Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu, Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyım rektör olarak atanan Prof. Dr. Mehmet Naci İnci'ye açık mektup yazdı.
Yazılan mektupta İnci’ye Boğaziçi akademisyenlerinin yaptığı oylamada açık olarak kendini istemediklerini belirttikleri ifade edilerek şunlar vurgulandı:
“Bir noktada atayana biat ettiniz. Unutmayın ki üniversitede bilim, liyakat ve akademik özgürlük vazgeçilmez unsurlardır ve nitelikli akademisyen biat etmez.”
Mektupta İnci’nin biat seçeresi şöyle sıralandı:
“a) Öğrencilerin tepkileri ve akademisyenlerin direnişine rağmen Bulu ile çalışmayı kabul eden ilk akademisyen oldunuz ve bu süreçte Bulu'ya demokratik olarak tepki gösteren iki öğrenci tutukluyken, 51 öğrenci yerlerde sürüklenerek darp edilirken görmezden geldiniz.
b) Melih Bulu döneminde, rektör yardımcılığı görevinin yanı sıra Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne (SBE) vekaleten müdür olarak atanmanız üniversite teamüllerine aykırı olmasına rağmen bu görevi de kabul ettiniz.
c) Vekaleten atandığınız rektörlük makamında ilk icraatınız 16 Temmuz'da oldu. 14 yıldır Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Görevlisi Can Candan'ın üniversitedeki görevine son verdiniz. Üniversiter kriterlere aykırı bu antidemokratik uygulamayı hangi kritere dayalı olarak yapmış olduğunuzu kamuoyuna açıklama cesareti gösteremediniz.
d) Aynı dönemde ikinci icraatınız Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nde sekiz yıldır ders veren öğretim görevlisi Feyzi Erçin‘in Yaz Okulu'nda FA 481 (Film Music) dersini vermesini engellediniz.
e) Rektörlük makamını vekaleten yürüttüğünüz dönemde Boğaziçi Üniversitesi demokratik teamüllerine hiç uymayan ve çok önemli bir görevi yürüten Cinsel Tacizi Önleme Komisyonu'nun (CİTÖK) Ofis Koordinatörü Cemre Baytok‘un da görevine 'hizmete gerek kalmadığı ve kendisine başka pozisyon bulunamadığı' gerekçesiyle son verdiğinizi bildirdiniz. Bu uygulama rektör yetkilerinin nasıl fütursuzca kullanıldığının bir göstergesi olmuştur ve tek adam yetkisinin acımasız örneğidir.
f) Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, Atanmış rektör hakkında ve siz de dahil atanmış rektör yardımcıları ve eski YÖK başkanı hakkında görevinizi kötüye kullandığınız gerekçesi ile suç duyurusunda bulundular. Hem de belgeler ile. Bu durumu içinize nasıl sindirebiliyorsunuz?
g) Emekli ve yarı zamanlı akademisyenlerin iş akidlerini eyleme katıldıkları gerekçesiyle imzalamadığınızı açıkladınız. Oysa ki üniversitelerde demokrasi, akademik özgürlük, düşüncenin özgürce ifade edilmesi vazgeçilmez unsurlardır ve akademisyenlerin, öğrencilerin demokratik eylem yapması hukukidir, vazgeçilmez bir haktır. Bu eylemlerinden dolayı kimse cezalandırılamaz.
h) Yasalara aykırı biçimde kurulan Hukuk ve İletişim Fakültelerinin açılmasına göz yumdunuz. Siz de biliyorsunuz ki özellikle Hukuk Fakültesi Boğaziçi Üniversitesi'ni yozlaştırmak, kimliğini yok etmek amacı ile tepeden alınan karar ile açılmıştır. Hukuki dayanağı yoktur. Hukuk ve İletişim Fakültelerin akademisyenleri hepsi dışardan atanacağı açık ve nettir. Bu atamaların Boğaziçi Üniversitesi'nin nitelikli kimliğine zarar vereceği açıktır. Siz evet dediğiniz için üniversitenize en büyük zararı verdiğinizin bilincinde değil misiniz?”
Mektubun sonunda ise İnci’den istifa etmesi istendi.