Halklar hapishanesi olarak tarihe geçen Çarlık Rusya’sında, işçi sınfının bolşevikler öncülüğünde iktidara uzanan zorlu yürüyüşü ve gerçekleştirdiği Büyük Ekim Devrimi işçi sınıfına yol göstermeye devam ediyor.
Çarlık Rusya’sında işçi sınıfının kurtuluş mücadelesi içerisinde filizlenen ve niyahetinde iktidar biçimi olarak karşımıza çıkan sovyet deneyimini irdelemek ve güncel sonuçlar çıkarmak ise büyük bir önem taşıyor.
1905 ve Sovyetler
Rusya tarihinde sovyetler, ilk olarak 1905 devrimi ile kendinden söz ettirdi. Ancak sovyetlere şekil veren fabrika komitelerinin tarihi 1890 yıllarına dayanmaktadır. 1900’lü yılların başına dek süren işçi grevlerinde fabrika sahibinin onayı ile seçilebilse dahi işçiler fabrika bünyelerinde sürekli oluşturulacak fabrika heyetlerini seçme hakkını kazandılar. Özellikle grev süreçlerinde fabrika heyetlerinin öne çıkması ile Rus topraklarında sovyetlerin ilk adımları atılmış oldu.
İşçilerin fabrikalarda yaygınlaşan komiteleşme eğilimleri Çarlık gizli polisi Okhrana tarafından denetim altına alınmaya çalışıldı. Moskova şubesi şefi Zubatov tarafından başlatılan yardımlaşma dernekleri polis tarafından yönlendirilip finanse edilse de işçi sınıfının içinde hızla yayıldı. Sosyal Demokrat Parti bu gerçekliği bilse dahi derneklere katılmaya ve yönlendirmeye çalıştı. Öyle ki, Zubatov’un yönlendirdiği Peder Gapon’un Rus Fabrika İşçileri Sendikası, 1905 Devrimi'nin fitilini ateşleyen gösteriyi düzenlemek zorunda kaldı.
Ancak bir kere fitil ateşlenmişti. 1905’in yükselen devrimci dalgasında hızla bağımsız işçi komiteleri oluşmaya başladı. Petersburg İşçi Temsilcileri Sovyeti, Ekim 1905’teki genel grevin ürünüydü. Yazdıkları her bin kelime için ücret artışı isteyen ve noktalama işaretleri için de ek ücret talep eden matbaa işçilerinin grevi tüm ülkeye yayıldı. Sanayi merkezlerinde kurulan işçi komiteleri şehir çapında işçi temsilcileri organına-sovyetlere dönüşmeye başladı. 1905 sovyetleri esas olarak grevlerin yönlendirilmesi ve koordine edilmesi işlevini yükleniyordu. Buna rağmen Çarlığın baskısı ve grevlerin ülke çapında yaygınlığı sovyetleri ülkenin yönetimine doğru kendiliğinden çekmekte idi.
Lenin’in bolşevik dergi Novaya Jizn’e yazdığı ve editörce yayınlanmayarak ancak 1940 yılında ortaya çıkan “Görevlerimiz ve işçi temsilcileri sovyeti-editöre mektup” adlı yazısında ortaya koyduğu bakış sovyetlerin ortaya çıktığı ilk anda parti-sovyet ilişkisine dair var olan kargaşaya getirdiği çözümler içerisinde sovyetleri bir iktidar biçimi olarak ele aldığını gösteriyor.
“...işçi temsilcileri sovyeti mi, parti mi? Bence soruyu bu şekilde koymak yanlış ve karar kesinlikle, hem işçi temsilcileri hem de parti olmalı. Tek sorun- ve bu önemli bir sorun- Sovyet’in görevleri ile Rusya Sosyal Demorat İşçi Partisi'nin görevlerinin nasıl paylaşılacağı ve nasıl birleştirileceği.”
“inanıyorum ki, ...siyasi olarak işçi temsilcileri sovyeti geçici devrimci hükümetin nüvesi olarak görülmelidir. Bence, sovyet mümkün olduğu kadar çabuk kendini Rusya’nın tümünün geçici devrimci hükümeti olarak ilan etmeli, ya da geçici bir devrimci hükümet kurmalıdır. (ki bu da biçim olarak farklı olmakla birlikte aynı şeydir.)”
Fabrikalar bazında örgütlenen ve hızla ülke çapında koordine merkezleri kuran işçi meclisleri-sovyetler, işçi sınıfına kendi iktidarını kurabileceği fikri ve gücünü 1905 devrimi ile verdi. 1905 Devrimi'nin bastırılması ve arkasından gelen baskı dönemi boyunca işçi sınıfı 1905’te kendi deneyimleri ile elde ettiği işte bu fikre ve güce sarıldı. Bolşeviklerin 1903’teki doğumu sonrasında yaşadıkları devrimci yükseliş deneyimine ise bu kez yoğun baskı koşullarında ilmek ilmek örülen sınıf çalışması pratiği eklendi. Sınıf ve onun öncüsü olan parti karşılıklı devrimci etkileşim içerisinde 1905 devrim deneyiminin dersleri ile 1917’ye hazırlandı.
1914 Birinci Emperyalist Paylaşım Savaşı'nda ihanetle çöken İkinci enternasyonal'den başı dik çıkan Bolşevikler 1917’ye dek kitleleri ekmek, barış ve toprak talepleri ekseninde örgütlediler. 1917 Şubat ayında patlak veren devrimle beraber Rus devrim tarihinde sovyetler bir kez daha gündeme geldi ve Ekim ayına dek iktidara fiilen ortak oldu.
1917 Şubat Devrimi ve Sovyetler
Tarih 1917 Şubat’ını gösterdiğinde Rus devrimci hareketinde ve işçi sınıfının geleceğinde muazzam değişimlerin yaşanacağı devrim günleri yaşandı. İşçi kadınların “ekmek” talebiyle başlattıkları ve hızla yayılan eylemler Çarlık Rusya’sının sonunu getirdi. 1905 Devrimi'nden öğrenen işçi sınıfı ise vakit kaybetmeden sovyetlere tekrar hayat verdi.
Fabrika komiteleri Şubat Devrimi'ni izleyen aylarda çoğunlukla işçilerin refah durumları ve fabrikanın işleyişinde söz sahibi olma noktasında faaliyet gösterdiler. Aşağılayıcı feodal ilişkilerin bir simgesi olan adres formlarının yönetimce kullanılması, özellikle kadın işçilere yönelik ustabaşılar ve yöneticiler tarafından uygulanan kaba tutumlar, müstehcenlik ve cinsel sömürü, üst arama ve küçük para cezalarının kesilmesi gibi uygulamalar hem kadın hem de erkek işçilerin devrimle birlikte fabrika komiteleri aracılığıyla isyan ettikleri başlıca sorunlar oldu. Ve bu mücadele içeriside kendilerini bir sınıf olarak yöneticilerle aynı düzeyde ya da daha üstün olan kişiler olarak görmeye başladılar. Yönetimin işçiler üzerinde hazırladığı kara listelere el konuldu, işçilere saygısızlık yapan yöneticiler kurulan işçi mahkemelerinde yargılanarak cepheye gönderildi ya da bir işçi olarak fabrikada çalıştırıldı.
Şubat Devri'mde menşeviklerin altın tepsi ile burjuvaziye sunduğu iktidar koltuğunda oturan geçici hükümetin işçilere sağladığı kısmi özgürlükler ve sovyet modeliyle örgütlenen işçilerin kendi iktidarına olan güveni ile fabrika komiteleri üretimin kontrolünü ve birer işçi olarak yönetimde söz sahibi olmayı öğrendi. 1905’te ekonomik ve siyasal şartların ortaya çıkardığı sovyetler, 1917 Şubat’ının ardından yaşanan ekonomik ve siyasal koşulların itkisiyle Lenin’in 1905’te işaret ettiği ve doğasında taşıdığı iktidar biçimini fiilen yüklendi.
24 Nisan tarihinde, işçilerin oyunun yüzde 90’dan fazlasını alarak seçilmesinden ancak iki hafta sonra Petrograd’da bulunan Putilov maden tesislerinin fabrika komitesinin bildirisinde:
“Belirli tesislerdeki işçiler bir yandan öz yönetimi öğrenirken bir yandan da kendilerini fabrikaların özel kişilere ait olması sisteminin yıkılacağı ve üretim araçlarının işçi sınıfına devredileceği güne hazırlamaktadır. Şu anda sadece küçük ayrıntılarla uğraşıyor olsak bile, işçilerin gerçekleştirmek için mücadele verdikleri bu büyük ve önemli amaç, her zaman göz önünde bulundurulmalıdır.” deniliyordu. Devrim anlarının öğretici pratiği öncü işçilere yürünmesi gereken yolu da göstermişti. Lenin ise “tüm iktidar sovyetlere!” bayrağını yükseltiyordu.
Nisan Tezleri ve Sovyetler
Şubat Devrimi'nin yükselen dalgası ile birlikte işçiler fabrika komitelerinde pratiğin yeşil alanında hayatı örerken Sovyetlerde yer tutan menşevikler ve sosyalist devrimciler iktidarı küçük burjuvaziye teslim etmiş ve sovyetlerin yönetimdeki rolünü geçici hükümeti denetlemekle sınırlamışlardı. 1917 Şubat Devrimi'nin gerçekte bir burjuva devrimi olduğu fikri ile sovyetlerin iktidar organı olarak işlev yüklenmesini anlayamamış, gelişen süreç içerisinde ise geçici hükümetin saflarında proleter devrim karşısında yer almışlardı. Lenin, “Proletaryanın devrimimizdeki görevleri” başlıklı yazısında;
“Bizim devrimimizin başlıca özelliği, büyük bir dikkatle üzerinde düşünüp taşınmayı gerektiren özelliği, devrimin zaferinin hemen ertesi günü kurulan iktidarın ikiliğidir. İktidarın bu ikiliği, iki hükümetin varlığıyla kendini gösteriyor: Burjuvazinin asıl gerçek hükümeti, Lvov ve şürekâsının bütün iktidar organlarını elinde tutan 'Geçici Hükümeti' ile, işçi ve asker vekilleri sovyetlerinin temsil ettikleri, devlet iktidarının organlarını elinde tutmayan, ama doğrudan doğruya halkın yadsınamaz çoğunluğunun, işçilerin ve silah altındaki erlerin desteğine dayanan asıl olmayan (accessoire) bir hükümet, bir 'denetim' hükümeti” olarak ifade ettiği ikili iktidar durumu, devrimin karakterine dair süregiden tartışmalara da cevap üretiyordu. Nisan Tezleri’nde “Tüm iktidar sovyetlere” şiarını ayrıntılandıran Lenin, diğer açıklayıcı mektuplarının “Şimdiki durumun tahlili” başlıklı bölümde sovyetlerin tarihsel olarak ortaya çıkmış iktidar olma rolüne ışık tutuyordu:
“Yanıt veriyorum: Bolşeviklerin fikirleri ve sloganları, bütünü içinde, tarih tarafından tamamıyla doğrulanmışlardır; ama somut gerçek olaylar, bizim önceden görebildiğimizden başka şekilde oldu; daha özgün ve daha çeşitli biçimde geçti. Bunu bilmemek ya da unutmak, yeni ve canlı gerçeğin özgünlüğünü incelemek yerine, ezberlenmiş bir formülü ahmakça yineleyerek, partimizin tarihinde bir kere daha cansıkıcı tatsız rol oynayan bu 'eski Bolşevikler' gibi davranmak olurdu. 'Proletaryanın ve köylülerin devrimci demokratik iktidarı', Rus devriminde daha önceden gerçekleşmiş bulunuyor, çünkü bu formül, sadece sınıflar arasında ilişkiyi öngörüyordu, bu ilişkiyi, bu işbirliğini gerçekleştiren somut siyasal bir kurumu değil. Hayatın gerçekleştirdiği 'İşçi ve asker vekilleri Sovyetleri', işte, 'proletaryanın ve köylülerin devrimci demokratik iktidarı.'”
Lenin çok geçmeden diğer Bolşevik kadroları da yanına çekmeyi başardı ve Bolşevikler Ekim ayına uzanan kısa zaman zarfında Nisan Tezleri'nde ortaya konulduğu gibi bütün devlet iktidarının işçi vekilleri sovyetlerine geçmesinin gereğini savunarak yığınların yanılgılarını deneyimlerle düzeltebilmeleri için bir eleştiri ve aydınlatma çalışması yaptılar. Geçici hükümetin sınıfsal karakteri itibari ile kitlelerin “ekmek”, “barış” ve “toprak” taleplerini karşılayamayacağını, geçici hükümetin yalpalayan ve açık ihanete konu olan tutumları ile teşhir ettiler. İşçi, asker ve köylü sovyetleri içerisinde çalışmalar yürüterek Ekim Devrimi'ne yürüdüler.
İşçi sınıfı ise devrim günlerinin siyasal, kültürel dönüşümü içerisinde Sovyetler bünyesinde doğrudan siyasal yaşama katılmanın verdiği itki ve fabrika komiteleri aracılığıyla aşağıdan yukarıya kendini yönetme pratiği ile birlikte bolşeviklerin şiarları altında kenetlendi.
Şanlı Ekim Devrimi ve Sovyetler
1905, 1917 Şubat ve Ekim arasında gelişen süreç içerisinde sovyetlerin ortaya çıkışı, oynadığı misyon ve beraberinde devrimci harekete getirdiği yeni soluklar, toplamında Büyük Ekim Devrimi'nin şanlı mirasını oluşturmaktadır. Sovyetlerin Rus işçi sınıfı mücadelesi içerisinde doğan bir örgütlenme modeli olarak yükselmesi ve işçi sınıfını iktidara taşıyan mücadele örgütleri olarak işlev görmüş olması Lenin önderliğindeki Bolşevik Parti'nin Marksizm'i Rusya’da dönemin siyasal sosyal koşullarını göz önüne alarak özgünleştirmeleri sonucu gerçekleşmiştir.
Ekim Devrimi'nin ardından iktidara gelen sovyetler, Bolşevik Parti'nin yönlendiriciliğinde tüm dünyaya işçi sınıfına iktidar olma gücünü göstermiştir. Kapitalizmin yüzyıllık yönetim deneyimi ile karşılaştırılamayacak denli kısa bir zaman zarfında başta işçi sınıfının kurtuluşu olmak üzere kadınlara, gençlere, köleleştirilmiş halklara sağladığı özgürlükler ve altına imza attığı muazzam dönüşümler dahi işçi sınıfının iktidarı altında neler yapılabileceğini göstermiştir. Tarihsel süreç içerisinde Sovyetlerin dağılması ile sonuçlanan akıbetin ise kendi içinde ayrıca ele alınması ve tarihsel deneyimlerin süzülmesi gerekmektedir. Ancak denilebilir ki, sovyetler işçileri ülkenin yönetimine doğrudan katan zemini ile Ekim Devrimi'nin zaferinde başat bir rol oynamıştır.
Sovyetler ve iktidar bilinci
Son olarak vurgulamak gerekir ki, Ekim Devrimi demek proletarya devrimi demektir, proletarya devrimi demek işçi sınıfının devrimci diktatörlüğü demektir. Ve bu diktatörlük aşağıdan yukarıya işçi meclisleri-sovyetler aracılığı ile inşa edilmiştir. 99 yıl sonra Ekim Devrimi hâlâ işçi sınıfına iktidar olma bilincini işaret etmektedir. Emperyalist-kapitalist sistemin ebediliği haykırışları ile unutturulmak istenen bu gerçektir. Ki onlar için varlık yokluk, işçi sınıfı için ise insanlığın kurtuluşu sorununun özü budur.