Emperyalist savaş aygıtı NATO, Libya’yı yedi ay boyunca bombalayarak Muammer Kaddafi yönetimini devirebilmişti. Libya’da “halk isyanı” olduğu ve Kaddafi yönetiminin sivil halkı katledeceği iddiasıyla NATO saldırısı başlatılmıştı. Güya saldırı “sivil halkı korumak” için yapıldı. Oysa bombardımanlarla halktan binlerce kişi katledildi. Libya’nın birçok yeri tahrip edildi. Ülke, Kaddafi dönemine göre onlarca kat daha gerici bir karanlığın içine itildi.
NATO’nun savaş uçaklarıyla Libya’ya taşınan tetikçiler ve emperyalistlerin “yerli” işbirlikçileri, yedi aylık bombardımanın ardından “devrimi” gerçekleştirip iktidarı ele geçirdiler. Adına “Ulusal Geçiş Konseyi” denen ve NATO’nun tetikçilerinden oluşan çeteler, 20 Ekim 2011 tarihinde Sirte kentinde Kaddafi’yi saklandığı yerde yakaladılar. Vahşi bir şekilde linç edip, görüntüleri dünyaya servis ettiler. NATO’nun tetikçileri güya Libya’da “demokratik” bir yönetim kuracaklardı. Oysa daha ilk anda vahşi bir linç gösterisiyle nasıl bir zihniyeti temsil ettiklerini ilan ettiler.
Gelişmeleri az-çok izleyenler, Libya’nın 12 yıldan beri nasıl bir cehennemin içine itildiğini genel hatlarıyla biliyorlar. Ülkenin kaliteli ve çıkarılması kolay petrolü büyük enerji tekelleri tarafından yağmalanıyor. Ülke yabancı devletler güdümündeki iki gerici klik ve cihatçı çeteler tarafından parçalanmış durumda. ABD, Fransa, İtalya, Rusya gibi emperyalist güçlerin yanı sıra Türkiye, Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi gerici devletler de yağmadan pay alma yarışındalar. Zira Libya halkı hiçbirinin umurunda değil. Onlar kendi sefil çıkarlarının peşinde koşuyorlar. Ülke Kaddafi dönemine göre onlarca yıl geri itildi. Halkın yaşam standardı dibe vurdu, demokrasi bir yana insanların can güvenlinin bile doğru dürüst sağlanamadığı bir karanlık egemen hale geldi. Libya’nın doğal zenginliklerini yağmalamak için “ideal” koşullar yaratılmış oldu.
***
Libya, emperyalist savaş aygıtı NATO’nun yanı sıra Türkiye, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi devletlerin suç ortaklığıyla bu duruma düşürüldü. Bunların önde gelenlerinden biri de İtalya idi. Oysa emperyalistlere yaranabileceğini var sayan Kaddafi, son yıllarında işi İtalyan seçimlerinde kimi siyasetçilerin propaganda kampanyalarını finanse edecek noktaya vardırmıştı. Ancak emperyalistlere güvenmenin hem Kaddafi’ye hem de Libya’ya faturası ağır oldu.
Libya’da ağır suçlar dünyanın gözleri önünde işlendi. Buna rağmen ancak 12 yıl aradan sonra Kaddafi’nin linç edilmesiyle ilgili bir “günah çıkarma” açıklaması yapıldı.
Giorgia Meloni başkanlığındaki faşist İtalyan hükümetinin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Antonio Tajani, Toskana'nın Lucca kentinde halka açık bir etkinlikte yaptığı konuşmada, eski Libya lideri Muammer Kaddafi’nin öldürülmesinin bir hata olduğunu itiraf etti.
Sputnik'in aktardığı habere göre, Tajani konuşmasında şu ifadeleri de kullandı:
“Kaddafi'nin öldürülmesine izin vermek büyük bir hataydı. Kaddafi bir demokrasi modeli olmayabilir, ancak ölümüyle Kuzey Afrika'da istikrarsızlık başladı. O kesinlikle kendisinden sonra gelenlerden daha iyiydi. Ondan sonra terörizm geldi, Müslüman Kardeşler geldi."
Kaddafi ile yapılan anlaşmalar sayesinde İtalya'nın göçmen akışını durdurabildiğini, durumun şimdikinden daha istikrarlı olduğunu da söyleyen Tajani, halen de Libya’nın yakılıp yıkılmasının ve halka ödettirilen ağır bedellerin sözünü bile etmiyor. Göründüğü kadarıyla onun derdi Libya’nın yakılıp yıkılması değil, göçmen akışının durdurulamamasıdır. Tam da emperyalistlerin riyakarlığına uygun bir davranış…
Yarım yamalak da olsa Tajani’nin “günah çıkarması”, Kaddafi’nin linç edilmesi dahil, Libya’da tüm suçların emperyalistler gözetiminde işlendiğini teyit ediyor. Zira “Kaddafi'nin öldürülmesine izin vermek büyük bir hataydı” sözü bir tür suç ikrarıdır aynı zamanda…