Günlerdir medyada basında Sao Paulo gemisi üzerinden haberler izliyor, yapılan açıklamaları dinliyoruz. Öncelikle verilen emeğe teşekkür ederiz. Fakat daha da önemlisi şu ki gemi söküm işçileri bu eylemlere kitlesel katılmıyor, yeterli desteği veremiyor. Şunu eklemek isterim ki gemi söküm 40 yıldır burada ve onlarca işçi can verdi, yine onlarcamız burada asbest ve kurşuna maruz kalıyor. Hatta her işçi sürekli vücudunda belli miktarda kurşun barındırmakta ve 3 ayda bunun yüzdesi üzerinden bakılmaktadır.

Gemi söküm işçisinin derdi kurşunun vücuda vereceği zarar değil vücutta kurşun çıktığı için işten ücretsiz uzaklaştırılmasıdır. Eylemlere katılım olmuyor, doğru ama bu bir tek gemi söküm işçisine özgü bir durum değil, her yerde işsizlik ve ölüm ikilemi var. Yani her yerde olduğu gibi işsiz kalma korkusu var. Sao Paulo gemisine gelince, yakın zamanda Kılıçlar Gemi Söküm’de yaşanan olayı hepiniz duydunuz. Buradan bir kez daha söylüyorum, tek bir denetmen gelmedi. Bakanlık’tan kimse gelip soru sormadı. İşçi ölmüş kalmış umurlarında değil. Sao Paulo gemisi gelirse bunun 2 katına maruz kalacağız, bu bir gerçek. Ama daha önemlisi şu ki alınmayan önlemler, patronların kâr hırsı yıllardır hem bizi hem tüm Aliağa halkını zehirlemektedir. Evet burası bağımsız heyetler tarafından denetlenmeli ama bu heyet içinde burada çalışan işçiler de olmalı. Çünkü burada patronların onlarca Ali Cengiz oyunu var. Her şeyi önden halledip bir şey yokmuş gibi zemin düzlüyorlar.

Demem o ki mesele tek başına Sao Paulo gemisi değil, bununla bağıntılı devlet kurumlarının ve komple sistemin burada yaşanan ölümlere, kazalara, usulsüzlüklere karşı 3 maymunu oynamasıdır. Bu değişmedikçe ne gemi sökümde ne de demir çeliklerde yaşanan zulüm son bulmuyor.

İzmir’den bir gemi söküm işçisi