Irkçı-Siyonist rejimin işgalci ordusu Gazze’de savaş suçları işlemeye devam ederken, İsrail’de gösteriler başladı. Tel Aviv ve Kudüs’te düzenlenen gösterilerde savaşın durdurulması ve esirlerin geri getirilmesi talepleri dile getirildi. Gösteriler İsrail toplumunda savaşa dair yarılmanın göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Savaş histerisinin toplumu da etkileyecek şekilde yayıldığı koşullarda eylemlerin başlaması Siyonist rejimin içeride de açmazlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Eylemlerde yakınları Gazze’de esir tutulan ailelerin rolü olsa da cumartesi akşamı Tel Aviv’de yapılan eylemin kalabalık olması, savaşın durdurulmasını isteyenlerin ailelerden ibaret olmadığını gösterdi.
İsrail ordusunun Gazze’yi histerik bir şekilde bombalamasından dolayı esir askerler de ölüyor. Hamas’ın askeri sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre 13 İsrail askeri bombardımandan dolayı hayatını kaybetti. Saldırılar devam ettikçe ölen esir askerlerin sayısının artmasından endişe eden aileler, esir değişimi için savaşın durdurulmasını talep ediyor.
Netanyahu başkanlığındaki dinci-faşist hükümet gösterilerden rahatsız olsa da ailelerin taleplerini dikkate almadı. Gösterilerin devam etmesi ve katılımın artması durumda ise hükümet daha da sıkışacak. Buna karşın Siyonist rejimin şeflerinin içine girdikleri savaş suçları işleme histerisinin dineceğine dair hiçbir somut veri görünmüyor.
***
Bu arada Gazze’ye kara saldırısı düzenleme konusunda Siyonist rejimin şefleri arasında görüş farklılığı olduğuna dair, İsrail medyasında çok sayıda haber veya yorum da yayınlanıyor. Bir kesim esirleri gözden çıkarıp saldırının başlamasını savunurken, diğer bir kesimin ise İsrail ordusunun ağır kayıplar vermesinden çekindiği için verili koşullarda kara saldırısına karşı çıkıyor.
İsrail’deki iç gerilimler bunlardan da ibaret değil. Gazze Şeridi çevresindeki Yahudi yerleşimlerinin boşaltılmasıyla göç edenlerin sorunları çözülmemişken, olası bir savaşa hazırlanan Siyonist rejim Lübnan sınırına yakın bölgelerdeki Yahudi yerleşimlerini de boşalttı. Bu ise göç edenlerin barınma sorunu yaşamasına neden oldu. Gasp edilmiş Filistin topraklarına kurulan yerleşimleri boşaltanların bir kısmı otel, okul gibi binalara yerleştirilirken bir kesimi için ise hükümetin çadır kuracağı belirtildi.
Siyonist rejim, Filistin topraklarını gasp etmenin bir aracı olarak kullandığı Yahudi yerleşimlerinde ikamet edenlere belli ayrıcalıklar tanıyor. Zira aksi durumda pek az kişi orada ikamet etmek isterdi. Genelde fanatik ırkçı-dincilerden oluşan yerleşimciler, ayrıcalıklarını yitirip barınma sorunu ile karşı karşıya kalınca Netanyahu hükümetine tepki göstermeye başladılar. “Hem bizi korumadınız hem barınma sorunumuzu çözmüyorsunuz” diyerek hükümeti protesto ediyorlar. İçeride yaşanan sorunların artması rejimin açmazlarını derinleştirse de Tel Aviv’deki şeflerin savaş histerisinden kurtulmaları kolay görünmüyor. Hele de ABD ile batılı emperyalistlerin koşulsuz desteği devam ederken.