Geçen Eylül ayında başbakanı görevden alıp hükümeti dağıtarak yönetimi ele alan Cumhurbaşkanı Kays Said, Müslüman Kardeşler’in Tunus kolu Ennahda partisinin planlarını bozduğu için ilk günlerde kitlelerden destek bulmuştu. Ancak aradan geçen iki aylık süreye rağmen “tek adam” yetkileriyle ülkeyi yönetmeye devam etmesi toplumda rahatsızlık yaratmış görünüyor. 14 Kasım Pazar günü Tunus başkentte düzenlenen gösteriye on binlerin katılması, “tek adam” yönetimine karşı öfkenin birikmeye başladığına işaret ediyor.
Yansıyan haberlere göre “darbe karşıtı yurttaşlar” adlı oluşum tarafından organize edilen gösteriye farklı parti ve örgütlerin mensupları katıldı. “Tek adam” yönetimi (Ennahda “darbe” olarak niteliyor) karşıtlığında birleşen hem solcu hem sağcı güçlerin eyleme birlikte katıldığı bildirildi. Haberlerde doğrudan parti ya da örgüt adı anılmasa da, “darbe karşıtı yurttaşlar” adlı oluşum daha çok Ennahda’nın terminolojisini çağrıştırıyor.
Belirtildiğine göre, kolluk kuvvetleri eyleme katılımı engellemek için tren seferlerini durdurmuş, başka kentlerden gelenlerin başkente girişi engellenmiş, polis bazı katılımcıları gözaltına almış, yollarda birçok kontrol noktası oluşturarak kitleleri terörize etmiştir. Ancak tüm engelleme çabalarına rağmen, eyleme on binlerce kişinin katıldığı belirtiliyor.
Eylemde yönetimin icraatlarını protesto eden göstericiler, Kays Said’in istifa etmesini istedi. Parlamento yetkilerinin iade edilmesi yönünde şiarlar yükselten göstericiler, demokratik haklarla siyasi özgürlükler üzerindeki baskıların kaldırılmasını talep ettiler.
Gösteriyi organize edenler, barışçıl tepkilerin dile getirilmeye devam edeceğini, baskılara rağmen geri adım atmayacaklarını, Kays Said istifa edene kadar eylemlere devam edeceklerini söylüyorlar.
Kays Said hükümeti feshettiğinde, Ennahda’nın şefi Raşid el Gannuşi, taraftarlarını sokaklara çıkmaya çağırmış, ancak kayda değer bir kitleyi harekete geçirmeyi başaramamıştı. Hal böyleyken Pazar günkü eyleme kitlesel bir katılımın sağlanması, “tek adam” yönetiminin icraatlarına karşı olanların sayısında belirgin bir artış olduğuna işaret ediyor.
Tunus’ta emekçiler ve ilerici güçler taleplerini kazanamasalar da mücadeleye devam ediyorlar. Bu defa Ennahda taraftarları da sokaklara çıkmaya başladı. Yaklaşık on yıl boyunca yönetime ortak olan Ennahda, iktidardan bir parça koparmak için çabalarını sürdürecek. “Tek adam” yönetimine karşıtlıkta ortaklaşma olsa da, emekçilerin talepleri ile Ennahda’nın hevesleri zıt kutuplarda bulunuyor. Zira emekçiler demokratik, sosyal, siyasal hak ve özgürlükleri kazanmak için mücadele ederken, Ennahda Tunus egemen sınıflarının gerici bir temsilcisi olarak iktidar ve ranttan pay alma peşindedir. Dolayısıyla ilk adımda kitlelerle ortaklaşıyor gibi görünse de, demokratik hak ve özgürlüklerin kazanılmasının önündeki temel engellerden bir de Ennahda’dır.
Gösteri hareketi Ennahda’nın gölgesinden kurtulup bağımsızlığını kazanabilirse, egemenler üzerindeki baskısı daha etkili olur ve taleplerini kazanma şansı artar.