Türkiye ekonomisi 2021 yılını 14,9 milyar dolarlık bir cari açıkla kapadı. Bu, 2020 yılındaki 35,5 milyar dolarlık cari açıkla karşılaştırılınca 20,1 milyar dolarlık bir azalışa denk geliyor. Gelgelelim dolar kurunun 18 TL’yi aştığı aralık ayında cari açığın 2020’nin aynı ayına kıyasla 401 milyon dolar artışla 3,84 milyar dolara ulaştığı, yani bu cephede işlerin istendiği gibi gitmediği anlaşılıyor.
Cari açığın daralması aslında tek bir kalemdeki değişimle dahi açıklanabilir. 2020 yılında 22,4 milyar dolar olan parasal altın ithalatı 2 milyar dolara gerilemiş. Cari dengeyi olumlu etkileyen diğer bir etmen ise seyahat gelirlerinin 2020’deki 10,2 milyar dolardan 10,6 milyar dolarlık bir sıçramayla 20,8 milyar dolara yükselmiş olması. Buna karşın 2020 yılında pandemi ortamında petrol fiyatlarındaki keskin düşüşle 28,9 milyar dolar olarak gerçekleşen enerji ithalatı, özellikle petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki sıçramayla 50,7 milyar dolarlık bir rakama ulaştı.
Küresel mal fiyatlarında yükselme
2021 yılında, yandaş medyadaki sürekli rekor haberleri eşliğinde ihracat gelirleri 168,4 milyar dolardan 224,8 milyar dolar düzeyine çıktı. Buna karşın ithalatta da buna yakın bir artış gözlendi. 2021’in ithalat faturası 2020’deki 206,2 milyar dolar noktasından 253,9 milyar dolara yükseldi. Böylelikle dış ticaret açığı 37,9 milyar dolardan 29,2 milyar dolara daraldı. Aslında ithalat ve ihracatla birbirine paralel bu artışların en önemli nedeni, küresel mal fiyatlarındaki keskin yükselmeydi.
TÜİK’in 10 Şubat’ta açıkladığı Dış Ticaret Endeksleri’ni inceleyince, ilk dikkat çeken ticarette göreceli fiyatların Türkiye’nin aleyhine gelişmesi oluyor. 2021’de miktar bazında yüzde 17,1 daha fazla ihraç ederken, bu ürünlerin birimini yüzde 6,6 daha pahalıya satmışız. Buraya kadar durum iyi görünüyor. Ancak, ithalatımız miktar olarak yüzde 3,3’lük sınırlı bir artış göstermiş. Gelgelelim ithal ürünlerimizin fiyatı birim başına tam yüzde 25,7 artmış. Bu eğilimin genel sonucu olarak 2020 Aralık ayında 97,6 olarak ölçülen dış ticaret haddi, 14,8 puan azalarak 2021 Aralık’ta 82,8’e düşmüş. Kısaca çok malı az pahalıya satarken, aşağı yukarı aynı miktarda malı çok pahalıya satın almışız.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları
Dikkat çeken bir diğer rakam ise, doğrudan yabancı sermaye yatırımları. 2021’de net doğrudan yabancı sermaye yatırımları 7,7 milyar dolar iken, bunun 5,8 milyar doları net gayrimenkul alımlarından gelmiş. Diğer bir ifadeyle, yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 75’ini yabancıların emlak alışları oluşturmuş. Buna karşın yabancılar 1,4 milyar dolar hisse senedi satmış. 973 milyon dolar devlet iç borçlanma senedi almış.
2021 yılı ödemeler dengesi özetle 14,9 milyar dolar cari açık verirken, Merkez Bankası rezervleri 23,3 milyar dolar yükselmiş. Tabii ki sözünü ettiğimiz brüt rezervler. Yoksa 2021 yılı sonunda swap harici net rezerv eksi 56 milyar dolardı.
Finans hesabından dış borçlanma ağırlıklı 27,8 milyar dolar fonlama gerçekleşirken, net hata ve noksan kaleminden de 10,5 milyar dolar kaynağı belirsiz para girmiş.
BirGün / 12.02.22