Siyonist İsrail’in Doğu Kudüs’ü Arap nüfustan arındırma saldırısı ve buna karşı gelişen direniş Batı Şeria ve Gazze’ye de sıçradı. Gazze’deki direniş örgütleri, Kudüs halkıyla dayanışma kapsamında İsrail’deki bazı mevzilere füze saldırısı gerçekleştirdi. Ayrıca Kudüs’teki saldırılar üzerine Gazze'den İsrail'e yakıcı balonlar da gönderiliyor.
Filistin halkının Apartheid politikalarına karşı direnmesi, İsrail ordusunun gözü dönmüş saldırılarına gerekçe yapılıyor. Son olarak İsrail tankları Gazze Şeridi'nde bazı bölgeleri bombaladı. İsrail ordusu, bombaladığı yerlerin Hamas mevzileri olduğunu iddia etti.
İsrail ordusu, Pazar akşamı sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze'den 4 roket fırlatıldığı, bunlardan birinin düşürüldüğü ikisinin ise Gazze'nin içine düştüğü ve tanklardan bombalama saldırısının da bunun üzerine yapıldığı iddia edildi.
Gazze'deki Beyt Hanun (Erez) sınır kapısı kapatıldı
İsrail, bugünden itibaren ikinci bir emre kadar Gazze'deki Beyt Hanun Sınır Kapısı'nı kapattı.
İsrail hükümeti Filistin'deki Çalışmalarını Koordine Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, kapatma saldırısı da Gazze'den roket fırlatılması ve yakıcı balonlar gönderilmesiyle gerekçelendirildi.
Açıklamada ayrıca, insan geçişlerin yapıldığı kapının ikinci bir emre kadar, insani ve istisnai durumlar dışında tüm geçişlere kapalı tutulacağı belirtildi. Bu arada deniz sahilini de ablukaya alan Apartheid rejimi, Gazzeli balıkçıların avlanmasını da engelliyor.
Doğu Kudüs'te saldırı ve direniş
İsrail polisi Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde yer alan Mescid-i Aksa’da bulunan binlerce Filistinliye sabah namazı sonrası göz yaşartıcı gaz, plastik mermi ve ses bombalarıyla saldırdı. Mescid-i Aksa’yı terk etmeyen halk, saldırıya taşlarla karşılık verdi.
Filistin Kızılayı saldırı sırasında 10 kişinin yaralandığını, üç kişinin ise hastaneye sevk edildiğini aktardı. Halkın siyonist saldırıya rağmen Mecid-i Aksa'daki nöbeti sürüyor. Şeyh Cerrah mahallesindeki Filistinli ailelerin evlerini yıkmak için yapılan hazırlığa karşı başlayan direniş, tüm baskı ve zorbalığa rağmen kırılamıyor. Tersine giderek yayılıyor. Mescid-i Aksa’da toplu namaz kılınması, direnişin bir biçimi haline gelmiş görünüyor.