Frankfurt 1 Mayıs’ı, her yıl olduğu gibi Alman Sendikalar Birliği (DGB)’nin organizasyonuyla, kitlenin Hauptwache meydanında saat 10.00’da toplanılmasıyla başladı. Ardından saat 12.00’a doğru kortejler oluşturularak yürüyüşe geçildi.
Yürüyüş kolunun önünde DGB’ye bağlı çeşitli sendikalar (IG-Metal, Ver.di, NGG vs.), bu yılın 1 Mayıs sloganı olan, “daha fazla ücret, daha fazla boş zaman, daha fazla güvenlik” şiarlı pankartın arkasında yürüdüler. Çeşitli yerli ve göçmen siyasal parti ve örgütler ise sendika kortejlerini takip etti.
Yürüyüşün niceliğinin ağırlıklı kısmını Almanya’daki göçmen örgütleri oluştururken, eyleme coşkusunu veren de asıl olarak bu kesimler oldu.
Sendikaların gündeminde, hala devam etmekte olan TİS’lerin de talepleri olan daha fazla ücret, iş saatlerinin azaltılması ve iş güvenliği gibi konular yer aldı. Sendika bürokrasisi baştan beri, günümüzde ve gelecek kuşaklar için en önemli sorun olan savaş, silahlanma ve militarist politikaları özenle görmezden geldi. Ver.di’nin savaş ve silahlanma karşıtı bir pankartı ile kimi dövizler bir istisna oluştursa bile bu, genel tabloyu bozmaya yetmedi.
Yürüyüşe yerli örgütlerden Die Linke, DKP, MLPD, KPD-Wiederafubau, Anti-faşist gençlik grupları ile sermaye partileri SPD ve Yeşiller de katıldı.
Türkiyeli göçmen gruplardan DİDF, Partizan-Sınıf Teorisi (ortak kortej ve pankartla), MLKP, TİP, Haziran Kültür Merkezi, Frankfurt Alevi Kültür Merkezi, SYKP, Mezopotamya Kültür Merkezi ile bunlara bağlı kimi gençlik ve kadın kortejleri de pankart veya flamalarıyla yer aldılar. Kimi kortejlerde yaşanan zayıflamalarla birlikte, Türkiyeli örgütlerin genel olarak niceliklerini korudukları gözlendi.
Bunların dışında Filistinliler, Yunanistan Komünist Partisi/KKE, Tamiller, İranlı devrimciler; çevre, konut, militarizm ve cinsiyetçiliğe karşı çok çeşitli oluşumlar da talep ve şiarlarıyla yürüyüşe katıldı.
Göçmen parti ve örgütlerin kortejleri ağırlıklı olarak savaş, militarizm, faşizm ve barış konularını pankart ve sloganlarla gündeme taşıdı.
Yürüyüş kitlesinin hatırı sayılır bir kısmını gençler oluştururken, bunların içinde özellikle çeşitli sendikalar ile kimi siyasal oluşumların gençliğinin birlikte oluşturdukları gençlik korteji, Filistinlilerin korteji ile anti-faşist gençlerin kortejleri hem kitlesi ve hem de coşkusuyla dikkat çekti.
Sınıf devrimcileri ise bu yıl yine KPD’nin Yeniden İnşası için İşçi Birliği ile ortak bir kortej oluşturarak yürüyüşe katıldı. “Sömürüye, emperyalist savaşa ve faşizme karşı; sosyalizm için” yazılı, BİR-KAR imzalı bir pankart ile Bir-Kar, RJ ve TKİP bayarakları taşındı. Alman dostlar ise “İşçi, seni direniş savaştan çıkarabilir!” yazılı bir pankart taşıdılar. Gençlik grubu FDJ ise zorunlu askerliği teşhir eden bir pankart taşıdı. Savaş, sosyal hak gaspları ve faşizme ilişkin sloganlar sıklıkla atılırken, başta 1 Mayıs marşı olmak üzere, devrimci marşlar söylendi. Hem ortak kortej ve hem de sınıf devrimcilerinin korteji, gerek katılım ve gerekse de coşku bakımından geçen seneden daha iyi bir düzey yakaladı.
Birkaç yıldır 1 Mayıs’a katılan Gategourmet işçileri bu sene de daha kitlesel bir katılımla ortak kortejde yürüdüler. “Frankfurt Havaalanından İşçiler” imzasıyla, “Yaşasın 1 Mayıs” şiarlı pankartın arkasında yürüyen Gategourmet işçileri, sınıf devrimcileri açısından bu seneki 1 Mayıs’ın en anlamlı kazanımlarından biri oldu.
Yürüyüşün ardından Römer Meydanı’nda miting yapıldı. Organizatörler miting alanını organize etmede her zamanki gibi aciz kalırken, gelen politik grupların coğu yine mitinge katılmadan alanı terkettiler. Mitingde DGB Frankfurt ve Hessen-Thüringen temsilcileri, Frankfurt belediye başkanı ile sendikaların gençlik örgütleri adına konuşmalar yapıldı.
Sendika bürokrasisini temsilen yapılan konuşmalarda ağırlıklı olarak toplu sözleşmeler, hayat pahalılığı, sosyal kısıtlamalar ile AFD karşıtlığı üzerinden “demokrasiyi savunmanın önemine” işaret edildi. Sendika bürokratları adeta ölü taklidi yaparak, savaştan, silahlanmadan, artan siyasal baskılardan hiç bahsetmemeye özen gösterdiler. Çünkü kendileri de bizzat hükümetin militarist politikalarına destek veriyorlar.
Savaş ve militarizme ilişkin konuşmalar daha çok sendikaların gençlik temsilcileri tarafından dile getirildi. Bunda gençliğin kendine has bir dinamizmi ve farklı tutumuyla birlikte, sendikaların bu türden “meşakatli” konuları gençler üzerinden dile getirerek durumu kurtarma taktiği de rol oynuyor.
2024 1 Mayıs’ında çeşitli politik özneler tarafından emperyalist savaş, silahlanma yarışı, izlenen militarist politikalar ve yükselen faşizm tehlikesi, genel olarak gündemleştirilse bile, özellikle ön çalışmalarda hakettiği şekilde işlenebildiğini söylemek çok güç. Almanya’da genel olarak solun da tablosunu yansıtan bu önemli zayıflıktan dolayıdır ki, emekçi kitlelerde savaşa ve sosyal yıkıma karşı biriken öfke ve tepkinin, beklenen düzeyde alanlara yansıdımadığı görülüyor. Bu açıdan, Frankfurt 1 Mayıs’ının gerek katılım ve gerekse de nitelik bakımından önceki yılları aşan bir özellik taşımadığını belirtmek gerekiyor.
Sınıf devrimcileri açısından ise, gerek ön hazırlığı ve gerekse de katılım ve coşkusuyla asgari bir başarının ifadesi oldu.
Frankfurt’ta aynı gün, “devrimci 1 Mayıs” çağrısıyla, saat 18.00’da başlayan, ağırlıklı olarak anti-faşist gençlik gruplarının katıldığı yürüyüş bu sene de gerçekleştirildi.
Kızıl Bayrak / Frankfurt