İsveç’in emperyalist savaş aygıtı NATO’ya katılma süreci konusundaki tartışma ve kirli pazarlıklar bir yılı aşkın süreden beri devam ediyordu. 14 Mayıs seçimlerden önce Finlandiya’nın katılımına onay veren AKP şefi Tayyip Erdoğan, Vilnius Zirvesi’nden önce İsveç’in üyeliğine de onay verdi. Erdoğan’ın daha önce keskin laflar etmesine rağmen bu kararı alması, perde arkasında sürdürülen “at pazarlığı”nın sonuç verdiğini gösterdi. Görünürde İsveç’le pazarlık yapan Erdoğan’ın esas pazarlığı seçimlerden önce Joe Biden yönetimi ile yaptığına dair veriler var. Seçimlerden önce danışmanlarının uzun süre ABD’de kalması bu kanıyı güçlendiriyor. Zirve öncesi pazarlıklar ise, varılan anlaşmaya atılan “son rötuşlar” olarak değerlendirilebilir.
Vilnius'taki zirveden bir gün önce Erdoğan, İsveç'in NATO'ya girişine onay verdiğini açıkladı. Zirvenin ilk gününde görülen “rahat ortamı sağlayan adam” havalarına bürünen Erdoğan, savaş aygıtına olan sadakatini bir kez daha ispatlamış oldu.
Tayyip Erdoğan’ın U dönüşlerine alışık olan Batı medyası, bu olayı da farklı şekillerde yorumlara konu etti. Dikkat çeken nokta, tüm haberlerde yapılan pazarlıkların öne çıkmasıdır. Alman basınında yer alan bazı yorumlar şöyle:
Frankfurter Allgemeine: Son zamanlarda Stockholm'de Kuran'ın bir kez daha yakılmasıyla ilgili öfkeye rağmen Türkiye’nin İsveç'in NATO'ya katılmasını engelleme tavrından vazgeçtiğine dikkat çekti.
“Zirveden birkaç saat önce Erdoğan, şaşırtıcı bir şekilde İsveç'in üyeliğine ülkesinin onay vermesini Türkiye'nin yıllar önce askıya aldığı AB üyelik sürecinin yeniden başlaması şartına bağlamıştı. Yayınlanan açıklamada, İsveç'in katılım sürecinin yeniden canlandırılmasını aktif olarak destekleyeceği belirtildi. Kararın, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, Tayyip Erdoğan ile İsveç Başbakanı Ulf Kristersson arasında yaptığı arabuluculuk görüşmesinin ardından, ‘İsveç ittifakın tam üyesi olacak’ sözleriyle açıkladığını yazan gazete, Erdoğan'ın katılım protokolünü bir an önce TBMM'ye sunmayı kabul ettiğini belirtti.
Erdoğan’ın öne sürdüğü şartların Brüksel'de büyük bir tartışmaya konu olduğunu yazan gazete, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı CDU'lu Alman siyasetçi David McAllister’in şu ifadelerini de aktardı: “Avrupa Birliği bir değerler topluluğudur ve bu nedenle üyelik şantajla yapılamaz. AB ve NATO iki bağımsız kurumdur, hiçbir devlet ve hiçbir hükümet başkanı tek başına üyelikler hakkında karar veremez. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğini uzak bir ihtimal haline getiren koşulları biliyor. Kendisi onlardan sorumludur!”
Rheinische Post: “Erdoğan, İsveç'in katılımıyla başarılı bir şekilde poker oynuyor” başlığıyla konuyu ele alan gazete, “Erdoğan, Vilnius’ta son dakikaya kadar İsveç'in NATO'ya katılması karşılığında İsveç, NATO ve AB'den bir şeyler almaya çalıştı ve başarılı oldu” ifadelerini kullandı.
“Recep Tayyip Erdoğan'ın Vilnius'a hareketinden hemen önce yaptığı ve herkesi şaşırtan ‘Önce Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girişinin önünü açın, sonra İsveç'in önünü açacağız’ seklindeki açıklamaları gerçekleşecek NATO zirvesi öncesi temel bir anlaşmaya varılmasına ilişkin tüm umutları bitirmişti” tezini savunan gazete, şunları vurguladı: “Uçaklar Vilnius'a indiğinde, pistin yanındaki büyük bir pankartta, daha uçaklar yere inmeden İsveç bayrağıyla birlikte ‘NATO'ya hoş geldiniz’ yazısı asıldı ve geç saatlerde, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg aslında üyeliğin tamamlandığını açıkladı.”
“Türkiye'deki son gelişmeler göz önüne alındığında AB üyeliği için oybirliğinin zor olduğu aleni. Bazı hükümetler, gerekirse referandumların yardımıyla bunu önlemek istediklerine çoktan karar verdiler, ki Türkiye'nin bu referandumların sonucundan korkması gerekiyor” ifadelerine yer veren gazete, AB üyeliği tartışmalarının aslında bir kıymetinin olmadığı mesajını veriyor.
Frankfurter Rundschau: “Erdoğan neden şimdi İsveç'in NATO'ya katılmasını kabul ediyor? Türkiye'nin dönüşü nasıl oldu? İsveç Erdoğan'a karşılığında ne vaat etti?” soru işaretlerini başlığa çıkartan gazete, “Vilnius’taki NATO zirvesinin başlangıcında, Genel Sekreter Jens Stoltenberg ittifakın genişlemesine yönelik Türk ablukasının sona erdiğini duyurdu. Finlandiya'dan sonra İsveç de 2022'de başvurduğu NATO üyeliğini artık tamamlayabilir” ifadeleriyle haberi verdi.
Junge Welt: “Türkiye geçen yıldan beri İsveç'in girişini ‘teröristler’ yani PKK üyeleri için bir sığınak olduğu gerekçesiyle engellemişti. İskandinav ülkesi, Erdoğan'ın İsveç'in NATO üyeliğini onaylaması karşılığında Türkiye ile bir ‘güvenlik anlaşması’ imzaladı ve düzenli toplantılar ve ‘teröre karşı sürekli mücadele’ sözü verdi” ifadeleriyle konuyu haberleştirdi.
Die Tageszeitung (taz): “Sayın Erdoğan'ın esnekliği” başlığını kullanan gazete, “Erdoğan, İsveç'le çok az ilgileniyordu. Her şeyden önce, izolasyondan çıkmak ve NATO liderliği, Joe Biden ile müzakere etmek ve büyük oynamak istiyordu” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan’ın aylarca İsveç üzerinden siyasi poker oynadığını yazan gazete pazarlıklar konusunda şu değerlendirmeyi yaptı: “...Elbette Erdoğan, AB'nin uzun süredir yarım bıraktığı katılım müzakerelerine yeniden başlamayacağını biliyor ama en azından gümrük birliği ve vizesiz seyahat görüşmelerini gündeme getirebilmek amacıyla bu oyunu oynadı. Ama onun için en önemli şey ABD Başkanı Biden'le masaya oturmak, savaş uçakları ve aynı zamanda Doğu Akdeniz'de bir ortak olarak kabul edilmekle ilgili anlaşmalar sağlamaktır. Erdoğan İsveç maçıyla elde edebileceği başarının ardından tecritten çıkmak istiyor. Devam eden ekonomik kriz göz önüne alındığında, Erdoğan'ın acilen ABD ve Avrupa ile daha iyi ilişkilere ihtiyacı var. Yani İsveç'e teslim olması an meselesiydi. Gücünü tehdit altında görmediği ve Türkiye için ekonomik olarak kullandığı sürece diğer konularda da esnek olacaktır.”
T-online: “Perde arkasında özellikle ABD ve Almanya Vilnius'taki zirve öncesi Türkiye'yi etkilemeye çalıştı” ifadelerinin yer aldığı haberde, ABD Başkanı Joe Biden’in Erdoğan’la görüşmesinin ardından bu kararın alındığını yazdı.
Erdoğan’la yaptığı pazarlıkta Joe Biden’in, Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını teşvik etmek istemesinin etkili olduğunu savunan gazete, Erdoğan’ın ise zirve öncesi Avrupalı NATO ortaklarına şantaj yaptığı fakat bu açıklamayla ortaklarını şaşırttığını belirtti.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un (Yeşiller) yayınladığı Twitter mesajında yer alan “Ortak çabalarımız meyvesini verdi, hepimiz birlikte daha güvendeyiz. Tebrikler İsveç,” ifadelerine yer veren gazete, perde arkasında yapılan pazarlıklara dikkat çekti.
Kızıl Bayrak Çeviri Kolektifi