Üniversiteleri zapturapt altına almak isteyen AKP-MHP iktidarı saldırılarını sürdürüyor. Üniversite yönetimleri tarafından öğrencilere açılan soruşturmalar artarak devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi polis ve soruşturma terörü ile iktidarın hedefindedir. Polis BOUN’de 9. Onur Yürüyüşü’nde terör estirirken, yönetim de soruşturmalar eliyle öğrencilere baskı kurmaya çalışıyor.
Boğaziçi Üniversitesi'nde DGB standına saldırı yaşanmıştı. Bir ay geçmeden soruşturma saldırısı devreye sokuldu. 1 Mayıs'ın öngünlerinde çalışmalarını yürüten Devrimci Gençlik Birliği'nin 20 Nisan günü Boğaziçi Üniversitesi'nde açtığı stant faaliyetinden sonra bir DGB'liye 10 Mayıs günü Fen-Edebiyat Dekanlığı tarafından disiplin soruşturması açıldı. Dekanlık tarafından başlatılan soruşturmada “İzinsiz stant açmak, siyasi içerikli afiş asmak ve bildiri dağıtımı yapmak” soruşturmanın gerekçesi olarak sunuldu.
Devrimci Gençlik Birliği, açılan soruşturmaya karşı şu açıklamayı yaptı:
“BOUN yönetimi 20 Nisan tarihinde açtığımız stantta ve gerçekleştirdiğimiz devrimci faaliyete tahammül edememiştir. Bu tahammülsüzlüğünü ise Boğaziçi'nde olan bir yoldaşımıza açtığı soruşturma ile göstermiştir. BOUN yönetimi şunu çok iyi bilsin ki soruşturmalar bizi yıldıramaz ve mücadelemizi engelleyemez. Devrimci Gençlik Birliği olarak söz, ifade hakkımızdan diğer gasp edilen tüm haklarımıza kadar mücadele etmekten geri adım atmayacağız. Haklarımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz için BOUN'de yükselttiğimiz mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Boğaziçi Üniversitesi'nin kayyım rektörlüğü okula polislerin rahat bir şekilde girişini kolaylaştıran bir dizi hamlenin hayata geçirilmesi için her türlü yol ve yönetimi kullanmaktadır. Üniversite içerisinde 'dizginleri' ele almak ve baskı ortamı oluşturmak istemektedir. Kayyım rektörlük özetle okulda öğrencilerin söz söylemesinin ve mücadele etmesinin önüne geçmeyi arzulamaktadır.
BOUN yönetiminin bizim standımıza yönelik gerçekleştirdiği saldırıda, bu saldırının sadece bize yönelik olmadığını, bu saldırılar yanıtsız bırakılırsa siyaset yasaklarının ve keyfi saldırıların ardı arkasının kesilmeyeceğini ifade etmiştik. Ayrıca kayyım rektörlüğün bu saldırılarla üniversitede kalıcı baskı ortamını yaratmak istediğini de söylemiştik. Bugün etkinlik bahanesiyle okul girişine konulan X-Ray cihazları da, 9. Onur Yürüyüşü’ne yönelik gerçekleştirilen polis saldırısıyla 30 arkadaşımızın gözaltına alınması da kayyım yönetimin sefil hedefleri uğruna saldırılarına devam ettiğinin bir göstergesidir.
Yapılan son saldırılar ile bir kez daha baskı ortamı kalıcılaştırılmak, okullar birer karakol haline dönüştürülmek istenmektedir. Kayyım rektörlüğün yaptığı son saldırılar ve bizleri baskı altına almak istemesine karşı tüm Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini haklarına, özgürlüğüne ve geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Birlikteliğimizin gücüyle hayata geçirilmek istenen saldırılara geçit vermeyelim ve mücadelemizi yükseltelim!”