Köln BİR-KAR tarafından “Kapitalizmin bunalımı, Ukrayna savaşı ve işçi sınıfı” başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi. Ukrayna savaşının yaklaşan birinci yıldönümü vesilesiyle dün düzenlenen söyleşiye BİR-KAR çevresi katıldı.
Alte Feuerwache’deki etkinlik, kısa bir selamlama konuşmasıyla başladı. Köln’de BİR-KAR’la ilişkili epeyce kişi olduğu, bu tür etkinliklerin her şeyden önce bu güçlerin siyasal faaliyetle ilişkilenmelerine, yaşamın politikleştirilmesine katkı sunduğu, bunların önümüzdeki dönemde de sürdürülebileceği belirtildi. Ardından insanlık ve uygarlığın karşı karşıya bulunduğu dönemeci pandemi, iklim krizi, Ukrayna savaşı gibi gelişmeler üzerinden yansıtan sinevizyon gösterildi.
İlgiyle izlenen sinevizyondan sonra bir sınıf devrimcisi tarafından etkinliğin konusunu özetleyen bir sunum yapıldı. Sunumda, kapitalizmin işleyişi ve özü itibariyle bir bunalım düzeni olduğu, döne döne krizler ürettiği, 20. yüzyılın başında ve ortasında bu bunalımların dünya savaşları biçiminde insanlığa ağır faturalara dönüştüğü hatırlatıldı. Sistemin halihazırda ise '70’lerin başından bu yana süregelen son tarihsel bunalımını yaşadığı, bunun dönem dönem ataklar halinde şiddetli biçimde dışa vurduğu, tarihsel bunalımın iktisadi, siyasi, sosyal, kültürel vb. çok boyutlu olduğu, bunun emperyalist dengeleri ve hegemonya mücadelesini de kapsadığı vurgulandı.
Devamında, kapitalizmin tarihsel bunalımlara dair tek çaresinin savaşlar olduğu, döne döne savaşlar ürettiği, dolayısıyla aynı zamanda bir savaşlar düzeni olduğu söylendi. Özellikle son 30 yılda savaşsız geçen bir süreç olmadığı hatırlatılarak, bunun '90’ların başındaki yıkılıştan sonra ABD’nin dünya egemenliği uğruna şekillendirdiği ve rakip emperyalist odakların çıkışını önden engellemeye dayalı stratejiyle ilişkisi üzerinde duruldu. Bu stratejinin gereği savaşlar serisinin son halkasını, belki de üçüncü bir paylaşım savaşının hemen öncesindekini Ukrayna Savaşı'nın oluşturduğu belirtildi.
Ukrayna Savaşı'na dair çeşitli olguların özetlendiği sunumda, son olarak savaşın ortaya çıkardığı faturaya, bunun pek çok Avrupa ülkesinde işçi grevleri biçiminde bir hareketi tetiklediğine, bu hareketin emperyalist savaş karşıtı bir mücadeleyi geliştirmek için de verimli bir zemin oluşturduğuna, sürece bu bilinçle müdahil olmak gerektiğine işaret edildi.
Sunumun sonlarında ise soru-cevap ve görüş paylaşımıyla canlı tartışmalar yürütüldü. Avrupalı solun Ukrayna savaşı konusundaki tartışmalı tutumu ve devrimci sınıf çizgisiyle savaş karşıtı eylemlere, platformlara katılmanın önemi özellikle öne çıktı.
Etkinlik PiA’nın Köln’de 8 Mart kutlamalarıyla ilgili hazırlığı hatırlatılıp, katılım ve destek çağrısıyla sona erdi.
Kızıl Bayrak / Köln