Kolombiya, dünyada en çok faili meçhul cinayet, tecavüz ve işkence gibi suçların işlendiği, uyuşturucu mafyasının ve paramiliter güçlerin/çetelerin, yolsuzlukların ve derin bir yoksulluğun hüküm sürdüğü bir ülke. Bu ülkede onlarca yıldır kanlı bir çatışma yaşanıyor. 50 küsur yıl boyunca Kolombiya halkı, paramiliterler gruplarla ordunun sergilediği vahşetin derin acısını yaşadı. Yüz binlerce insan öldürüldü, milyonlarca insan yerinden edildi. Kolombiya hükümeti ile gerilla örgütü FARC arasında "barış anlaşması" imzalanmasına rağmen devlet terörü ve cinayetler devam etti.
Kasım 2016’da imzalanan barış anlaşmasının ardından "Hakikat Komisyonu" kuruldu. Barış anlaşmasından altı yıl sonra, Hakikat Komisyonu iç savaş sırasında işlenen suçlarla ilgili nihai raporunu, 28 Haziran günü sundu. Yaklaşık 900 sayfalık raporda tecavüz, katliam ve işkence gibi vahşet tablosu anlatılıyor. Komisyon başkanı Francisco de Roux, raporun sunumunda, bunların "hepimiz için rahatsız edici gerçekler" olduğunu ifade etti. "Ölüme ve adam kaçırmaya alıştık. Ama sorumluluğunuzu kabul ettiğinizde, sorunun bir parçası olmaktan, çözümün bir parçası olmaya gidiyorsunuz" dedi. "Kurbanları duyunca şok olduk, savaşa götürülen binlerce çocuk, kaybedilen kurbanlar, toplu mezarlar, istismara uğrayan ve aşağılanan binlerce kadın, katledilen çiftçiler" açıklamasında bulundu.
Kolombiya’da 1958’den 2016’ya kadar uzanan sürece ilişkin şimdiye kadarki en kapsamlı olan rapor, 28.562 kişinin ifadelerine, yapılan on binlerce görüşmeye ve ‘sivil toplum kuruluşları’, kamu ve özel şirketler ile mağdur kuruluşlarından gelen 1.203 rapora dayanmaktadır. On bölümde oluşan rapor, katliamları, gözaltında kaybetmeleri, yargısız infazları, adam kaçırmaları, gaspları, işkenceyi, cinsel saldırıları, çocukların askere alınmasını ve diğer insan hakları ihlallerini belgeliyor. Çatışmanın bir sonucu olarak ölü sayısının 450 bin olduğu tahmin ediliyor. Bu daha önce tahmin edilenlerin neredeyse iki katı! De Roux‘a göre, bildirilmeyen vakaların sayısı daha da yüksek.
ABD, işlenen tüm suçların sorumluluğunu taşıyor!
Latin Amerika’da yaşanan gerilla hareketlerine ve sosyal-toplumsal mücadelelere karşı sayısız faşist askeri darbenin baş destekleyicisi ABD’dir. Kolombiya’da da gerici rejimleri destekleyen, gerilla hareketine karşı orduyu, polis gücünü ve paramiliter grupları eğitip seferber eden de ABD’dir. Aynı zamanda ülkeyi Venazuella’ya karşı paramilliter bir üs olarak kullanan ABD, Kolombiya’da işlenen katliamların, failli meçhullerin, işkence ve tecavüzlerin sorumlusudur. Kolombiya ordusu ile uyuşturucu kartelleri el ele vererek devrimci ve gerilla avı sürdürürken arkalarında hep ABD vardı.
Raporda incelenen konular arasında, Kolombiya ordusunu finanse eden ve eğiten ABD hükümetinin rolü bunu ayrıca kanıtlıyor. Hakikat Raporu, ABD Ulusal Güvenlik Arşivi tarafından toplanan ve derlenen binlerce gizliliği kaldırılmış belgeye dayanmaktadır. Belgeler, ilgili ABD hükümet kurumlarının Kolombiya ordusu tarafından işlenen suçlardan on yıllardır haberdar olduğunu ortaya koyuyor. 1988 tarihli bir rapor ise, ‘‘şüpheli solcular ve komünistlerin" öldürülmesinin, Kolombiya ordusu ile uyuşturucu karteli üyelerinin "ortak çabasının" sonucu gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
2003 tarihli bir başka belge, savaşın en kötü bölümlerinden birine, sözde “Falsos Positivos” skandalına işaret ediyor. Orduda üst düzey yetkililerin askerlere “öldürdükleri veya kaçırdıkları militan sayısını ikiye katlamaları” talimatı verilmişti. Bu talimat birçoklarına Kolombiya eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe Velez döneminde ordunun binlerce sivil yoksul genci öldürüp daha sonra yetkililere "gerilla oldukları için öldürüldüklerini" söylediği dönemi hatırlattı. Kolombiya silahlı kuvvetlerinin bu skandalı “falsos positivos” (yanlış pozitifler) olarak biliniyor. Kolombiya ordusu, Álvaro Uribe’nin başkanlığı sırasında binlerce sivili öldürmüş ve onları gerilla olarak göstermişti. Pentagon’un üst düzey özel harekat temsilcisinden dönemin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’e Temmuz 2003’te gönderilen bir mesaj, Uribe’nin göreve gelmesinden bu yana gerilla ölümlerinde önemli bir artış olduğunu ve bunu kutladığını bildirdi. Bu da yerli halkın, insan hakları aktivistlerinin ve gerillalarının öldürülmesinde ABD’nin sorumluluğuna işaret ediyor.
Komisyon, daha fazla denetim ve hesap verebilirlik anlamında ülkenin silahlı kuvvetlerinde kapsamlı bir reform yapılmasını ve askeri ve özel kuruluşlar arasındaki ticari ortaklıkların ortadan kaldırılmasını talep ediyor. Yanı sıra hükümeti FARC ile barış anlaşmasını tutarlı bir şekilde uygulamaya çağırıyor. FARC’ın yanı sıra diğer gerilla gruplarının ve suç örgütlerinin silah bırakmalarını da talep ediyor. Hakikat Komisyonu, 7 Ağustos'ta göreve başlayacak olan eski gerilla başkan Gustavo Petro’ya bir dizi tavsiyede bulunuyor.
Raporun yayınlandığı törene, Gustavo Petro’nun yanı sıra Kolombiya Devlet Başkan Yardımcısı Francia Márquez de katıldı. Petro, konuşmasında "Bu tavsiyeler Kolombiya tarihine geçecek" belirlemesinde bulundu ve “bizi şiddete sürükleyen intikam döngüsünü kırmalıyız” dedi. Bunun da “diyalog, anlaşma, bir arada yaşama ve uzlaşma"dan geçtiğini belirtti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet ise, bir video mesajında, “Hakikat Komisyonu çatışmanın nedenlerine ışık tuttu ve acı gerçeğini ortaya çıkardı” açıklamasında bulundu.