Almanya’da günlük sol gazete “Junge Welt” yazarlarından Reinhard Lauterbach, gazetenin 2 Nisan tarihli sayısında, “Ruslar bugün Sovyetler Birliği hakkında ne düşünüyor?” başlıklı bir araştırmanın sonuçlarını aktarıyor. Anket liberal araştırma merkezi “Lewade” tarafından yapılmış. Güncel tartışmalar açısından dikkat çekici olan makaleyi özetleyerek sunuyoruz.
Anket bu yılın Şubat ayında yapılmış. Liberal “Lewade”, Ruslar arasında sosyalizm nostaljisinin bugün daha da arttığına dikkat çekiyor. Ankette katılımcıların yüzde 76’sı Sovyetler Birliği dönemini olumlayarak değerlendiriyor. Katılımcıların sadece yüzde 2’si olumsuz yanıt veriyor.
Bir noktanın altını özellikle çizmek gerekiyor. Sorular açık ve herkesin olumlu ya da olumsuz yanıtlayacağı tarzda.
Olumlayan yanıtlar insanların yaşadığı sorunlar üzerinden. Gelecek güvencesi, iş güvencesi, parasız eğitim ve sağlık, kiraların ödenebilirliği… Kısacası, sosyal eşitlik ve adalet.
Karşı tez ise, Sovyetler Birliği döneminde yokluk ve ekonominin kötü yönetilmesi, rüşvet ve benzeri konuları kapsıyor. Ankete katılanların yüzde 8’i o dönemi ideolojik boyutuyla olumsuz değerlendiriyor. Durgunluk, partinin egemenliği, baskı, Gulag, “tecrit” vb. gibi konulara sadece yüzde biri olumsuz yanıt veriyor.
Anket geçmişten bugüne cevaplarda yaşanan değişimi yansıtmak açısında da önem taşıyor. Sovyetler Birliği sıradan insanların ihtiyaçlarıyla ilgileniyor muydu sorusuna 2000 yılında ankete katılanların yüzde 37’si olumlu yanıt verirken, aynı soruya 2019 yılında verilen “evet” yanıtı yüzde 59.
Olumlu yanıtların artması yazar tarafından iki etkene bağlanıyor. Birincisi, geçmişin günümüzle kıyaslanması. İkincisi ise tarihsel bilincin yeni kuşaklara aktarılması. Sovyetler Birliği dönemini yaşamış insanların dönemin sosyal kazanımlarına verdikleri değer ve taze tutulan anılar anket sonuçlarına da yansımıştır. Katılımcıların yüzde 84’ü kendilerini geçmişle olumlu şekilde özdeşleştiriyorlar.
Ayrıca Sovyetler Birliği’nin dağılmasını, Perestroyka dönemini yaşayan ve o dönemde büyüyen kesim de geçmiş dönemi pozitif değerlendiriyor. Bu oran 18- 24 yaşları arasında yüzde 63, 25-39 yaşları arasında yüzde 71’dir.
Yazar özellikle Sovyetler Birliği döneminde yaşanan deneyimin ve anıların canlı bir biçimde genç kuşaklara aktarıldığının altını çizmektedir. Çocuklar ve gençler televizyonlarda ve okullarda anlatılanların değil, nine ve dedelerinin anlattıklarının daha doğru olduğuna inanmaktadırlar.