Frankfurt’ta 2 Haziran Pazar günü, her yıl olduğu gibi bu yıl da bir yaz pikniği düzenlendi. Kelsterbach-Südpark’ta yapılan piknik, bir gün öncesine kadar havanın yağışlı olmasına rağmen işçi ağırlıklı bir katılımla gerçekleşti.
Pikniğe Gate Gourmet ve Opel’den işçiler, emekçiler, misafir olarak DİSK Dev Yapı-İş Kayseri Bölge Temsilcisi Haydar Baran katıldı.
Hep birlikte yenilen yemeğin ardından, ilkönce BİR-KAR adına kısa bir selamlama ve açılış konuşması yapıldı. Konuşmada Almanya’da gittikçe ağırlık kazanan savaş politikaları, bununla birlikte artan sosyal yıkım ile artan faşizm tehlikesine değinildi. Buna karşı işçi ve emekçilerin birleşik ve örgütlü mücadelesinin artan önemine vurgu yapıldı.
Ardından Gate Gourmet İçi temsilcisi Gültekin Malcı kısa bir konuşma yaptı. Malcı, Gate Gourmet’te kendisine yönelik işyerinden uzaklaştırma saldırısının tüm işçileri hedeflediğine vurgu yaparak, bu bilinçle işçi arkadaşlarıyla birlikte ortaya koydukları mücedele pratiklerini aktardı. Daha baştan, “mücadele eden kaybedebilir ama mücadele etmeyen zaten kaybetmiştir” anlayışıyla hareket ettiklerini ve sonuçta kazananın kendileri olduğunu belirtti. Öte yandan, kapitalistlerin saldırılarının her türlü araçla devam ettiğini, buna karşılık mücadelenin de durmaksızın devam etmesi gerektiğini söyledi.
Sonra söz hakkı Haydar Baran’a verildi. Baran sözlerine, çalışma yürüttüğü bölgedeki belli başlı fabrikaların işçilerinden selam getirdiğini söyleyerek başladı. Ardından Türkiye’deki işçilerin çalışma koşullarından, örgütlenme deneyimlerinden, mücadele araç ve yöntemlerinden somut ve canlı örnekler verdi. İşçilerin sendikal örgütleme çalışması yaptıkları bir işletmede, kendisine “Sence ne yapalım?” diye sorduklarında, onlara “Şartel inecek, sendika gelecek!” dediğini, işçilerin şarteli indirdikten sadece üç saat sonra, patronun anlaşmak için masaya oturduğuna şahit olduğunu anlattı.
En son 1 Mayıs şahsında ortaya çıktığı üzere, sendikal bürokrasisinin uğursuz rölünden bahsederek, sendika bürokrasisini teşhir eden örnekler verdi ve buna karşı biricik ve en etkili yolun, devrimci sınıf çalışması temelinde kurulacak taban örgütleri ve işçi birlikleri gibi araçlar olduğunu vurguladı. Bugün sahip olunan gücün ne olup olmadığına bakılmaksızın, işçi sınıfının çıkarları, emeğin korunması ve sınıfın kurtuluşu için mücadele edenlerin toplumun geleceğinde söz sahibi ve belirleyici olacaklarını belirtti. Bu anlamda somut olarak geleceği her yerde sınıf devrimcilerinin temsil ettiğini vurguladı. Haydar Baran’ın oldukça sade, somut ve hayatın içinden canlı örnekler vererek yaptığı konuşması, büyük bir ilgi, dikkat ve beğeniyle dinlendi.
Konuşmanın ardından katılımcılar, Kürt sorunu, Türkiye’de işçilerin çalışma koşulları, 1 Mayıs’ta sendikaların ortaya koydukları tutum ile ilgili sorduklara sorulara cevaplar verildi. Kürt sorunu konusunda bir sınıf devrimcisi de söz alarak, ulusal sorunun çözümü ile ilgili en tutarlı ve kalıcı çözümü toplumsal devrimin ortaya koyduğunu, Ekim Devrimi’nin de bunun somut kanıtı olduğunu belirtti.
Opel’de çalışan MLPD’li bir işçi de söz alarak, işçi sınıfının sorunlarının her yerde benzer olduğunu, kendilerinin Opel’de taşeronlaştırmaya, özelleştirmeye ve çeşitli hak gasplarına karşı ortaya koydukları mücadele deneyimleri ile elde ettikleri kimi kazanımlara değindi.
Pikniğe MLPD ve KPD’nin Yeniden İnşası İçin İşçi Birliği de katılarak destek verdiler. Son olarak, iki genç müzisyen arkadaşın gitar ve kemençe eşliğinde sözledikleri Kürtçe-Türkçe şarkılar ve halaylarla piknik sona erdi.
Devrimci, coşkulu, enternasyonal ve verimli bir atmosferde gerçekleşen piknik etkinliği katılımcılar tarafından da beğeniyle karşılandı.
Kızıl Bayrak / Frankfurt