Washington Post gazetesi Trump yönetiminin 2015’te imzalanan uluslararası nükleer anlaşmadan ABD’yi çekerek İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirmeyi hedeflemesinin ardından ülkedeki ekonomik darboğazın ciddi boyuta ulaştığını yazıyor. İran basınında geçen hafta Çin’e birkaç tanker petrol ihraç edildiği, vergi gelirinin yüzde 30 yükseldiği, çiftlik karidesi üretiminin yüzde 400 arttığı gibi haberler yer aldı. Ancak Washington Post’a göre İran sokaklarındaki tabloysa bambaşka. İstatistiklere ve İran Merkez Bankası’nın verilerine göre yaptırımların İran ekonomisindeki etkisi güçlü. Fabrikalar ve şirketler kapılarına kilit vururken işsizlik de artıyor. İran para birimi riyal düşüşte; Uluslararası Para Fonu IMF İran için bu yıl -6 negatif büyüme öngörüyor. Gazete ülke içinde telefon yoluyla yürüttüğü bir dizi röportajın ardından yaptığı haberinde 2015 nükleer anlaşmasının getirdiği umut havasının halk arasında tamamen yok olduğu ve yerini geleceğe yönelik büyük bir umutsuzluğa bıraktığını belirtiyor. Röportajlarda istihdamın azalmasının insanların akıl sağlığını hırpaladığı, kırmızı et tüketiminin mecburen azaldığı gibi yorumlar yer alıyor. Bir kısım bu durumun sorumlusu olarak ABD’nin yaptırımlarını görürken bazılarıysa İran hükümetinin de ekonomik gerilemede sorumluluğunun büyük olduğu görüşünde.
New York Times gazetesiyse İran devlet basınının 2015 anlaşmasıyla belirlenen nükleer yakıt depolama sınırının aşıldığını bildirdiğini yazıyor. Haberde İran’ın zenginleştirilmiş uranyum depolama limitini 300 kilogram olarak belirleyen sınırın aşılmasının İran’ın nükleer silah üretmek için ihtiyaç duyduğu kaynağı sağlamayacağını ancak bunun İran’ın anlaşmayı ihlal etme isteği ve ABD’nin yıllar boyunca İran’ı yurt dışına göndermesi için ikna ettiği uranyumun daha fazlasını depolayacağı anlamına geldiğini yazıyor. Yarı resmi Fars haber ajansının açıkladığı bu gelişmenin Washington ve Tahran arasında gerilimi tırmandırıp tırmandırmayacağı bilinmiyor. Haberde böylece eski başkan Barack Obama ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında nükleer anlaşma konusunda uzlaşıya varılmadan önceki duruma dönüldüğü yorumu yapılıyor. Haberde Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun ABD’nin İran’ın bir yılda nükleer silah geliştirmek için yeterli yakıtı üretmesine izin vermeyeceği ve ABD’nin İran Özel Temsilcisi Brian Hook’un ABD’nin yapılacak yeni bir anlaşmayla İran’ın sıfır uranyum zenginleştirmesini istediği şeklindeki sözleri hatırlatılıyor. İran ise şimdiye kadar yeni bir anlaşma için masaya oturma tekliflerini reddetti. Tahran yönetimi ABD’nin önce 2015 anlaşmasıyla gelen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesi gerektiğini söylüyor.
Wall Street Journal ise ticaret savaşının tarafları Washington ve Pekin’in Japonya’da yapılan G-20 zirvesinde ticaret görüşmelerini yeniden başlatma kararı almasının tüketici güvenini yeniden sağladığı ve dünya borsalarının Pazartesi gününe yükselişle başladığını yazıyor. Ancak gazeteye göre uzmanlar iki ülke arasında ticaret konusunda yaşanan anlaşmazlıkların uzun vadeli olduğu ve yükselişin yalnızca kısa süreli bir rahatlama getireceği konusunda uyarıda bulunuyor. G-20 zirvesinin ardından Avrupa’da teknoloji hisseleri değer kazandı. Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 2,2 Japon Nikkei endeksi yüzde 2,1 yükseldi. ABDde S&P 500 ve Dow Jones endeksleri yüzde 1’den fazla yükseliş gösterdi. Uzmanlar piyasalardaki yükselişin tek nedeninin Japonya’daki G20 zirvesi olmadığı, Rusya ve Suudi Arabistan arasında petrol üretiminin azaltılması yönünde varılan anlaşmanın da etkisi olduğunu belirtiyor. Haberde ayrıca ABD ve Türkiye’nin S-400’ler konusundaki anlaşmazlıklarıyla ilgili daha yumuşak bir yaklaşım sergilemesinin Türk lirasının dolar karşısında yüzde 1,5’lik yükselişe neden olduğu belirtildi.
Amerika’nın Sesi / 01.07.19