“8 Mart, kadınlar ve mücadele forumu”

Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübü (BUTİK) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle “Geçmişten bugüne 8 Mart, kadınlar ve mücadele forumu” başlıklı panel-forum gerçekleştirdi.

  • Haber
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 19 Mart 2023
  • 08:51

BOUN'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği gerçekleştirildi.

Etkinliğe SML direnişçisi Seçil Arı, 2015 İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı İpek Bozkurt, 2019 yılında Bağımsız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Güldes Önkoyun katılırken, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren ve ev hapsinde olan Ayten Öztürk mesaj gönderdi.

Boğaziçi Üniversitesi Tarih İncelemeleri Kulübü (BUTİK) 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle “Geçmişten bugüne 8 Mart, kadınlar ve mücadele forumu” başlıklı panel-forum gerçekleştirdi. Forumda ilk olarak kulüp adına kısa bir konuşma gerçekleştirildi. Etkinliğin açılış konuşmasında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün tarihçesine ilişkin kısa bir anlatım yapıldı. “Forumumuzda ilk başta bu devlete karşı mücadele veren direnişçi kadınlara söz vermek istedik” denilerek söz SML Etiket Direnişçisi Seçil Arı'ya verildi.

Seçil Arı, Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası ile birlikte sürdürdükleri SML Etiket Direnişi sürecinde yaşadıklarını anlattı. Fabrika içerisinde eşit işe eşit ücret ve kreş hakkı için sürdürdükleri mücadelelerini aktardı. Seçil Arı, konuşmasının devamında direniş sürecinde yaşadıkları gözaltı ve baskılara değinerek devlet şiddetini de gözler önüne serdi. Gerçekleştirilen konuşmanın bir diğer kapsamın da ise pandemi sürecinden örnekler verilerek kriz zamanlarında kadın işçi ve emekçilerin daha çok etkilenmesine değinildi. Seçil Arı sözlerini kadın işçi ve emekçilerin tek kurtuluşunun mücadele ve örgütlenmekten geçtiğinin vurgusunu yaparak sözlerini sonlandırdı.

Seçil Arı'nın konuşmasının ardından 2015'de İstanbul 3. Bölge Bağımsız Milletvekili Adayı ve İşçi-Emekçi Kadın Komisyonları Temsilcisi olarak İpek Bozkurt'a söz verildi. İpek Bozkurt tarihsel olarak kadınların direniş, devrim gibi süreçlerde en önde olduklarından bahsetti ve şunları dedi:

 “Kadınlar yaşadıkları çifte sömürüden, baskıdan kaynaklı; eğer ikna olurlarsa, bir şekilde zincirlerini kırabilirlerse, örgütlenmeye adım atabilirlerse mücadelelerini kararlı bir şekilde sonuna kadar götürdüklerini görüyoruz.”

Konuşmasının devamında bugünkü tabloyu aktardı ve AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarına karşı demokratik bir kadın hareketinin olduğunu vurguladı ve şunları ifade etti:

“Biz kendi adımıza bu hareketi toplumsal ve önemli bir hareket olarak değerlendiriyoruz ancak baktığımızda demokratik bir kadın hareketidir bu. Bu düzen sınırları içerisinde kalan daha çok feminizm etkisi ile gelişen bir hareketlilikten bahsediyoruz. Kuşkusuz bu çok anlamlı, önemli. Sokağa çıkmanın işçi ve emekçiler açısından zor olduğu, korku atmosferinin bu kadar ağır bir şekilde yaşandığı dönemde kadınlar korkusuzca sokaklara çıkıyorlar, her şeyi göze alabiliyorlar. Ama bugün dediğimiz gibi bu hareketinde sınırlarını görebilmek aslında onu daha ileriye çekebilmek açısından da önem taşıyor.”

Tüm toplumsal mücadele dinamiklerini birleştirebilecek sürecin devrimci bir sınıf hareketi olabileceği vurgulanan konuşmada deprem ve seçim süreci ve yapılması gerekenler tariflenerek hesap sorma çağrısı ifade edildi.

Ev hapsinde olan Ayten Öztürk ise etkinliğe gönderdiği bir video aracılığı ile dahil oldu. Ayten Öztürk göndermiş olduğu videoda ev hapsine giden süreci, gördüğü işkenceyi anlattı ve şunları ifade etti:

“Ama benim tarihsel ve siyasal olarak haklarımdan aldığım bir güç var. Tarihsel olarak kadınlarımız var. Örnek kadınlarımız var ve onlardan güç alıyorum. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Benim ailemde var. Örneğin ablam ölüm orucunda 2002'de Şehit düştü F Tipi hapishanelere karşı tecride karşı direnişinde. Yengem ise yine 2000'de Hapishanelere yönelik yapılan katliamda, katliam operasyonunda yakılan altı kadından birisiydi. Ve onlar gibi birçok örnek var onlardan öğreniyorum. Onlardan güç alıyorum ve en yakın zamanda Ebru Timtik'ler adalet için şehit düştüler.”

Videonun izlenmesinin ardından bir öğrenci söz alarak Ayten Öztürk'ün kaleme almış olduğu “Faşizmin gizli işkencehanelerinde işkence ve zafer” adlı kitabından kısaca bahsedilerek tanıtımı yapıldı.

Ayten Öztürk'ün ardından söz 2019 yılında Bağımsız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Güldes Önkoyun'a bırakıldı. Güldes Önkoyun konuşmasına yakın zamanda devlet tarafından operasyon düzenlenen ESP'liler ile dayanışma içerisinde olacaklarını belirtti. Ardından 8 Mart'ın tarihçesi ve mücadelenin simgesi olan kadınlara dair konuştu. Bunun yanı sıra seçim süreçlerinden bahsederek örgütlü mücadelenin yükseltilmesi gerektiğini vurguladı ve şunları dedi:

“Bugün önümüzde 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri var ve bu seçimler de yine aynı şekilde tek bir odak gösteriliyor. 'Millet İttifakı bize bir nebze nefes almamızı sağlasın, azıcık nefes alalım' diyen, sokakta bugün kiminle konuşursak konuşalım bunu böyle tarif eden birileri var, insanlar var, işçiler var, emekçiler var, ezilenler var. Bu anlamıyla bizim sözümüz aslında onlara 'Niye böyle yapıyorsunuz!' demekten daha başka bir şey olması gerekiyor. Çünkü biz işçilere-emekçilere alternatifi, farklı bir odağı, o sandıkları yakacağımız güne kadar, bu devletin hiçbir şeklide hiçbir yasasının, hiçbir seçimlerin bizi kurtaramayacağını tarif ettiğimiz o güne kadar birlikte sokakta mücadele etmeye yüklenmemiz gerekiyor.”

Etkinlikte son olarak Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren'in yazılı göndermiş olduğu mesajı bir öğrenci tarafından okundu. Elif Torun Öneren göndermiş olduğu mesajında şunları ifade etti:

“Eril iktidara karşı öfkesine kuşanan, mücadelenin mor ateşini yakan tüm kadınları ve katılımcıları selamlıyorum. Yanınızda olamamamın üzüntüsü içindeyim. Yıllardır, kurtuluşumuz için, bir kadının bile katledilmemesi için, hesaplaşmak için yan yana, birbirimizden aldığımız güçle; hiçbir engelin, hiçbir yasanın isyanımızı bastıramayacağını, alanlarda barikatlarda yan yana durarak gösterdik. Yine yıllardır hızla ivme kazanan kadınların mücadelesi, bu yıl da 8 Mart'ta kadınların sokakları zapt etmesi ile mevcudiyetini gösterdi. Bundan sonraki süreçte de bu sistemin doğasında var olan kadın düşmanlığını yok edene kadar, yan yana olacağız. Sesimizden, öfkemizden, sözümüzden ve kararlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Emeklerinize sağlık sevgili kız kardeşlerim. Sizleri tekrar tüm sıcaklığımla kucaklıyorum.”

Yazılı mesajın okunmasının ardından forum kısmına geçilerek etkinlik sonlandırıldı.

Kızıl Bayrak / İstanbul