kullanılması gerekmektedir!
Devrimci Gençlik Birliği
12 Mart 2020