Nestlé’nin su ticareti

Nestlé Kuzey Amerika’daki su kaynaklarını 4,3 milyar dolara ABD’li bir şirkete sattı.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 20 Şubat 2021
  • 22:47

İsviçre merkezli, dünyanın en büyük gıda şirketlerinden Nestlé, su ticaretinin Kuzey Amerika’daki ayağını 4,3 milyar dolara sattı. Dünya çapında su kaynaklarını satın almakla ünlü Nestlé tekeli son yıllarda zaten kısıtlı olan Afrika ve Kuzey Amerika’daki su kaynaklarını sömürmesi nedeniyle bölgesel ve küresel tepkilerin odağına yerleşmişti. Nestlé, el koyduğu kaynakları her ne kadar 4,3 milyar dolar karşılığında satmış olsa da bu kararda bölgesel ve küresel tepkilerin de belirleyici bir payı olduğu söyleniyor.

Nestlé’nin su ticaretine tepkiler

Nestlé’nin su ticareti on yıllardır tartışılıyor, bölgesel ve küresel tepkilere neden oluyordu. İsviçre merkezli bu tekelin özellikle Kuzey Amerika ve Afrika’daki su ticareti, kampanyalara ve çok sayıda belgesel filme konu edildi.

Buralardaki doğal su kaynaklarını, işbirlikçi rejimleri rüşvete boğarak satın alan gıda devi Nestlé, burada yaşayan insanların, hayvanların yaşamı ve doğanın talanı pahasına bu su kaynaklarından her yıl milyarlarca dolar kâr elde ediyordu.

Nestlé geçen hafta itibarıyla Kuzey Amerika “su işini” 4,3 milyar dolara ABD’li finansal yatırımcı One Rock Capital Partner’a sattığını resmen duyurdu. Poland Spring, Deer Park, Ozarka, Ice Mountain, Arrowhead ve Pure Life gibi markaların yanı sıra ABD’de faaliyet gösteren içecek dağıtım şirketi ReadyFresh de bu şirkete satıldı.

Perrier, S. Pellegrino vb. tanınmış markalara odaklanmak

Nestlé CEO’su Mark Schneider, “Bu satış, uluslararası seçkin markalarımız, yerel ve doğal mineralli sularımız ve yüksek kaliteli, sağlıklı hidrasyon (suyu işleme) ürünlerimize odaklanmayı sağlamak için yapıldı” dese de bu kararda bölgesel ve küresel tepkilerin payı elbette ki etkili olmuştur.

Nestlé bu satışla hem üzerine yoğunlaşan tepkileri bir nebze olsun uzaklaştırmayı ve hem de esas işine -“tanınmış” markalarına- yoğunlaşmayı hedefliyor.

Nestlé zaten bir süredir su ticaretini Perrier, S. Pellegrino ve Acqua Panna gibi “seçkin” markalara odaklı yürüttüğünü açıklamıştı.

CEO Schneider, “Magnezyumla zenginleştirilmiş su gibi ‘işlevsel su’ üretimine yeniden odaklanmak istiyoruz. Küresel su ticaretini dönüştürmeye ve bunu uzun vadeli, kârlı büyüme ile uyumlu hale getirmeye devam ediyoruz” dedi. Nestlé “kârlı büyümeyle uyum” için su ticaretinin Çin ayağını Ağustos 2020’de satmıştı.

Su ticareti artık karlı bir büyüme işi değil mi?

Su aslında Nestlé’nin “yüksek büyüme potansiyelli” olarak tanımladığı “ticari” ürünlerin başında yer alıyor. Ancak su ticaretinde Kuzey Amerika’da bir süredir yüzde 7,9’luk bir gerileme yaşanmış ve “beklenen büyüme sağlanamıyor” denmişti.

Bu nedenle Nestlé’nin, bir süredir hazır gıda gibi, yüksek büyüme potansiyeli taşıyan alanlara yatırım yapması şaşırtıcı değil.

Nestlé’nin bu satışı sürpriz olmadı. Şubat ayının başında Nestlé’nin söz konusu alıcı şirketle pazarlığı basına yansımıştı. Satışın resmen duyurulması malumun ilanı oldu. 

Nestlé kapitalistleri, 8 binin üzerinde markaya ve 194 ülkede toplam 450 civarında fabrikaya sahip. Geçtiğimiz yıllarda çok sayıda “skandal” haberle gündeme gelen Nestlé, bölgesel ve küresel protestolara ve tepkilere neden olmuştu. Nestlé’nin “temiz su tedarikçisi” maskesi düşürülmüş; bölge halklarına, doğaya ve insanlığa karşı işlediği suçlar bu belgeseller ve kampanyalarla deşifre edilmişti.

Oyun aynı, oyuncular farklı

Nestlé “yüksek büyüme potansiyeline sahip” su ticaretinin Kuzey Amerika ayağından kârlı bir satışla çekilmiş bulunuyor. Onun yerini, kazancına kazanç katmak isteyen ABD merkezli One Rock Capital Partner alacak.

En temel insani ihtiyaçların başında gelen su, herkesin ücretsiz ve sağlıklı bir şekilde erişmesi gereken en temel insani haktır. Ancak kapitalistler, kârları için en temel insan haklarını da metalaştırmaktan, alınıp satılan ticaret nesneleri haline getirmekten geri durmuyor. En temel yaşam hakkının bir parçası olan suya erişim, insanlık onuruna uygun bir hayatın sürdürülebilmesi için olmazsa olmazların başında yer alıyor. Bu nedenle ilk elden suyun “yüksek büyüme potansiyelli” bir meta olmaktan çıkarılması, herkesin yeterli, güvenli, temiz ve yeterli suya ulaşabilmesi için, bu oyunun bozulması gerekiyor.