İspanya’daki Koronavirus pandemik krizi
(…)
Mart 2020… Madrid, dünya çapında SARS-COV-2 koronavirüsün başlıca merkezlerinden biri haline geldi. Bu İspanya'daki bulaşma ve ölüm eğrisinin en yüksek ülkelerden biri olduğu anlamına geliyor. İnsani felaketin nasıl yaklaştığını anlamak için, çelişkili ve anlaşılması zor olan İspanyol makamlarının ayrıca sorumsuz yönetimine çok dikkat edilmelidir. Bu sıfatları kullanmamın ana nedeni, İspanya'nın diğer iki büyük dünya merkezi olan Wuhan ve Lombardiya'ya göre avantajlı olmasıydı. Halihazırda neler olduğunu bilen İspanyol makamları daha verimli tepki vermeliydi. Ama sadece bu avantajı kullanmamakla kalmadılar, aynı zamanda olan biten her şeye sadece bakmakla yetindiler. Bu birçok kişiyi şok etmesi gereken sadece bir örnek. İspanya’nın başkenti Madrid’de salgın baş göstermeye başladığı anda risk grupları izole edilmeliydi. Ancak bunun tersine normal yaşam devam etti ve salgının başladığı tarihlere denk gelen günlerde özel etkinlikler kısıtlanmadı. 8 Mart'ta Madrid'in merkezinde 100 bin kişinin katıldığı bir miting düzenlendi. Bu mitinge Pedro Sánchez hükümetinden farklı bakanlar katıldı ve işin ilginç yanı hepsi koruyucu eldiven giymişti. Bu, İspanya hükümetinin çok ya da az bir şeyin gerçekleşmekte olduğunu bildiği anlamına gelir.
Günler sonra, Madrid'de sınırlama adı altında tedbirler alındı ancak bunlar hiçbir durumda radikal önlemler değildi. Bu nedenle Madrid'de yaşayan onlarca kişi, durumun ciddiyetinin farkında olmaksızın Murcia ve Valencia’ya seyahat etti. Söylemeye gerek yok, bu tamamen gereksiz yolculuklar tamamen önlenebilir bir yayılma kaynağı oldu.
Salgın bu kadar yayılmadan önce İspanya özerk bölgeleri yöneticiler Madrid'in daha güçlü önlemler almasını istedi. Bunu en fazla dile getirenlerden biri, Katalonya'nın salgın nedeniyle izole edilmesini ve giriş çıkışlara kapatılmasını isteyen Katalonya Hükümet Başkanı Quim Torra idi. Ancak İspanyol Devlet Başkanı Pedro Sánchez bu öneriye karşı çıkmakla kalmadı, aynı zamanda Madrid hükümeti tarafından alınan kararların merkezileşmesi için talimat verdi.
Tüm bunlara ek olarak, İspanya'daki sağlık sistemi yıllar süren kesintiler ve özelleştirmeden sonra, hiçbir biçimde böyle bir salgınla başa çıkmaya hazır değildi. Salgın karşısında politikacıların yetersiz olmasının yanı sıra, sağlık çalışanları da acı veren bir kaynak eksikliğiyle karşı karşıya kaldılar. Tüm bunlar yaşanırken, İspanyol hükümeti, generallerinin de katıldığı bir basın toplantısı düzenleyerek, vatanseverlik dolu gerici söylemlere sığındı. İspanya, bu kriz karşısında ordusunu sokağa çıkaran tek ülke. Katalonya hükümetinin mevcut pandemi ile başa çıkmak için fazla manevra alanı yoktu. Madrid ise, 2017 yazında olduğu gibi, etkili bir şekilde hareket etmekten korktu. Sağlık sistemi hazır hale getirilebilir, tıbbi ekipman (koruyucu elbiseler de dahil), altyapı, lojistik, tarım-gıda, ilaç ve enerji endüstrilerinde yaşanan ya da yaşanabilecek olası sorunlar için öngörülü önlem politikaları hayata geçirilebilirdi.
Tüm bunlar karşısında İspanyol yetkililerinin en büyük endişesinin düzeni korumak olduğu çok açık. Aslında bu fotoğraf karesinde alışılmadık bir şey yok. Bu devletin merkezinde her zaman olduğu gibi İspanya ulusu yine yok, insan yine yok; iktidarın ve oligarşinin, IBEX35’in (en yüksek likiditeye sahip 35 şirketten oluşan İspanya Menkul Kıymetler Borsası) çıkarları var. Bu arada, sorulması ve cevaplanması gereken soru şu: Madrid'in izolasyon konusundaki direncini nasıl açıklarsınız? Cevap: Katalonya ile çatışmanın yeniden canlanacağı korkusu ile... Madrid’in, Katalonya'nın yine bir devlet gibi davranma fırsatına sahip olacağı kalıtımsal korkusu var. Fakat bu seferki sorumsuzluk nedeniyle çıkacak fatura ağır olacak.
(…)
Fèlix Edo Tena
(İstem üzerine Kızıl Bayrak için kaleme alınmış
mektubun Koronavirus ile ilgili bölümüdür…)