Almanya’nın Kuzey-Ren Vestfalya Eyaleti’ndeki Essen kentinde ırkçı-faşist AfD’nin hafta sonu fuar salonu Grugahalle’de gerçekleştirdiği parti kongresi, yaklaşık 100 bin kişi tarafından yürüyüş ve gösterilerle protesto edildi.
Yargı/polis desteğiyle kongre
AfD kongresini korumanın öncelikli olduğunu açıklayan Essen polisi, bir haftadan beri kongrenin gerçekleştirileceği semtin 48 noktasına konuşlanmış ve semte giren herkesin kimlik kontrolünü yaparak sadece semtte ikamet eden kişilere giriş izni veriyordu. Oysa Essen Belediyesi başta olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş kentte ırkçı-faşist Afd’nin kongresine karşı çıktı. Belediye ise kongrenin yapılacağı yerin kira sözleşmesini mayıs ayı sonunda iptal etmişti. Buna karşın İdari Mahkeme kararı alınarak kongreye izin verilmişti.
Yüzlerce örgüt, parti, sendika, kurum karşı çıktı
Kongrenin yapılacağının kesinleşmesi üzerine Belediye çatısı altında SPD, Birlik 90/Yeşiller ve diğer burjuva parti ve kurumların yanı sıra aralarında çevre, kilise ve mülteci örgütlerinin de bulunduğu toplam 396 örgütün desteklediği “Birlikte Yüksek Sesle” (Gemeinsam laut) ittifakı kuruldu. Bu ittifakın yanı sıra 25 Nisan’da 170 kişi, kurum ve inisiyatiften oluşan “Birlikte Direniş” ittifakı oluşturuldu. Ayrıca, aralarında Almanya Marksist Leninist Partisi MLPD, Gençlik örgütü Rebell, BİR-KAR, Enternasyonalist Birlik, Courage, PİA, ATİF, ADHF, Essen Kürt Derneği, Solidartät International, IG-Metall ve Verdi sendika temsilcilerinden oluşan “AfD Kongresine Hayır – Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” şiarıyla ilerici-devrimci ittifak oluşturuldu. Anti faşist örgütler başta olmak üzere ülke genelinde sendikalar ve demokratik kurumlar eylemlere katılım çağrısı yaptılar.
Cuma (28 Haziran) sabahında 4.000 kişi şehrin dışında açık alanda‚ “Irkçılığa Karşı Kamp” kurdu. “Güvenlik” endişeleriyle polis tarafından yasaklanan Kamp, daha uzak bir yere alındı. Akşam saatlerinde ise 5.000 kişinin katıldığı “Çılgın-yürüyüşle” (Rave-Demo) “Nefrete Karşı Bas” sloganı altında ve bölgenin tanınmış DJ’leriyle müzik kamyonu eşliğinde Essen tren istasyonundan kongrenin yapılacağı Grugahalle’ye gidildi.
Kongrenin başlayacağı cumartesi günü gerçekleştirilen toplam 32 karşı gösteri ve etkinliğe yaklaşık 100.000 kişi katıldı. Değişik eyaletlerden getirilen polislerle beraber toplam 5.000’e yakın polis görevlendirilmişti. Polis, AfD kongresinin ablukaya alınmasına tolerans göstermeyeceğini önceden ilan etmiş ve AfD kongresinin aksamadan ilerlemesini talep etmişti.
Sabah saat 05.00’de ilk eylemler başladı. Eylemciler, kongreye giden sokakları ve kavşakları oturma eylemleriyle kapatarak 600 AfD delegelesinin kongre salonuna ulaşmalarını engellemeye çalıştı. Bu esnada polisle defalarca yoğun çatışmalar yaşandı. Sokak ve kavşaklar dışında A40-otobanı devrimci gençler tarafından trafiğe kapatıldı. Bunun üzerine polis, abluka altına aldığı eylemcilere biber gazı ve copla saldırdı. Polis eylemciler arasında bulunan ilerici-devrimci avukatları da hedef aldı.
AfD’lileri kongre salonuna polis taşıdı
AfD delegelerinin Grugahalle’ye girmelerini engellemek amaçlı yaklaşık 300 kişiden oluşan bir grup Essen şehir merkezinde bazı AfD delegelerinin kaldığı otele doğru yürüdü. AfD’nin meclisteki grup başkanı Beatrix von Storch’un da o otelde kaldığı ortaya çıktı. Ablukaya alınan eylemcilere vahşi bir şiddetle saldıran yüzlerce polis, faşist AfD delegelerine koruma sağlayarak otelden çıkardı. Ayrıca, Grugahalle yakınındaki bir alışveriş merkezinde göstericiler, AfD'li politikacıların kaldığı bir fırını kuşattı. Bir polis sözcüsü, politikacıların yüzlerce kişi tarafından dışarı çıkarıldığını söyledi. AfD’nin önde gelen isimleri ise daha şanslıydı, zira Federal Kriminal Dairesi’nin minibüs ve motosiklet eskortlarıyla kongre salonuna getirildiler. Gecikmeli başlayan kongrenin açılış konuşmasını yapan parti başkanı Alice Weidel, “Buradayız ve gözümüzün korkutulmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Büyük yürüyüş saat 10.00’da başladı
“Birlikte yüksek sesle - nefrete ve kışkırtmaya karşı yüzünüzü gösterin” şiarıyla başlayan ve varış noktası kongre salonu yakınında bulunan P2 No’lu fuar otopark alanı olan geniş katılımlı kitlesel yürüyüş, saat 10.00’da Essen tren istasyonunda başladı. Yürüyüşçülerin çoğunluğunun gençlerden, çocuklu ailelerden ve yaşlılardan oluşması dikkat çekti.
Saat 10.00’dan itibaren kongre salonuna yakın Rüttenscheider Stern tramvay istasyonu meydanında BİR-KAR ve RJ’nin de aralarında bulunduğu ilerici-devrimci “AfD Kongresine Hayır - Yaşasın Enternasyonal Dayanışma” ittifakı yaklaşık 300 kişiyle coşkulu mitingine başladı. İttifak, ardından tren istasyonundan başlayan kitlesel yürüyüşte yerini aldı. Böylece mitingde yapılan konuşma ve atılan sloganlar on binlerce kişiye ulaştı. İttifakta bulunan örgütler adına konuşmalar yapıldı ve coşkulu kitle tarafından defalarca alkışlarla ve sloganlarla bölündü.
BİR-KAR adına yapılan konuşmada, “Tüm burjuva partilerin ırkçı-siyonist Netanyahu rejiminin Filistin halkına karşı yürüttüğü katliamın arkasında durduğu, katliama karşı her türlü meşru eleştirinin kriminalize edildiği ve bu durumun ırkçı-faşist partileri güçlendirdiği” belirtildi. Bu politika ile ırkçı-faşist partilerin programının fiilen uygulandığına dikkat çekildi. Savaş aygıtı NATO’nun Rusya’ya karşı Ukrayna topraklarında yürüttüğü savaşa ve bilhassa Alman burjuva devletinin rolüne de değinilen konuşmada, “reformist Sol’un, halkın çürümüş kapitalist sisteme ve egemen sınıfa karşı haklı öfkesini sistematik olarak engellemekle meşgul olduğuna, tüm bu gerçeklerin de gösterdiği gibi faşizm tehlikesinin sadece AfD’den kaynaklanmadığına” vurgu yapıldı.
Konuşmaların yanı sıra değişik dillerde devrimci marşlar okundu. Daha sonra Enternasyonalist ittifak kortej olarak kitlesel yürüyüşte yerini almaya başladı. İttifakın yürüyüş esnasında kullanmak için daha evvel miting alanına getirdiği ve üzerinde ses cihazının bulunduğu kamyonu yürüyüş güzergahına getirdiği an keyfi bir şekilde müdahale eden polis, kamyonun sağa çekilmesini istedi. Böylece arkadan gelmekte olan binlerce kişinin bulunduğu yürüyüş tamamen durduruldu. İttifak bileşenleri kamyonun önüne geçerek birbirine kenetlendiler. Polis, bu direnişe boyun eğmek mecburiyetinde kaldı ve yürüyüşe devam edildi. Yürüyüş boyunca “Essen AfD’den nefret ediyor!”, “Faşistlere geçit yok!”, “Essen’de nefret söylemine geçit yok!”, "Nazi propagandasına hak yoktur!”, “Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!” “Filistin’e Özgürlük!” sloganları yükseltildi.
Polis histerik bir şekilde saldırdı
12.30 sularında on binlerin doldurduğu P2 No’lu fuar otopark alanına varıldı. Kısa süre sonra meydanda sloganlar duyuldu ve ilerici-devrimciler o tarafa akın etti. Kısa süre evvel ırkçı-faşistlerin RJ’li gençlerin üzerine yürüyerek provokasyon yaptıkları ve kısa bir arbede yaşandığı öğrenildi. Bunun üzerine onlarca polisin RJ’li bir genci yere yatırdığı, “Filistin Askısı’nı” andıran bir şekilde tutup genci yerde sürükleyerek meydanın yanında bulunan bir bina duvarının yakınına götürdükleri dikkat çekti. Daha sonra polisin önceden hazırladığı branda ile kapatılmış bir bölüme sürüklendi RJ’li genç.
Binanın birinci katının terasını komple brandayla kapatan polisin, gözaltına aldığı ilerici-devrimci eylemcilerin nereye götürüldüğünün anlaşılmasını engellemek için hazırlık yaptığı ortaya çıktı. Kısa süre sonra bir BİR-KAR çalışanının da polisler tarafından sürüklenerek aynı bölüme götürüldüğüne tanıklık ettik. Sınıf devrimcileri meydanda bulunan kitleye megafonlarla çağrıda bulundu. Gittikçe çoğalan kitle “Yaşasın enternasyonal dayanışma!”, “Hanau’da neden yoktunuz?” diye coşkulu sloganlar attı. Lakin polis yaklaşanlara copla saldırarak uzaklaştırdı. BİR-KAR çalışanın kimlik tespiti yapıldıktan kısa süre sonra “meydandan uzaklaşmak şartıyla” serbest bırakıldığı öğrenildi. RJ’li gencin ise maruz kaldığı işkenceden dolayı yaralı olduğu duyuruldu ve sağlık görevlilerinin müdahale etmesi için çağrı yapıldı. Lakin polis herhangi bir sağlık görevlisinin yaklaşmasını da engelledi.
Polis, yasa/hukuk tanımaz tutumunu avukatlara karşı da sergiledi. Meydanda bulunan ilerici avukatların RJ’li gençle görüşmelerini engelleyen polis, küstahça bir tutum sergileyerek avukata bilgi de vermedi. Bunun üzerine RJ’li gençler meydan dışında bulunan polis ekiplerinin olduğu alana giderek RJ’li gencin akıbetini öğrenmek istediler. Kendisinin nereye, hangi karakola götürüldüğü gizli tutuldu. Sadece, “bizim himayemiz altındadır” denildi.
RJ’li gencin özel eşyalarının yanı sıra ayakkabısının da çıkartıldığı ve saatlerce o sıcakta polis otosunda bekletildiği öğrenildi. Alman devrimci gençlerden oluşan bir grup polis karakolu önünde çadır kurup protestolarını militan bir şekilde dile getirdiler. RJ’li gencin saatler sonra hastaneye götürüldüğü ve ciddi şekilde yaralandığı öğrenildi.
Avukatlar: “Polis gün boyunca keyfi ve orantısız şiddet uyguladı”
Eylemler boyunca sokaklarda ve meydanlarda ilerici-devrimci avukatlar görev yaptı. Kızıl Bayrak’a konuşan avukatlar, gözaltına alınanların Pazar günü nöbetçi mahkemeye çıkartıldığını ve serbest bırakılacaklarını söylediler.
Duruşmalara katılan avukatlar “polisin gün boyunca keyfi ve orantısız şiddet uyguladığını, gözaltına alınanlara Avukat hakkı tanınmadığını, sağlık görevlilerine gösterilmediklerini, karakola değil, “Tutuklu Toplama Merkezi” gibi yerlere götürüldüklerini” dile getirerek polisin kaba şiddetini sert bir dille eleştirdiler. Ayrıca, bütün burjuva medyanın gözaltına alınanları kasıtlı bir şekilde ve devrimcileri kriminalize etmek amacıyla “tutuklu” olarak andığını dile getiren avukatlar, gözaltına alınanların hiçbiri için tutuklama kararı olmadığını sözlerine eklediler.
Kızıl Bayrak / Essen