Almanya’da metal sözleşmesi: IG Metall kime hizmet etti?

IG Metall tarafından “büyük bir başarı” olarak görülen ve sürekli övülen bu toplu sözleşme kapitalistler için resmen bir hediye ve 2020’ye kadar nefes alma imkanı oldu.

  • Haber
  • |
  • Dünya
  • |
  • 12 Şubat 2018
  • 13:59

Metal ve elektronik sektöründe uyarı grevleri sona erdi. IG Metall sendikası ve işverenler bir toplu sözleşme üzerine anlaştılar. 2020’ye kadar bu sözleşme geçerli olacak. Peki kazanan kim oldu?

Bu soruyu cevaplamak için, sendikaların baştaki taleplerini ve toplu sözleşmedeki imza atmış oldukları değişikliklere bir göz atmak gerekiyor. IG Metall sendikası, %6 oranında bir ücret artışı ve 2 seneye kadar haftalık 28 saatlik çalışma hakkını hedeflemişti. IG Metall sendika şeflerinden Roman Zitselsberger uyarı grevleri devam ederken “Biz pes etmeyeceğiz!”, “Artık uzlaşma yok!” gibi cümleler kullanarak işçilerin güvenini kazanmıştı. Peki sözlerine uygun davrandı mı? Hayır.

- %6 ücret zammı yerine Nisan ayından itibaren %4,3’lük ücret artışı onaylandı. Metal patronları %2 oranlı bir ücret artışı ileri sürüyordu.  Günün şartlarında  “adil” ve “mantıki” çözümün bu olduğunu dile getiriyorlardı. Sonuçta ortada buluştular.

- İşçilere Ocak, Şubat ve Mart ayları için, sadece bir kereliğine 100 avroluk bir ödeme yapılacak.

- Temmuz 2019’da ise maaşın yüzde 27,5’i oranında ek bir ödeme yapılacak. Ek olarak; bakım yapan, çocukları olan ya da vardiyalı çalışan işçilerin bu yüzde 27,5’i ek izne dönüştürebilme hakları var. Patronun “hediye“ ettiği 2 günle beraber ortalama 8 gün ek izin ediyor. Fakat izin alma hakkı sadece belli şartlarda geçerlidir: Bakım yapan işçilerde, hastanın belli bir “bakım derecesi“ olması gerekiyor. 8 yaş altındaki çocukları bulunan anne-babaların en az iki senedir işyerinde çalışmış olmaları gerekiyor. En zor şartlar vardiyalı işçiler için geçerli. En az üç vardiyada veya gece vardiyasında görevli olanların işyerinde en az 5 sene çalışmış olmaları, Bu 5 senenin de en az 3 senesinin vardiya işi olması gerekiyor. Vardiyası düzenli olarak değişenlerin ise 15 sene çalışmış olmaları şartı yer alıyor.

- 2019’da ayrıca 400 avroluk bir ek ödeme daha yapılacak. Bunun da bir pürüzlü noktası var. Şirketin “ekonomik koşullarına göre” patronlar bu ödemeyi erteleyebiliyor ya da tamamen ortadan kaldırabiliyorlar.

28 saatlik iş haftası konusuna gelince, Bunun da elbette bir pürüz noktası var. Sendika ilk başta iş saati belli bir süreliğine 28’e düşürülenlerin maaşının kesinlikle aynı kalmasını talep etmişti. Ne var ki, sendika bu talepten vazgeçti. Artık haftalık iş saati düşürülenin, maaşı da düşecek. Dahası, iş saatini 28’e azaltma hakkını arayanların sayısı yüzde 10’u bulduğunda şefler bunu reddedebiliyorlar.

Ek olarak, yapılan sözleşme ile metal patronları 40 saatlik sözleşme yapma hakkı kazanmıştır. Metalde eski sözleşmelerde genel haftalık çalışma saati 35’ti ve her şirkette en fazla yüzde 18’i 40 saatlik sözleşme imzalayabilirdi. Simdiyse bu sınır kalktı ve patronlar çoktandır arzu ettiği iş saati uzatma hakkını elde ettiler. Yani “28 saatlik iş haftası” anlaşması en çok onlara yaradı.

IG Metall tarafından “büyük bir başarı” olarak görülen ve sürekli övülen bu toplu sözleşme kapitalistler için resmen bir hediye ve 2020’ye kadar nefes alma imkanı oldu. Metal ve elektronik sanayiinin gecen yıllardaki büyük kârları işçi sınıfına birkaç sahte hak dışında hiçbir fayda sağlamadı. İşçilerin mücadele arzusu ve kararlılığı sendika tarafından bu kirli sözleşmeye kurban edildi. IG Metall başkanı Jörg Hoffman ve aynı zamanda CDU ile yeni Alman hükümetini oluşturan partisi SPD için de bir başarı sayıldı.

Sendikal bürokrasi olmasaydı, işçiler acaba neler başarabilirlerdi? Bütün Almanya çapında tek bir 24 saatlik uyarı grevin etkisine baktığımızda bile kimlerin daha güçlü olduğu ortaya çıkıyor. Patronlara 1 milyar avroya yakın zarara sebep olan bu grevler, işçi sınıfının kapitalistlere dayatabildiği en etkili ve sonuç alıcı silahıydı. Yüz binlerce işçi korkmadan mücadele etti, ama IG-Metall “mantıklı” ve “barışçıl” çözümlerle bu mücadeleyi dizginledi.

Sendika bürokratlarının barışı işçi sınıfı için her zaman savaş demektir!

Revolutionärer Jugendbund-RJ
(Avrupa DGB)