AB ülkeleri ve Avrupa Parlamentosundan müzakereciler 2030 iklim hedefi konusunda anlaştıklarını duyurdular. O zamana kadar, Avrupa Birliği‘nin sera gazları en az yüzde 55 altına düşürülecek.
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans Twitter‘da bu anlaşmayı, “AB için olağanüstü bir an ve dünyaya güçlü bir diye” diye yazdı. İklim açısından nötr bir AB taahhüdünün, “önümüzdeki 30 yıl için politikalarımıza rehberlik edecek” dedi. “İnsanlar ve gezegen için güzel bir gün”, “müjdesini” verdi. AB, 2050 yılına kadar iklimin nötr hale geleceğini öngörüyor. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, anlaşmanın AB‘yi bir nesil için “yeşil yola” koyduğunu iddia etti ve bunu, “Çocuklarımıza ve torunlarımıza bağlayıcı sözümüzdür” diye değerlendirdi.
Die Zeit’ın bildirdiğine göre 15 saatten fazla süren müzakerelerin ardından Avrupa Parlamentosu’nun müzakerecileri nihayet AB devlet ve hükümet başkanlarının 2020‘nin sonunda belirlediği hedefi kabul etti. AB Parlamentosu’nun aslında çok daha fazlasını, sera gazlarında yüzde 60 azalma ve daha titiz bir hesaplama yöntemi istediği belirtiliyor.
Yüzdeye ek olarak, asıl tartışma konusu, ormanlar, bitkiler ve toprak tarafından depolanan karbondioksit miktarlarının buna dahil edilip edilmeyeceği ve ne ölçüde dahil edileceği sorusuydu. Parlamento üyeleri, bu yutakların dahil edilmesinin tasarruf hedefini zayıflatacağından şikayetçi. Yeşiller ise, gerçek tasarrufun yüzde 55 yerine yalnızca yüzde 52,8 olacağından şikâyet etti.
AB Komisyonu, ağaçlandırma yoluyla ormanların bağlayıcı gücünü 300 milyon ton karbondioksite yükseltecek, böylece yüzde 55‘in üzerinde net sera gazı tasarrufu sağlanabilecektir. Parlamento, hedeflerin uygulanmasını desteklemek için 15 uzmandan oluşan bir iklim konseyi kurdu. Ek olarak, önümüzdeki birkaç on yıl için bir sera gazı bütçesi belirlendi.
“AB, iklimin korunmasında öncü rolünü kaybediyor”
Yeşiller hayal kırıklığına uğradı. Avrupa Parlamentosu üyesi Michael Bloss, “Bu iklim hedefi ve iklim yasası ile Avrupa Birliği, iklimin korunmasındaki öncü rolünü kaybediyor” dedi. Yanı sıra Paris iklim anlaşmasına pek bağlı kalınmayacağını söyledi. Parlamento grubundaki meslektaşı Sven Giegold, iklim hedefinin bir “bilgisayar hilesi” ile azaltıldığını ileri sürdü. Bunun ciddi bir hata olduğunu ve federal hükümetin de buna katkıda bulunduğunu söyledi. CDU‘lu siyasetçi Peter Liese ise, “Anlaşma tarihseldir” dese de yeni hedefin çok iddialı olduğunu vurguladı.
2030 hedefi, 2050 yılına kadar AB’nin iklimi nötr hale getirme yolunda atılmış önemli bir adım olarak görülüyor. Bu, önümüzdeki 30 yıl içinde ekonominin yenilenebilir enerjilere ve emisyonsuz üretim yöntemlerine yönelik kapsamlı bir şekilde yeniden yapılandırılmasını gerektirmektedir.