Sudan’da askeri darbeye karşı mücadele devam ediyor. Darbenin ardından başlayan eylemler, cumartesi günü yapılan genel grev ve gösterilere milyonlarca kişinin katılmasıyla yeni boyut kazandı. Olağanüstü hal koşullarına rağmen eylemlerin kitleselliği dikkat çekti.
Cumartesi gün boyu ve bazı bölgelerde gece de devam eden eylemler, Sudan halkının yeni bir askeri diktatörlüğe tahammülü olmadığını gösterdi. Sudan Profesyoneller Birliği ile Özgürlük ve Değişim Güçleri tarafından yapılan çağrıya geniş kiteler olumlu yanıt verdi. Başkent Hartum ve eyalet başkentleri başta olmak üzere onlarca kentte kepenklerin kapatıldığı ve kitlelerin alanlara çıktığı belirtildi. Bazı kentlerde gece barikatlar kuruldu. Yurtdışında yaşayan Sudanlılar da dünyanın farklı ülkelerinde onlarca kentte darbe karşıtı eylemler gerçekleştirdiler.
Darbe karşıtı güçler, sadece Hartum’da 4 milyon kişinin sokaklara çıktığını söylüyorlar. Darbeciler ise sayının abartıldığını iddia ediyorlar. Buna rağmen milyonlarca kişinin sokaklara çıktığı konusunda bir tartışma bulunmuyor. İnternet ve telefon bağlantılarının kesilmesine, köprülerin kapatılmasına rağmen grev ve gösterilere katılımın bu kadar yüksek olması, darbecilerin El Beşir partisinin İslamcı artıkları dışında kayda değer bir desteğe sahip olmadıklarını gösterdi.
Darbe karşıtı şiarlar yükselten milyonlar, askeri yönetimin kabul edilmeyeceğini, cunta şefi El Burhan’ın derhal yönetimi sivillere devretmesi gerektiğini dillendirdiler.
Bu tepki, darbeyle yıkılan hükümetin başarılı olması ya da geniş kitlelerin desteğini almasından kaynaklanmıyor. Kitlesel tepki, generallerin silah zoruyla yönetime el koyması ve devrik diktatör Ömer el Beşir artığı İslamcılara alan açma çabalarının kabul edilmeyeceğinin dile getirilişiydi.
Ülkenin dört bir yanında eylemler düzenlenirken kolluk kuvvetlerinin Um Derman’da göstericilere ateş açtığı, üç kişinin katledildiği, 100’ü aşkın kişinin ise yaralandığı bildirildi. Kolluk kuvvetleri gerçek mermi kullanmadıklarını iddia etse de Sudan Tabipleri Birliği, ölümlere gerçek mermilerin neden olduğunu belirtti.
Eylemleri Al Mayadeen kanalına değerlendiren Özgürlük ve Değişim Güçleri liderleri, askeri yönetimin kabul edilmeyeceğini, bu yönetimin Sudan tarihinin en kısa ömürlü diktatörlüğü olacağını savundular. General El Burhan’la askeri konseyin derhal yönetimi sivillere devretmesi gerektiğini ifade eden muhalif liderler, generallerin mahkemeler önünde hesap vermesi gerektiğini de söylediler.
Kitlesel tepkiler askeri yönetimi şimdiden sıkıştırmış görünüyor. Um Derman dışındaki kentlerde kolluk kuvvetlerinin ihtiyatlı davrandığı belirtiliyor. Darbecilerin başı El Burhan’a ve askeri yönetime destek veren bazı kişiler, sokaklara çıkan gençlerin taleplerinin haklı olduğunu söylemek zorunda kaldılar. Ancak bu tür vaazların pek bir işe yaramadığı, askeri yönetim karşıtı gösterilere katılanların çoğunun gençlerden oluşmasından da anlaşılıyor. Kitlesel mücadele bu kararlılıkla devam ederse -ki muhalifler kararlı olduklarını söylüyorlar- askeri yönetimin uzun süre ayakta kalabilmesi zor görünüyor.