Onları yaşatmak, mücadeleyi büyütmektir!

Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmet Arif'i yaşatmak için, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesini büyütmeliyiz.

  • Mücadele postası
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 08 Haziran 2020
  • 18:01
ikon

Haziran ayı sadece coşkunun, mücadelenin ayı değildir. Haziran ayı aynı zamanda hüznün de ayıdır. Ülkemizde ve dünyada ezilenlerin şairi olan Nazım Hikmet'i, işçi ve emekçilerin yaşamını konu alan roman ve öykülerin yazarı Orhan Kemal'i, hasretinden prangalar eskitmiş, şiirinde ezilenlere dair umudu ve acıyı harmanlamış Ahmet Arif'i yitirdiğimiz aydır.

Nazım Hikmet, Ahmet Arif, Orhan Kemal işçi ve emekçilerin kurtuluşu için şiir ve romanlar yazdılar. İşçi ve emekçilerin yaşadıkları sömürü ve baskıya dairdi şiirleri, romanları... Sömürücü asalak bir sınıf olan burjuvaziye besledikleri sınıf kinlerini mısralarına yansıttılar.

Egemenler de boş durmadılar. Gerçekleri yazdıkları, işçi ve emekçilerin acılarını dile getirdikleri için Nazım Hikmet'e, Ahmet Arif'e, Orhan Kemal'e bedel ödetmek istediler. Seve seve bedel ödediler. Ama ezilenlerin sesi olmaktan vazgeçmediler.

Sadece Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmet Arif değil ezilenleri yazan tüm eller baskı ve zulme maruz kaldılar. Abidin Dino, Yılmaz Güney gibi emeğin sanatçıları, ezilenlerden yana olan tüm canlar bedel ödediler.

Anadolu toprakları halkın derdiyle dertlenen, sevinciyle mutlu olan halkın gözü, kulağı, dili, isyanı olan sanatçıların toprağıdır. Köroğlu, Şeyh Bedrettin, Pir Sultan Abdal, Kozanoğlu ve daha niceleri halkların ışığı oldular. Açlık ve sefaletle terbiye edilmek istenen, sömürülen, dışlanan halklar için canlarını ortaya koydular.

Nazım Hikmet, Orhan Kemal ve Ahmet Arif ezilenlerin sesi olmaktan en zor koşullarda bile vazgeçmediler. Halkın sesi, dili, yüreği oldular. Yazdıkları şiirler, romanlar ezilenlere dairdi.

Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Ahmet Arif'i yaşatmak için, işçi sınıfının kurtuluş mücadelesini büyütmeliyiz.

Kayseri’den bir işçi