Son gelişmelere, özellikle geçen hafta gelen verilere bakınca “Adam gidiyor” (Trump’tan söz ediyorum) diye düşünmek olanaklı.
Kötü haber haftası
“Kötü haber haftası”, önceki cumartesi günü, Trump’ın Tulsa kentinde, fiyaskoyla sonuçlanan salon toplantısıyla açıldı. Wall Street Journal’ın deneyimli yorumcusu Peggy Noonan’a göre (1980’lerde Reagan’ın konuşmalarını yazıyormuş), “esas boşluk sorunu, salondaki iskemlelerle değil, (19 bin kişilik salonda 6 bin 200 kişi varmış) salondakilerin yüzlerindeki ifadelerle ilgiliydi”... “Adeta eski bir şarkıyı dinliyor ama bir sonraki bölümün sözlerini anımsayamıyorlardı.” O gece televizyon kanallarının yakaladığı Trump imajı da çok anlamlıydı: Kravatı çözülmüş, omuzları düşmüş, kırmızı MAGA şapkası elinde, yorgun bezgin bir adam...
Hafta ortasında, Siena College/ New York Times kamuoyu yoklaması, Biden’in yüzde 36’ya karşı yüzde 50 ile Trump’ın önünde gittiğini gösteriyordu. Biden, kadınların arasında 22 puan, bağımsızlar arasında da 33 puan öndeydi. Daha önemlisi geçen seçimlerde Trump’ın kazandığı 6 kritik eyalette, Biden öne geçmiş. Trump’ı destekleyen Fox TV’nin araştırması da Biden’i yüzde 38’e karşılık yüzde 50 ile önde gösteriyordu.
Trump’ın eski Milli Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın, Beyaz Saray anıları da geçen hafta, Trump yönetiminin tüm engelleme çabalarına karşın yayımlandı, ilk kopyaları büyük bir hızla dünya basınına dağıtıldı. Militarist - muhafazakâr çizgisi, devlet deneyimi tartışılmaz biri olan Bolton, anılarında Trump’ı cahil, yeteneksiz, aslında Beyaz Saray’da oturmaya layık olmayan ahlaksız bir adam olarak betimliyordu.
“Kötü haberlere”, Covid-19 vakalarındaki ani artış eklendi. Günlük vaka sayısı Texas’ta 5 binin, Kaliforniya’da 7 binin, Florida’da 5 binin üstüne çıkmıştı. Cuma günü Florida’da yeni vaka sayısının 8 bin 900’e fırlaması, ABD nüfusunun yüzde 27’sini oluşturan bu üç eyalette salgının yeniden hızlandığını gösteriyor. Şimdi, eyalet valileri sosyal mesafe, kalabalıkları yasaklama uygulamalarına geri dönüyor, dinci (Trump’çı) kesimin şiddetle karşı çıktığı maske uygulamasını (Tanrı vergisi nefesi sınırlıyormuş) dayatıyor.
Cumhuriyetçiler kaygılanmaya başladı
Cumhuriyetçi Parti’nin, muhafazakâr entelijansiyanın kaygılanmaya başladığı görülüyor. Senato ön seçimlerinde Trump’ın desteklediği iki aday büyük farkla kaybetti. Trump’ın desteği artık Cumhuriyetçi Parti adayları için bir avantaj değil, adeta bir yük haline geliyor.
Bu bağlamda, Cumhuriyetçi Parti’nin kalesi, Wall Street Journal’ın perşembe başyazısında kızgın bir ton vardı. WSJ, Trump için “Hâlâ ortaya ikinci döneme ilişkin bir program koyamadı”, “Biteviye yakınıyor, kendi başarılarını aktararak kendi kendini kutlamaktan öte bir şey yok”, “Kamuoyu yoklamalarında popülaritesi yüzde 40’a, ikinci kez seçilemeyen G.H.W. Bush ve Jimmy Carter’ın gerisine düştü... Ancak bu gerçeği kabul etmemekte ısrar ediyor” diyor.
WSJ’ye göre, Trump ne Covid-19’da ne de Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketi karşısında bir liderlik sergileyebildi. Biden ise birleştirici, ırklar arasında barış kurucu, “polis reformu” önerilerinde ılımlı; Siyah Yaşamlar Önemlidir hareketinin protestolarını destekliyor ama isyana ve yağmaya karşı. Trump’ın yüzde 35 çekirdek oyuna karşılık, Biden’in bu özellikleri de Peggy Noonan’ın da gözlemlediği gibi “Trump kampındaki kararsızların taleplerine cevap veriyor.”
WSJ’ye göre, “Trump çok vakit kaybetti” ama “ekonomi toparlanırsa kaybettiklerini geri kazabilir.” Ancak salgın hızlanarak devam ettikçe ekonominin toparlanma olasılığı çok zayıf. Geçen hafta Trump, salgının ortasında “ucuz sağlık hizmeti yasasını”, bunlardan siyahların yararlandığına inanan ırkçı kesimleri memnun etmek için kaldırdı. Bunun ırkçılığa karşı protestoların ateşine benzin dökmesi kaçınılmaz.
Eğer seçimlere doğru ekonominin toparlanma şansı zayıfsa Clinton döneminde çalışma bakanlığı yapmış Prof. Robert Reich’in, dün Observer’de vurguladığı gibi, “Trump’ın seçimleri kazanabilmek ya da kazanamasa bile ‘oldubitti’ yapabilmek” için şimdiden almaya başladığı önlemleri, tabanını, özellikle silahlı kesimini keskinleştirmek için ırkçı söylemi, komplo teorilerini, “oylar çalınacak” iddialarını hızlandırmasını beklemek gerekiyor. Bugünden seçimlere, ABD halkını sert bir demokrasi mücadelesi bekliyor.
Cumhuriyet / 29.06.20