Şili hükümetinin çeşitli hapishanelerde tutuklu bulunan Mapuçe yerli halkının temsilcileri ile görüşmeyi iptal etmesi üzerine 100’ü aşkındır gündür açlık grevinde bulunan 16 tutuklu 24 Ağustos'tan bu yana sıvı almayı bıraktı.
Mapuçe tutsaklar, koronavirüs nedeniyle tahliye edilmeleri ve Mapuçe halkı üzerinde süren baskıların sona erdirilmesi talepleriyle Mayıs ayında açlık grevine başlamıştı.
9 Ağustos’ta tutukluların talepleri hükümete iletilmiş ve tutsakların taleplerine cevap verilmesi için 12 gün süre verilmişti. Hükümetten herhangi bir cevap alamayan açlık grevindeki tutuklular görüşmelerin olumsuz sonuçlanması nedeniyle kamuoyuna yaptıkları açıklamada “Herhangi bir anlaşmaya yanaşmayan Şili hükümetinin bundan sonra olacak gelişmelerin sorumlusu olacağını” ifade ettiler.
Sıvı almayı bırakan tutukluların durumu kötüleşiyor
Concepción-Arauco bölgesindeki Tabipler Birliği başkanı Germán Acuña, açlık grevinde bulunan tutsakların hayatlarının tehlikede olduğu kritik bir noktaya geldiğini söyledi. Üç Mapuçe tutsak sağlık durumları nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve diğer üçü de ev hapsine alındı.
İsveç başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde Şilili emekçiler, Şili’nin güneyinde cezaevlerinde Mapuçe halkına mensup onlarca kişinin açlık grevinin trajik sonuçlara, ölümlere neden olabileceğini söyleyerek dayanışma eylemleri yapıyor.
“Toprağın insanı” anlamına gelen Mapuçeler (Mapu: toprak, çe: insan) orta ve güney Şili’de yaşayan yerli halktır. Şili’de 2002 nüfus sayımına göre 604.349 Mapuçe yaşıyor ve bu Şili'nin nüfusunun yaklaşık %4'üdür. Mapuçe halkı özerklik taleplerini yükseltirken, bölgedeki orman şirketlerinin yayılmasını ve artan askerileşmeyi eleştiriyor.
Mapuçe politik tutsaklar Birleşmiş Milletler'e ait Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) yerli haklarının korunmasına ilişkin 169 Sayılı Sözleşmesinin uygulanmasını ve Adalet Bakanlığı'nın insan haklarına uymayan bir düzenlemesinde değişiklik yapılmasını talep ediyorlar.
Şili hükümeti ile Mapuçe halkı arasındaki eskiye dayanan çatışma kısa bir süre önce Mapuçe önderi (Machi) Celestino Córdova'nın Mapuçelerin hakları için açlık grevine başlamasıyla ve ülke çapında dayanışma eylemlerine yol açması ile yeniden alevlendi. Machi, Ağustos ortasında 107 gün sonra hükümetle geçici bir anlaşmaya vardı ve grevi sona erdirdi. Ancak, önemli taleplerin henüz karşılanmadığını vurguladı.
Ağustos ayı başlarında Mapuçelerin dayanışma için işgal ettiği belediye binalarına faşist grupların saldırısı gerilimi yeniden tırmandırdı. Bu saldırı, Pinochet diktatörlüğü sırasında silahlı faşist grupların yerli halklara saldırısını anımsattı. Polisin saldırıyı izlediği ve ardından Mapuçe halkına mensup kişileri tutukladığı bildirildi.
Çatışma, yeni bir ulusal krize dönüşme eğilimi taşıyor. Sorumlu bir bölge yöneticisi, gerginliği azaltıcı bir önlem olarak bir BM barış misyonunu devreye soktu.
20 Ağustos'ta kamyon şoförleri, hükümetin ülkenin güneyindeki sözde “Mapuçe şiddetine karşı” harekete geçmesini sağlamak için süresiz grev çağrısı yaptı. Grevin ülkeyi felç edebileceği ve önemli malların taşınmasını kısıtlayabileceği bekleniyor. Greve işveren derneklerinin de onay verdiği görülüyor. Muhalif politikacılar kamyoncuların grevini şantaj ve antidemokratik olarak ifade ederken 1972 yılında Salvador Allende iktidarı döneminde yaşanan kamyoncuların grevine benzetiyor.