Arkadaşımızın ölüm sebebi düzendir

Hacettepe Üniversitesi'nden bir DGB'li "Hasan Can Çoban'ın ölüm sebebi sömürü düzenidir" dedi.

  • Mücadele postası
  • |
  • Gençlik
  • |
  • 08 Nisan 2022
  • 19:45
ikon

Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğrencisi Hasan Can Çoban, Sıhhiye Merkez Öğrenci Yurdu’nda 2 Nisan’da hayatını kaybetti. Arkadaşımızın ölüm sebebinin kalp krizi olduğu açıklandı. Fakat biz, Hasan’ın, yaşama şansı varken bir dizi ihmal sonucunda hayatını kaybettiğini biliyoruz. Müdahale eden intern hekim arkadaşlarımız mavi kodun çalışmadığını, 50 metre uzaklıktaki Onkoloji Hastanesi’nden sedye dahi verilmediğini, yeterli acil yardım kitlerinin bulunmadığını, ambulansın zamanında gelmediğini, ihmaller silsilesinin sıra arkadaşımızın ölümüne sebep olduğunu defalarca ifade ettiler.

Yurt yönetimi ve Hacettepe Üniversitesi, arkadaşımızın ölümünün üstünü kapatmak için uğraştı. Arkadaşımızın cenazesi apor topar ailesine teslim edildi. Anma yapmak isteyen arkadaşlarımıza polis-rektörlük işbirliğiyle müdahale edildi. Otopsi yapılmadan ve kimsenin haberi olmadan defnedilmesi için uğraştılar. Ardından TÖK ve öğrencilerden gelen tepkiler üzerine soruşturma başlatacaklarına dair kısa bir açıklama yayınlasalar da bizler biliyoruz ki bu ihmallerin sorumlusu üniversite ve yurt yönetimidir. Basit bir açıklama ile kendilerini aklamaya çalışsalar da bizler sorumluların kim olduğunu gayet iyi biliyoruz, arkadaşımızın hesabını soracağız.

 Öğrencilerini sadece müşteriden ibaret gören üniversiteler eğitim, barınma, sağlık ve yaşam gibi temel haklarımızla ilgilenmemektedirler.

Sibel Ünli’nin, Enes Kara’nın, Hasan Can Çoban’ın ve adını sayamadığımız nice arkadaşımızın katili sömürüye dayalı sermaye düzenidir. Kapitalist sistem bizlere koyu bir geleceksizlikten başka bir şey vadetmemektedir. Hastaneye 50 metrelik bir mesafede hayatını kaybeden arkadaşımızın ölümü bu kokuşmuş düzenin bir an önce tarihin çöplüğüne gönderilmesi gerektiğini bizlere bir kez daha göstermiştir.

Tüm sıra arkadaşlarımızı haklarımıza, özgürlüğümüze ve geleceğimize sahip çıkmaya, kaybettiğimiz sıra arkadaşlarımızın hesabını sormaya çağırıyoruz.

Hacettepe Üniversitesi’nden Bir DGB'li