Direnişin kutup yıldızı: Komutan Ho Şi Minh!

Gecenin en karanlık anında bile nasıl ki göğün kara kubbesi üzerinde ışığı asla sönmeyen bir “kutup yıldızı” varsa her daim kaybolana yönünü gösteren, işte tüm bu kan deryası içinde ve uçsuz bucaksız savaş coğrafyası üzerinde de halkların komutan Ho Amca’sı var!

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 03 Eylül 2015
  • 07:36

Her zaman

Bizim dağlarımız

Bizim nehirlerimiz

Bizim insanlarımız var olacak

Amerikan istilacıları yenilecek

Yeni baştan kuracağız ülkemizi

Bin defa daha güzel!

                                               Ho Şi Minh

 

Dünya halklarının mücadele tarihi Uzak Asya’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Latin Amerika’ya sınır tanımaz asi nehirler ve dorukları sisli yüce dağlar boyu uzanır. Paralı askerlerin kurşun yağdırdığı tel örgüler ne kadar uzarsa o kadar uzaklara erişir çığlıkların yankısı. Acı sınırlandıkça bilenir, güzellikler yasaklandıkça değerlenir ve böylece aşılmasın diye konulan her bir engel yerle yeksan olur ezilenlerin nasırlı, çıplak ayakları altında.

İsmi değişen coğrafyalar savaşın, yokluğun ve direncin isimsiz izlerini taşır. O izlerden tanır ezilenler birbirlerini; bilinmeyen kadim bir dil ile konuşur, o dil ile anlatırlar birbirlerine dertlerini. Egemenler varamazlar o bin yıllık lisanın sırrına, çözemezler farklı renklerden milyonlarca insanın birbiriyle kucaklaşmasına hâsıl olan gizemini. Evet, renkleri farklıdır, fakat aynı güneştir farklı açılardan kavuran kurak tenlerini.

Toprağa düşen bebelerin kan izleri karışmıştır bu topraklarda açan çiçeklerin suyuna, tohumuna. Sanki bundan daha bir kızıldır sömürgecilerin yakıp yıktığı ülkelerde ve en çok da Vietnam’da açan güller. Öldürmekle yok edilmeyen devrim neferlerinin yüzleri işte insanlığı peşinden sürükleyen böyle bir serüven ile kazınır halkların belleğine. Lübnan’da Che, Kobanê’de Mao, Saygon’da Lenin... Küba’da, Türkiye’de ve her yerde –sen çok yaşa Ho-Ho!-Ho Şi Minh yeniden canlanıverir en ihtiyaç duyulan anda.

Emperyalizmin yenileceği, direnen halkların kazanacağı bir süreç içinden geçen Ortadoğu coğrafyasında en kirli savaş ve işkence yöntemleriyle iradesi teslim alınmaya çalışılan Kürt halkı başta olmak üzere tüm ezilen halklar Ho Şi Minh’i bugün her zamankinden daha çok anmalı! Amerika başta olmak üzere sömürgeci devletlere karşı canının son parçasına kadar direnmeyi onur sayan bir mücadele geleneğini bize ta Uzak Asya’dan duyuran Vietnam halkının komünist önderi Ho Şi Minh’in veciz dizeleri bugün direnen halkların ağıtlarında yeniden yankılanıyor.

Bugün, emperyalist savaş karanlığının içinde kaybolmuş hissediyor ve yarınlarımızın belirsizliği içinde yolumuzu bulmakta zorlanıyor olabiliriz. Oysa gecenin en karanlık anında bile nasıl ki göğün kara kubbesi üzerinde ışığı asla sönmeyen bir “kutup yıldızı” varsa her daim kaybolana yönünü gösteren, işte tüm bu kan deryası içinde ve uçsuz bucaksız savaş coğrafyası üzerinde de halkların komutan Ho Amca’sı var! Emperyalizme karşı mücadele yoluna ışık tutan ve geleceği belirsizlik içinde kan revan direnen halklara kurtuluşun yönünü gösteren…

Daha fazla direniş, daha fazla Vietnam!

Muş-Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan

Eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar

Turgut Uyar

 

Sömürgeci Fransa ve emperyalizmin baş odağı Amerika’nın Vietnam halkına reva gördüğü kıyım ve katliamın tarihçesi sil baştan tekrarlanmak üzere bugün tüm halklar için kaçınılmaz bir kadermişçesine emperyalistlerin kanlı elleriyle yeniden yazılıyor. Ortadoğu üzerinde emperyalistlerin ve bölgesel işbirlikçilerinin süre gelen bu karanlık hesapları para, petrol ve iktidar uğruna milyonlarca insanın üzerine bombalar, kurşunlar ve kanlı yağmurlar yağması anlamına gelirken savaşın ve barışın anlamı yeniden sorgulanıyor, halkların barış özlemleri daha gür sesle sokak sokak, meydan meydan sloganlaşarak yeri göğü sarsıyor. Tıpkı bundan 54 yıl önce Vietnam’da olduğu gibi…

Ho Şi Minh’in önderlik ettiği Vietnam direnişi önce Fransa’ya ardından ABD’ye karşı on yıllarca süren bir anti-emperyalist savaş destanıdır. Vietnam halkının devrimci mücadelesi ile özdeşleşen Ho Şi Minh kendine Lenin’i kılavuz eden bir komünist olarak halkının emperyalizme karşı savaşında en önemli öncülerinden olan komünist Vietminh hareketinin kurucu babası oldu. Ho Şi Minh Japonya’nın 1945 yılında Vietnam’dan çekilmesinin ardından kurulan Vietnam Demokratik Cumhuriyeti’nin de başkanlığını üstlendi. 1950’li yıllarda Güney Vietnam’da kurulan baskı rejimine karşı önderliğini Kuzey Vietnam Komünist Partisi’nin yürüttüğü direniş sömürgeci Fransa’yı bozguna uğratırken Vietnam halkına saldırma sırası baş-emperyalist Amerika’ya geçti ve ABD 1963’te işgali fiilen devraldı.

İflah olmaz “komünizm korkusu” ile Vietnam halkına cellâtça saldıran Amerika napalm bombaları ile Vietnam köylerini, ormanlarını, içindeki binlerce hektar ağaç ve milyonlarca köylü ile yakarak imha etti. Sırtlarında tüfeklerle “kötü donatımlı” Vietnam gerillaları son teknoloji Amerikan uçaklarına ve silahlarına karşı kan bedeli bir direnişi tüm yokluklara karşın sürdürerek “imkânsızı” başardı.  İşkenceler, katliamlar dolu insanlık-dışı bir savaşa karşı insan iradesinin nelere muktedir olduğunu gösteren Vietnam halkının direnişi karşısında emperyalistler pes etmek zorunda kaldı ve direnen Vietnam halkı kazandı! 1973’te Paris’te imzalanan anlaşma ile ABD bölgeyi terk etti.

Ho Şi Minh’in kendi özlü ifadesiyle sosyalizm ve komünizme duyduğu inanç bugün ezilen halklara yol gösteriyor: “Pratik mücadeleye paralel bir şekilde Marksizm ve Leninizm’i okuyarak mücadele boyunca adım adım şu gerçekliğin farkına vardım ki; sadece sosyalizm ve komünizm ezilen ulusları ve tüm dünyadan emekçi halkları kölelikten kurtarabilir!” [1] O pusulasını Leninizm’den saptırmayan bir halk önderinin çizdiği yolda Vietnam halkı gibi yürüyen halkların nihai zaferini somut ve sıcak bir savaşın içinde gösterdi. Teoride komünist bilince ulaşmış bir savaş dehası olan komutan Ho, pratik savaş içerisinde emperyalist-kapitalistlere karşı acımasız ve cesur olduğu kadar Hint fakiri gibi mütevazı bir savaşçı olarak yaşadı ve Vietnam Demokratik Cumhuriyeti’ne başkanlık yaparken yaşadığı “kulübesinde” aynı sadelikte 3 Eylül 1969 yılında hayata gözlerini yumdu.

Onun ölümünden sonra da esas vasiyeti ve Vietnam halkının kendisine tayin ettiği asıl kader olan “bağımsız ve birleşik Vietnam” için savaşılmaya devam edildi. Vietminh 1975 yılında Güney Vietnam’ın başkenti Saygon’a girdi ve Güney Vietnam’a son vererek Vietnam’ı yeniden birleştirdi. Son kale Saygon’un ele geçirilmesinin ardından kente “Ho Şi Minh” adı verildi.

Elbette Ho Şi Minh, sadece Saygon’da, sadece Vietnam’da ölümsüzleşmedi! Vietnam’da emperyalizme karşı bağımsızlık savaşının önderlerinden olan komutan Ho tüm dünya işçileri ve halkları için devrim ve sosyalizm mücadelesinin ruhunu ve iradesini temsil ediyor!

KAYNAKLAR:

1- Ho Şi Minh, “The Path Which Led Me to Leninism-Beni Leninizme Ulaştıran Yol”, Çev. K. Ehram, Nisan 1960.

K. Ehram