9 Ekim 1960’tan bu yana tam 61 yıl boyunca Küba’ya, ekonomik, ticari ve finansal ambargo uygulayan ABD, Havana hükümetini düşürmek için on yıllardır başvurduğu darbe ve suikast girişimleri, Washington’dan planlanan protestolar, ambargo ile ülkenin ekonomik çıkmaza sokulması gibi pek çok yöntemi denedi, denemeye de devam ediyor. Küba’yı arka bahçesine dönüştürmek isteyen ABD emperyalizminin son oyunu ise ambargo vesilesiyle pandemi koşullarında ağırlaşan ekonomik sorunlara dayanarak organize ettiği protestolar oldu. Küba Devlet Başkanı Diaz-Canel, protestoların arkasındaki ABD parmağını ortaya sermiş ve devrimi savunma çağrısı yapmıştı. Çağrının karşılık bulması ile Kübalılar sokaklara dolmuş ve hükümete destek vermişti.
Ancak her zamanki gibi emperyalizmin ikiyüzlü siyaseti sahneye konulmaya devam ediliyor. ABD emperyalizmi Küba üzerindeki kirli planlarını hayata geçirmeye devam ederken komünizm düşmanlığını da sergilemeyi ihmal etmiyor. Emperyalist ikiyüzlülüğün yeni bir örneği Beyaz Saray sözcüsü Jen Psaki’nin ağzından dökülen cümlelerde karşılık buldu.
Protestoların arkasındaki ABD, komünizmi suçladı
Psaki, bugün düzenlediği basın toplantısında ABD’nin Küba’ya yönelik on yıllardır uyguladığı ambargoya değinmeyerek Küba’daki protestoların asıl kaynağının komünizm ideolojisi olduğunu ileri sürdü.
"Komünizm başarısız bir ideoloji ve buna kesinlikle inanıyoruz. Küba halkını başarısızlığa uğrattı; Kübalılar özgürlüğü hak ediyor" iddiasında bulunan Psaki, konuşmasında haziran ayında BM Genel Kurul’unda Küba’ya yönelik ambargonun kaldırılma çağrısının ezici bir çoğunlukla kabul edildiği bilgisinin de üzerinden atladı.
İsrail ile birlikte hayır oyu kullanan iki ülkeden biri olan ABD’nin sözcüsü Psaki, aynı şekilde Kübalı bilim insanlarının %92 oranında etkili koronavirüs aşısını bulmalarına rağmen ambargo sebebiyle şırıngaya erişemediklerini de sözlerine eklemedi. ABD siyasetinin Küba halkını uğrattığı yıkıma değinmeyen, protestoların eş zamanlı olarak Amerika’da da gerçekleştiği gerçeğini görmezden gelen Psaki, ikiyüzlü açıklamalarına Havana hükümetini suçlayarak devam etti.
***
Protestoların sebebinin halkı yüz üstü bırakan Havana hükümeti olduğunu ileri sürecek denli aymazlaşan Psaki’nin komünizm düşmanlığı sosuna buladığı konuşması Küba’ya yönelik saldırıların devam edeceğini gösteriyor. Protestoların başlamasıyla birlikte Küba'dan deniz yoluyla gelmeyi planlayan Kübalılara engel olunacağını duyuran Washington, Küba’da huzursuzluğu ve kaosu beslemekte ve bundan nemalanmanın peşinde koşmaktadır. Tıpkı Irak ve Afganistan’a “demokrasi” götürmeyi vaat ederek Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdiği gibi Latin Amerika halkını da “özgürlük”, “demokrasi” yalanları ile kandırmaya, kirli siyasetini Küba başta olmak üzere kıtaya yaymaya çalışmaktadır.
Küba halkı ise ABD’nin on yıllardır sürdürdüğü bu ikiyüzlü yalanlarına inanmadıklarını ABD’nin her girişimini boşa düşürerek göstermişlerdir.