Çek Cumhuriyeti'nde çalışanlar, kent yoksulları ve gençlik liberal-muhafazakar hükümetin kemer sıkma programına karşı grev ve eylemler gerçekleştirdi.
Emekçiler, ülke genelinde sendikaların "Daha iyi bir gelecek için protesto günü" şiarıyla düzenlediği eylemelere katılarak bir kez daha tepkilerini gösterdi. 27 Kasım Pazartesi günü on yıllardan beri benzeri görülmemiş geniş çaplı bir grevin gerçekleştirildiği bildirildi.
Çek Cumhuriyeti'ndeki binlerce okul, anaokulu ve tüm kurumların yüzde 70'i pazartesi günü grevden dolayı kapalı kaldı. Çocuklar, öğretmenleri grevde olduğu için okula gitmedi. Öte yandan kamu daireleri, halk kütüphaneleri, üniversiteler, hastaneler ve bazı sanayi kuruluşları da grevden etkilendi. Okul grevinin 1990'dan bu yana ülkede gerçekleşen en büyük grev olduğu bildiriliyor. Başkent Prag’ın merkezide düzenlenen gösteriye binlerce öğrenci de katılırken, çok sayıda sendika da protesto gösterileri düzenledi.
Güney Bohemya'daki Sobeslav'dan işçi Michaela Maresova şunları dedi:
“Devlet bütçemizin ne durumda olduğunu biliyoruz. Ancak okulların hükümet tarafından kesintiye gidilecek son alan olması gerektiğini düşünüyoruz.”
Maresova, "Her şeyin eskiden olduğu gibi olmasını” ve “daha ucuz enerji, daha ucuz gıda, çalışan okullar" talep ettiğini söyledi. Bu işçinin dile getirdiği talepler, emekçilerin neden sokaklara döküldüğü hakkında somut bir fikir veriyor.
Çek Cumhuriyeti bir süredir rekor enflasyon ve artan enerji maliyetlerinden muzdarip. Faturayı emekçilere kesmeye çalışan gerici hükümetin gündeme getirdiği yeni kemer sıkma paketi hem vergilerin arttırılmasını hem kamu sektöründeki ödenek, sübvansiyon ve maaşlarda kesintiler öngörüyor. Hal böyleyken, protestolar karşısında küstahça bir tutum alan Başbakan Petr Fiala’nın “kemer sıkma” politikasına sadık kalacağını ilan etmesi, Çek Cumhuriyeti’nde suların kolay kolay durulmayacağına işaret ediyor.