Her yıl Junge Welt dergisi tarafından düzenlenen geleneksel Rosa Luxemburg Konferansı bu yıl 13 Ocak Cumartesi günü Almanya’nın Berlin kentinde gerçekleştirildi.
Konferans saat 09.30'da kısa bir müzik dinletisi ile başlatıldı. Onu bir Afrika dans gurubunun gösterisi izledi.
Her yıl olduğu gibi, XXIII. Rosa Luxemburg Konferansı’na da Nijerya, Almanya, Küba, Çin, Gana, Kamerun ve İsrail'den gazeteci, akademisyen ve politikacılar çağrılıydı. Bu yılki konferansın ana teması Afrika’nın emperyalist güçler tarafından sömürgeleştirilmesi çabaları idi. Katılımcılar da bu eksenli sunumlar yaptılar. Hepsi Afrika'nın başta Fransa olmak üzere, Batılı emperyalist sömürgeci güçler tarafından sömürgeleştirilmesinin tarihinden söz etti. Özellikle Alman gazetecinin yaptığı sunum büyük bir ilgi ile dinlendi. Sunumda ayrıntılı, aydınlatıcı ve oldukça yararlı bilgiler vardı.
Konferansta geri ve yoksul ülkelere dönük bu sömürü ve yağmanın kaynağı emperyalizme de değinildi. Sözü edilen emperyalist devletlerin Afrika'daki sömürgelerde gerçekleştirdikleri kirli ve kanlı icraatları teşhir edildi. Günümüzde Ortadoğu, Afrika ve Asya-Pasifik’e dönük emperyalist saldırganlık ve hegemonya savaşlarının insanlık için taşıdığı tehdit ve tehlikelerin altı çizildi. Göç ve göçün nedenleri, bu nedenlere karşı mücadele sorumluluğu, bu çerçevede savaş mağduru mülteciler sorunu dile getirilen diğer bir husus oldu. Küba'dan gelen sunumcu ise Küba ve Küba'nın Afrika halklarına bakışı ve yardımları konusunda bilgiler verdi.
Sunumlardan biri de devlet ve devrim başlıklı sunumdu. Bu sunum en dikkate değer sunumdu, en manidar olanıydı.
Sunumlar saat 18.00'e dek sürdü. Ardından, bir Yeşiller Partisi milletvekili, Die Linke'yi temsilen bir tarihçi ve DKP'nin uluslararası ilişkiler sorumlusu ya da sekreterinin katılımcısı olduğu bir panel gerçekleştirildi. Panelistler kendi bakış açılarından Asya, Afrika, Latin Amerika'daki göç ve göçmenler sorunu, nedenleri ve çözümleri konusundaki düşüncelerini açıkladılar. Tartışmalı geçen panelde, önemli olarak, “Dünya solu enternasyonal dayanışma fikrini unuttu mu?” sorusu da soruldu ve buna cevap arandı.
XXIII. Rosa Luxemburg Konferansı, gece saatlerinde yapılan enternasyonal içerikli ve bileşimli müzik dinletilerinin ve ertesi gün geçekleştirilecek LLL yürüyüşüne çağrının ardından sona erdi.
Konferansa dair kısa notlar
- Konferansa bu yıl daha fazla ilgi vardı. Güncel ve gündem olan Afrika sorununun bunda rol oynadığı belirtildi.
- Konferans salonu yine çok sayıdan ülkeden parti, örgüt ve inisiyatifin kitap standlarına ev sahipliği yaptı. TKP, DİDF, AGİF ve Trost Alledem de konferansta stand açtı
- Komünistler de her yıl olduğu gibi konferansa katılım gösterdi. Konferans salonu önünde ve salonda özel olarak hazırlanmış, TKİP-Yurtdışı Örgütü imzalı bülten dağıtıldı. Enternasyonal Emekçi Kadın Komisyonu'nun da Rosa Luxemburg'un anısına hazırladığı bir bildiriyi dağıttığı gözlendi.
- Gün boyu yapılan ziyaretler de dahil, konferansa bu yıl 4 bine yakın bir katılım sağlandı. Sunumları ise her defasında 700 ile bin kişi izledi.
Kızıl Bayrak / Berlin