Birinci ayını geride bırakan Ukrayna savaşı, savaşın aslında ABD ve NATO güçleriyle Rusya arasında bir savaş, dünyanın yeniden paylaşımı için yürütülen bir savaş olduğunu yeterli açıklıkla göstermiş oldu. Emperyalistler tarafından kışkırtılan Rusya’nın Ukrayna’ya emperyalist müdahalesi, ABD’nin liderliğini yaptığı emperyalist güçler tarafından bunun için bir bahane oldu. Brüksel’deki zirveler de Rusya ile ABD-NATO çatışmasının daha da tırmandırılmasını sağlayacak görünüyor. ABD emperyalizmi, müttefiklerini de peşine takarak, savaş kışkırtıcılığını çok yönlü tırmandırıyor. Öte yandan Rusya, benzeri görülmemiş Batı yaptırımlarının hedefi olmuş durumda.
Bunların yaşandığı bir aşamada Rus liderliği, Nazi vahşetini hatırladı ve hatırlattı. Batılı devletleri Rusya ile ilişkilerde Nazi yöntemleri kullanmakla ve Nazi tarzı bir kampanya yürütmekle suçladı. Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus sanatçılarının cuma günü Batı’daki gösterilerinin iptal edilmesini Nazi kitap yakmalarına benzetti. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha önce Avrupalı politikacıların Ukrayna savaşıyla ilgili açıklamalarını Adolf Hitler’in açıklamalarıyla karşılaştırmıştı.
Vladimir Putin, sanatçılarla televizyonda yaptığı bir konuşmada “Bugün bin yıllık bir ülkeyi yok etmeye çalışıyorlar” dedi ve şöyle devam etti: “Almanya’da Naziler, bu kadar büyük bir kampanyayı en son yaklaşık 90 yıl önce başlatmıştı, istenmeyen yayınları yok etmek için böylesine büyük bir toplu kampanya yürütülmüştü. Halka açık yerlerde yakılan kitapların görüntülerini hala hatırlıyoruz. … Çaykovski, Şostakoviç ve Rahmaninov konser duyurularından kaldırılıyor, Rus yazarlar ve kitapları da yasaklanıyor.”
Nerden icap ettiyse Hollywood filmlerinin 2. Dünya Savaşı’nda Avrupa’yı Hitler faşizminden ABD kurtarmış gibi davranmasını da eleştirdi. Hitler’e karşı kazanılan zaferin öncüsü olan Kızıl Ordu’nun zaferin dışında bırakılma girişimine de “isyan” etti. Boğucu emperyalist kuşatma altında ve Batıda Hitler ruhunun diriltilmeye çalışıldığı koşullarda Sovyet halklarının ve Kızıl Ordu’nun o görkemli tarihine ve zaferine dikkat çekmek zorunda kalan Rus liderliğinin kendisi de o tarihin düşmanıdır. Ama Hitleri hatırlayan ve hatırlatmak zorunda kalanlar, onuru tümüyle komünistlere ve sosyalizme ait olan bu tarihi gerçekleri de hatırlamak zorunda kalıyorlar.
Putin, ayrıca, “Ülkemizde bu düşünülemez” dedikten sonra, Rusya için ulusal kültürün anavatandan ayrılamayacağını, hoşgörüsüzlüğe yer olmadığını sözlerine ekledi. “Kültürel çeşitlilik toplumun gururu, devletimizin gücü ve avantajıdır” dedi.
Lavrov ise Batı’nın ekonomik yaptırımlarına özellikle atıfta bulunarak kendilerine karşı tam bir hibrit savaş ilan edildiğini belirtti. “Bugün bize topyekûn savaş ilan ettiler.” diyen Lavrov, “Hitler’in Almanya’sında kullanılan bu terim, Avrupalı politikacıların Rusya Federasyonu ile ne yapmak istediklerinden bahsederken şu anda kullandıkları şey” dedi. 1 Mart’ta Fransa Ekonomi Bakanı Bruno Le Maire, alınan yaptırım kararları nedeniyle Rusya’ya karşı ekonomik ve mali düzeyde bir “topyekûn savaş”tan söz etmişti.