Engels: Proletaryanın kurtuluşu mücadelesinin gönüllü savaşçısı

“Engels’in sömürülenlerin kurtuluş mücadelesi için yaptıkları, Marx’ın kazanımlarından ayrılamaz ve kendisine sonsuza kadar teşekkür etmeyi zorunlu kılar."

  • Değerlendirmeler
  • |
  • Güncel
  • |
  • 28 Kasım 2020
  • 19:33

(…)

“Engels’in sömürülenlerin kurtuluş mücadelesi için yaptıkları, Marx’ın kazanımlarından ayrılamaz ve kendisine sonsuza kadar teşekkür etmeyi zorunlu kılar. O, yeni çağın devrimci gelişiminin tarihine silinmez bir biçimde damgasını vurmuştur ve bilim tarihçelerine ateşli esin kaynağı olmuştur.

“Bir teorisyen olarak, Engels, Marx’la birlikte mülksüzleştirilenlerin kurtuluş mücadelesinde sarsılmaz, sağlam bir bilimsel temel oluşturdu. Onunla birlikte, sınıf bilinçli işçilerin üzerine, düşmanı yanılmaz şekilde mağlup edecek güçlü, keskin zihinsel zırhı dövdü. Ve arkadaşı yaşamının eserini (Kapital) tamamlamadan hayata veda ettiğinde, entelektüel mirasçı ve vasi olarak, bitmemiş olanı tamamlamanın kıyaslanamayacak kadar yüksek ve zor göreviyle karşı karşıya kaldı.

“Kendinden başka hiç kimsenin yapamayacağı şekilde bu görevi yerine getirdi. Ayrılmaz ikili Marx-Engels, proletaryanın tarihsel görevini ve tarihsel gücünü açıkça anlayan ilk kişilerdi. İşçi sınıfının acılarını, sadece hayırseverlerin sıcak kalbiyle değil, derin araştırmacı ve cesur düşünürler olarak, mücadele eden proletaryayı modern tarihi gelişimin ana taşıyıcısı, sorumlusu görerek hissetmişlerdi. Sınıf mücadelelerinin tarihi itici gücüne dikkat çektiler. Mülk sahiplerinin adalet duygusu ve sömürülenlerin gözyaşlarının gücünün kurtarıcı olduğu hayallerini silip süpürdüler.

“Mülksüzleştirilenlere, sadece sınıfın sınıfa karşı bilinçli mücadelesi yoluyla kurtuluşlarının gerçekleşeceğini öğrettiler.

“İşçi sınıfının kurtuluşu işçi sınıfının eseri olmalıdır. Daha 1848’de işçi dünyasının ölümsüz Komünist Manifesto’sunda ‘Bütün ülkelerin proleterleri, birleşin!’ çağrısını yapmışlardı. Ve tekrar tekrar proletaryayı, geleceğin güneşli toplumuna giden tek yol olarak siyasal iktidarın, devletin fethine yönlendirdiler. Engels heyecanlı, verimli, tavsiyelerde bulunan, söz ve eylemle yardımcı olan ama hiçbir zaman genel duruma nesnel bakışı yitirmeden, koşulların soğukkanlı değerlendirmesini yaparak, taktikçi, stratejist ve emsalsiz teorisyen biri olarak adım adım, hedefin farkında olan işçi sınıfının fetih yürüyüşüne eşlik etti.”

(…)

(Die Gleichheit/Eşitlik dergisi, Sayı:17, 21 Ağustos 1895)