ABD’de George Floyd’un polis tarafından öldürülmesi sonrası yapılan eylemler bugün kitlesel bir biçimde gerçekleştirildi. ABD’nin yanı sıra dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi polis şiddetine ve ırkçılığa karşı meydanları doldurdu.
Almanya’da faşizme ve ırkçılığa karşı protestolar
Almanya’nın pek çok kentinde on binlerce kişi sokakları doldurdu. Almanya, siyahlara yönelik polis terörünün yanı sıra ülkede yükselen faşizmin de protesto edildiği eylemlere sahne oldu.
Başkent Berlin’de Alexanderplatz’taki eylem, geçtiğimiz haftaya kıyasla daha da kitlesel geçti. Kalabalığın meydanı taştığı eylemde polis de çevredeki sokaktan eyleme katılma çağrısı yaptı. Gençlerin çoğunlukta olduğu eylemde, katil polisin George Floyd’un boğazına bastırdığı süre boyunca “sessiz protesto” gerçekleştirildi. Mitingin sonunda, ırkçı-faşistlerin Potsdamerplatz’ta gerçekleştireceği eylemi protesto etmek isteyen kitle polisin saldırısıyla karşılaştı.
Dortmund’da 5 binin üzerinde kişinin katıldığı bir miting yapıldı. Hansaplatz’ta saat 16.30’da başlayan mitingde Neredeyse bütün kitleyi gençliğin oluşturduğu eylemde, siyahlar Almanya’da maruz kaldıkları ırkçılık üzerine konuşmalar yaptılar. Konuşmalarda, ırkçılığın yalnızca ABD’de olmadığı vurgulanırken Almanya’daki Nazi kalıntısı ırkçı-faşistlerin gerçekleştirdiği saldırılara dikkat çekildi.
“Sorun ırkçılıktır, faşizmdir, gerici sistemlerdir”
Stuttgart’taki yürüyüş ve mitinge 20 binden fazla kişi katıldı. Saat 13.00’te istasyon meydanına akın eden binlerce kişi arka meydana sığmayınca çevre sokaklara yöneldi. Bu eylem son dönemlerdeki en kitlesel en öfkeli eylemiydi. “Adalet yoksa barış da yok” şiarıyla gerçekleşen eylemde farklı dillerde yapılan konuşmalarda tam bir enternasyonal çağrı ve dayanışma vardı.
Dünyada ırkçılığa, faşizme karşı birlik olma çağrısı yapılan konuşmalarda, siyahıyla beyazıyla güçlü olmak gerektiği vurgulandı. Konuşmalarda “Sorun ırkçılıktır, faşizmdir, gerici sistemlerdir” vurgusu öne çıktı.
Kitlenin öfkeli çığlıklarının hiç susmadığı eylemde, yumruklar havada coşkulu “Black lives matter”, “Adelet yoksa barış da yok” sloganları sıklıkla haykırıldı. Mitingin ardından yürüyüşe geçildi ve adeta şehrin tüm caddeleri işgal edildi. Tüm yollar yürüyüş alanına dönüştü. Polis birkaç defa kitleyi durdurmaya çalışsa da öfkeli kitlenin önünde duramadılar, geri çekilmek zorunda kaldılar. Kitle geç saatlere kadar sokak eylemleriyle “Irkçılığa, faşizme geçit vermeyeceğiz”, “Irkçılığa karşı omuz omuza” sloganlarını ve şiarlarını her dilden haykırdı. Gelecek eylemlere de çağrı yapılan mitingde çoğunluğu gençler oluşturdu. Coşkulu geçen mitingde kitleler ırkçılığa ve faşizme karşı dayanışma sloganları attı.
“Amerika seni görüyoruz”
Köln kentinde de “America we see you!” (America seni görürüyoruz!) mitingi gerçekleşti. Gösteriye 500 kişilik katılım beklenirken, 10 binin aşkın kişinin katılımı nedeniyle miting alanı Dom kilisesinin önünden Deutzer Werft’e kaydırıldı. 1 saat gecikmeyle saygı duruşu ile başlayan miting, katil polisin Floyd’un boğazına bastırdığı süre olan 8 dakika 46 saniye sessizlikle geçti ve Deutzer Werft büyük bir sessizliğe gömüldü. Binlerce kişi bir dizinin üzerine çökerken, yüzlercesinin sıkılı yumrukları havadaydı.
Sahneden Floyd’un son sözleri tekrarlandı ve kitlede yoğun bir duygu seli yaşandı, ağlayanlar vardı. Duygu seli kadar döviz seli de dikkat çekiyordu. En çok taşınan dövizler arasında “Black lives matter!”, ”Susmak şiddettir!”, “Stop Racism!” (Irkçılığı durdur!), “Stop police brutality” (Polis şiddetini durdur!) şiarları göze çarpıyordu.
Dünyanın geri kalanında da öfke dinmedi
ABD’de başkent Washington DC’de Freedom Plaza, Capitol Tepesi ve Lafayette Meydanı’nın bulunduğu bölgede bir araya gelen binlerce kişi polis şiddetini ve ırkçılığı protesto etti. Lincoln Anıtı’nda bir araya gelen binlerce kişi saat 13.00’te yürüyüşe başladı. Sloganlar eşliğinde düzenlenen yürüyüşte ırkçılığa karşı konuşmalar yapıldı. Beyaz Saray’ın yakınında da etkinlikler düzenlendi. George Floyd’un öldürüldüğü eyalet olan Minnesota’da St. Paul’da valinin evi önünde eylemler devam etti.
Manhattan’da binlerce kişi Central Park’ta “Çalıntı Hayaller ve Yağmalanan Hayatlar Yürüyüşü” gerçekleştirdi. Oğlu 2012 yılında polis tarafından öldürülen Constance Malcolm’un konuşma yaptığı eylemde ırkçılık protesto edildi.
ABD’nin Pensilvanya eyaletine bağlı Philadelphia’da on binlerce kişi ırkçılığa ve polis şiddetine karşı eylemdeydi. Center City önünden Sanat Müzesi’nin adımlarından ve Aziz Peter ve Paul Katedral Bazilikası'na kadar uzanan on binlerce kişi “nefes alamıyorum” eylemleri ile bir araya geldi.
Avrupa’nın dört bir yanında da eylemler yapıldı.
Londra’da Parlamento Meydanı’nda bir araya gelen eylemciler yağmura ve soğuğa rağmen sokakları doldurdu. “George Floyd” “Black lives matter” sloganlarının atıldığı eyleme binlerce kişi katıldı. Başbakanlık binasının bulunduğu sokakta toplanan eylemcilere polis saldırdı.
Tokyo ve Sydney’de binlerce kişi polis şiddetine ve ırkçılığa karşı bir araya geldi.