Üniversitelerin ranta açılmasına, talan edilmesine karşı mücadeleye! Üniversiteler bizimdir!

Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yapılmak istenen saldırı sadece Yıldızlıların sorunu değildir. Bu saldırı tüm üniversitelilerin sorunudur. Nasıl ki İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere diğer üniversitelerin bölünmesine karşı günlerce hep birlikte eylemler gerçekleştirildi, nasıl ki ODTÜ Kavaklık’ta yapılmak istenen KYK yurduna karşı birlikte direniş yükseltildi, Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yönelik yapılan saldırı da tüm üniversiteliler ile birlikte birleşik fiili bir mücadele hattı ile geri püskürtülebilir.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 06 Ağustos 2019
  • 16:50

Geçtiğimiz günlerde Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’ne yapılmak istenen “Millet Bahçesi” projesi için ihale tarihi 5 Eylül olarak açıklandı. Rektörün “acil” olarak gördüğü “Millet Bahçesi” projesi sermaye devleti eliyle üniversitelere yönelik gerçekleştirilen saldırıların yeni bir halkasını oluşturuyor.

“Millet Bahçesi” ile asıl hedeflenen nedir?

Yıldız Kampüsü’nün Davutpaşa kampüsüne taşınarak Yıldız Sarayı’na bağlanması; başta İstanbul Üniversitesi olmak üzere 20’ye yakın üniversitenin bölünerek fakültelerinin taşınması, Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik gerçekleşen saldırılar, ODTÜ’de doğa katliamı yapılarak Kavaklık’ta KYK yurdu yapılmak istenmesi gibi son dönemde üniversitelere yönelik gerçekleştirilen çok yönlü saldırıların temelinde sermaye devletinin, gençliğin ilerici devrimci birikimini yok etme ve üniversiteleri ranta açarak karlarına kar katma hedefi yer alıyor.

Üniversiteler bizimdir!

Bugün genç işsizlik oranı yüzde 30’larda ve geleceksizlik, geçinememe sorunları temel sorun olarak önümüzde duruyor. Üniversitede okurken, barınma, ulaşım, yemek, kütüphanelerin ve laboratuvarların yeterli olmaması gibi sorunlarımız “acil”ken, rektörlük “Millet Bahçesi”nin yapımını daha “acil” olarak görüyor. Rektörlük bu proje ile halkla bilimi, üniversiteyi buluşturmak istediklerini ifade etti. Üniversiteler toplumundur, halka açık yerler olması gerekir. Ancak rektör, sanat fakültesi öğrencilerinin tablolarına saldırırken, kol ve kulüplerin faaliyetlerine yasak getirirken ve her türlü gerici faaliyetin önünü üniversitede açarken, bu projenin, üniversitelilerin ya da halkın yararına olmayacağı açıktır. Üniversitelerde yapılacak her değişiklik, üniversitelerin asıl özneleri olan öğrencilerine ve çalışanlarına sorulmalıdır.

Tüm üniversiteliler ile birleşik fiili bir mücadele hattı örülmeli!

Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yapılmak istenen saldırı sadece Yıldızlıların sorunu değildir. Bu  saldırı tüm üniversitelilerin sorunudur. Nasıl ki İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere diğer üniversitelerin bölünmesine karşı günlerce hep birlikte eylemler gerçekleştirildi, nasıl ki ODTÜ Kavaklık’ta yapılmak istenen KYK yurduna karşı birlikte direniş yükseltildi, Yıldız Teknik Üniversitesi’ne yönelik yapılan saldırı da tüm üniversiteliler ile birlikte birleşik fiili bir mücadele hattı ile geri püskürtülebilir.

Üniversitelerin ranta açılmasına, talan edilmesine hayır!

Üniversiteler bizimdir!

Devrimci Gençlik Birliği

Ağustos 2019