Hacettepe Üniversitesi’nde 2 Nisan gecesi bir dizi ihmaller sonucu yaşamını yitiren hemşirelik öğrencisi Hasan Can Çoban’ın ölümüne ilişkin Tıp Öğrencileri Kolu’ndan öğrencilerle konuştuk.
“Mavi kod değiştirildiği bilgisi paylaşılmamış”
Hacettepe Üniversitesi’nden dönem 5 öğrencisi ve TTB Tıp Öğrencileri Kolu’ndan İlkay Çelik 2 Nisan gecesi ihmaller sonucu kaybedilen Hasan Can Çoban’ın yaşamını yitirmesine ilişkin şunları ifade etti:
“Arkadaşımızı kaybetmemizin üzüntüsünü bizde derinleştiren arkadaşımızı kurtarabilecekken kaybetmiş olmamız ve ihmallerin hala sürüyor olması. Biraz ihmallerden bahsetmek istiyorum. Hasan Can Sıhhiye Yurdu’nda kalıyor. İlk anes olduğu durumda yerde yatarken intern arkadaşları tarafından bulunuyor. Bulunur bulunmaz temel yaşam desteğine başlanıyor, aynı zamanda ambulans aranıyor. Üniversiteye bağlı bir yurt olduğu için üniversite hastane içindeki acil durumlarda çalıştırılan mavi kod çalıştırılmaya çalışılıyor ancak mavi kod çalışmıyor. Hasan Can’ın vefatını öğrendikten sonra bize her yerde 2222 olan ve herkesin böyle bildiği mavi kod hattının farklı bir numarayla aylar öncesinde değiştirildiği söyleniyor. Mavi kod telefonlarının üzerinde değiştirilmemiş, bu bilgi önceden verilmemiş olduğu için biz gerekli tedbiri alamadık ve mavi kodu çalıştıramadık.
“Yurtta sağlık kiti yok”
Hacettepe Sıhhiye Öğrenci Yurdu Onkoloji Hastanesi’ne yalnızca 50 m uzaklıkta ve 50 m uzaklıktaki hastaneden ambulans 30. Dakikada gelebiliyor. Arkadaşımıza o saate kadar temel yaşam desteği arkadaşları tarafından yapılıyor ama damar yolu açılamıyor. Yüzlerce sağlık öğrencisinin kaldığı bir yurtta ‘sağlık kiti olarak ne var’ diye sorduğumuzda bizlere ‘battaniye, pamuk, lastel” deniyor. Toplu yaşam alanlarında olması gerekenler Sıhhiye Öğrenci Yurdu’nda maalesef yok.
“Çadırlardan ambulans geçemedi”
Arkadaşımız bir dizi ihmaller sonucunda kaybedildi. Bu ihmallerden biri de gecikmiş olarak yola çıkan ambulansın, yurt önüne kurulan hediyelik eşya çadırları nedeniyle yoldan geçememesi idi. Zaten gecikmiş ambulans yol darlığından gelemedi. 50 m öteden bir sedye dahi alamadık.
“Sürecin takipçisi olacağız”
Ne Hasan Can’ın ölümü ne Enes Kara’nın intiharı sadece birer ölüm olarak kalmamalı. Yetkililer sorumluluk almalı, problemler, niteliksiz denetim anlayışı artık değişmeli. Bunların üstünün kapatılma çabası sona ermeli. Biz bunun üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğiz. Hasan Can Çoban’ın da Enes Kara’nın da anısına sahip çıkacağız. Sürecin takipçisi olacağız.
“Sıra arkadaşlarımızın hesabını soracağız”
Ankara TÖK üyesi Şirvan Çeliker de Hacettepe Üniversitesi’nde Hasan Can Çoban için yapılmak istenen anmanın rektör-dekan-polis işbirliği ile engellendiğini belirterek şunları söyledi:
“Ne Enes Kara’nın ölümü bir intihar ne de Hasan Can’ın ölümü sadece bir kalp krizi. Bunlar cinayet. Sorumlularını biliyoruz. Sıra arkadaşlarımızın hesabını soracağız!”
Kızıl Bayrak / Ankara